Fevzi Çakmak başarılı askerlik hayatı boyunca çalışkan, alçak gönüllü, sağlam iradeli ve karakterli, dinine bağlı bir kumandan olarak sevildi ve sayıldı. En büyük zevki kitap okumak olan paşa geniş bir kültüre sahipti. Özellikle tarih, edebiyat ve sosyolojiye çok önem verirdi. Fransızca, İngilizce, Arapça ve Farsça yanında bazı Balkan dillerini de bilir, günlük politikadan hoşlanmazdı.Yunan ordusunu kesin yenilgiye uğratan Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin savaş planları da Fevzi Paşa tarafından hazırlandı. 30 Ağustos Zaferi’nin kazanılmasında büyük rolü olan Fevzi Paşa’ya Mustafa Kemal’in teklifiyle Büyük Millet Meclisi tarafından mareşallik rütbesi verildi.
Düşmana üstünlüğümüz teşkilâtımızda, ağır toplarımızda, süvarilerimizde, ikmal ve depo alaylarımızda ve bilhassa manevra kabiliyetimizde idi. Bütün ordu, erler ve subayların maneviyatının yüksekliği ve tecrübelerinin fazlalığı ve manevra hususundaki kudretleri bu üstünlüğü tamamlıyordu. Fevzi Çakmak Paşa gibi donanımlı, maneviyatı yüksek, Atatürk 'ün nitelemesiyle evliya gibi adam olan Paşa Batı Cephesinde sonlanan Milli Mücadele' nin kazanılmasında sadece bilgisizce, tecrübesizce bir iman gücünden ve maneviyattan bahsetmiyor , Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, komuta kademesi güçlü, halkın birlik ve beraberlik içinde bu mücadeleye inancının ve gayretinin tam olmasından dolayı zaferin kazanıldığını belirtiyor. Milli Mücadele 'nin kazanılmasında en önemli faktörlerden biri Kazım Karabekir Paşa' nın Mustafa Kemal 'in liderliğine olan tam inancını hem İstanbul Hükümetine hemde İngilizler başta olmak üzere bütün işgalcilere bildirdiği o meşhur sözüdür: "Paşam Ordum ve ben emrindeyiz. " Samsun' da yanan bağımsızlık ateşi Erzurum 'dan Sivas'a ve bütün Anadolu' ya işte bu inançlı, vatansever ve liyakatlı komutanların birbirlerine olan tam inancıdır. Muharebe bilgisi çok yüksek olan bu komutanların asker ve halk üzerindeki tesirleri çok büyüktü. Her şeyleriyle kendilerini Büyük Türk Milletinin tam bağımsızlığına ve özgürlüğüne adamış bu komutanlarımızın Kurtuluş Savaşı sonrası inkılaplar ve siyasi hayata geçtikten sonra yaşamış oldukları ihtilaflar birini kıymetli diğerini daha az kıymetli olarak telakki edip yargıda bulunmamıza sebep olmamalıdır. Tarihe mal olmuş bu değerli şahsiyetlerimizin hakkını vermek, haksızlık etmemek hepimizin görevidir. Ülkemizde yaşanan siyasi ihtilaflar tarihimizin özellikle bu en önemli evresinin yanlış anlaşılmasına sebebiyet vermemeli bizlerin birlikteliğine zarar getirmemelidir. Her Türk tarihini doğru kaynaklardan okumalı ve anlamalıdır. Özellikle televizyonda program yapan bazı kişilerin şu gerçeği çok iyi bilmeleri gerekir ki, halkın meselesi olmayan bir konuyu sanki millet çok merak ediyormuş gibi ihtilaflara yol açacak şekilde tartışma zeminine taşıyarak sunmaları kimi zaman fitneye sebep olmaktadır. Tarihe bütüncül baktığımızda çok şükür ki Türk Tarihi şanlı ve onur duyulacak bir tarihtir. Bir çok Türk Devleti dünya tarihi ve medeniyetine çok önemli katkılarda bulunmuştur. Eğitim yoluyla tarihimizle ve medeniyetimizle kurduğumuz bu bağı nesilden nesile kitaplarla, tiyatro oyunlarıyla, sinema ve animasyon filmler ve çeşitli etkinlikler yoluyla aktarmalıyız. Kurtuluş Şenliklerimizi sadece pop müzik konserlerinden ibaret sayarsak bu bağı bu yolla kuramayız. O yüzden Mete Han 'dan, Kültigin' e, Satuk Buğra Han'dan, Alparslan'a ve son kurtarıcı Türk Başbuğ'u Gazi Mustafa Kemal Atatürk' e kadar bütün kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anarak, onları tanımalıyız. Allah hepsinden razı olsun, ruhları şad, mekanları cennet olsun...
#Türkiye #Türk Devletleri Teşkilatı #Bahçeli #SONDAKİKA #DansEğitimiDeğilİstismar #GenelAf #2024KPSS #KKTC #Əliyevanın #MEByazıklarolsun #BirGeceMasalı #Dino #Müjde #Kıbrıs #Revize #İklim Kanunu #Behzat Ç #Kabine Toplantısı #Erken Seçim #KabineyeAFÇağrımız #CumhurbaşkanımMEBe68BinAtama #Müjde #KademeKanayanYaradır #Sponsor