Coğrafyamızda etnik ve siyasi türbülanslar yaşanıyor ve biz bu çok yönlü, çok taraflı karmaşanın içinde adeta yok olup gidiyoruz.

Urmiyye şehrinde Güney Azerbaycan Türklerinin ellerinde tahta sopalarla, ABD-İsrail destekli 150 bin kişilik PYD-PKK askeri gücünün Azerbaycan toprakları üzerinde bir Kürdistan kurmasına karşı yaptığı protesto bana 1985-1988 yıllarında İrevan Türklerinin durumunu hatırlattı.

ABD’nin Büyük İsrail-Kürdistan projesine karşı tahta sopalarla meydan okumak, sadece bir özsavunma içgüdüsüdür. Büyük İsrail projesini hayata geçirmek için ABD; Suriye, Irak ve Filistin devletlerini işgal etti, çökertti. Milyonlarca insan soykırıma uğradı, milyonlarca insan göç etti. Bu savaşa tahta sopayla karşı koymak, İran Türkünün yaklaşan savaşın ciddiyetini ne derece kavradığını gösteriyor. Unutulmamalı ki, İran’da, Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de Kürdistan kurmaya çalışan güç ABD-İsrail ittifakıdır. Kendi devletlerimizi ve coğrafyamızı koruyabilmek için bu birliği yenmeliyiz. Ancak tahta sopayla değil!

Bu savaş bir Haçlı savaşının devamıdır ama bu kez Yahudi-İngiliz, Hristiyan-Musevi ittifakı şeklindedir. "Büyük Ortadoğu Projesi" aslında Büyük İsrail Projesi’dir ve temelinde teopolitik fikirler yatmaktadır. Bu savaş, Türk’e ve Arap’a karşı yürütülen bir savaştır. Ama Arap dünyası da Arap aklı da parçalanmış durumda; Türk dünyası ve Türk aklı da öyle.

(On yıl önce “Kaynaklar Uğruna Mücadele ve Terörizm” adlı bir makale yazmıştım, orada göstermiştim ki, tüm Arap krallarının, şeyhlerinin paraları, sermayeleri İngiliz bankalarındadır. Arap ülkeleri sözde bağımsız devletlerdir; gerçekte ise Batı sisteminin sömürge ülkeleridir, bağımsız bir siyaset izleyemezler. Türkiye ise NATO içinde esirdir; bu yüzden ABD’nin Ortadoğu’daki Büyük İsrail Projesi’nin önüne geçecek güçte değildir.)

Biz Batı Azerbaycan Türkleri 1987-88 yıllarında, Ermenistan’da baştan ayağa silahlandırılmış, Rusya destekli Ermeni işgal ordusu karşısında, Taşnak-Asala terörist ideolojisinin karşısında silahsız, çıplak ellerle mitingler yapıyorduk. “Karabağ Azerbaycan’dır” diye haykırıyor, Karabağ’a sahip çıkıyor, Bakü’nün sesine ses veriyorduk.

Biz Türkler 1920’den 1988’e kadar Ermenistan’da (Batı Azerbaycan’da) azınlık konumuna düşürülmüştük. Bir azınlık olarak Ermenistan’da mitingler yapıyorduk: “Karabağ Azerbaycan’dır!” diyerek. Biz Azerbaycan’ı savunuyorduk.

Ermenistan’daki Türkler silahsızdı, çıplak ellerleydi, lidersizdi. Örgütlenmemişlerdi, siyasi bilince sahip değillerdi. Ermeniler ise Taşnak ideolojisiyle silahlanmış, örgütlenmişti ve Türkiye ile Azerbaycan’a karşı işgalci, yayılmacı bir siyaset izliyorlardı. Ermenistan’ın arkasında Rusya vardı. Bizim, Ermenistan’daki Türklerin arkasında ise kimse yoktu. Bizi koruyacak hiçbir güç yoktu. Ne Azerbaycan ne Türkiye bizi koruyabilecek durumda değildi. Yalnızdık.

Bugün İran’daki Türkler de silahsız. Yalnızlar. Örgütlenmemişler. Karşılarında gizli bir Fars-Kürt ittifakı var. Güney Azerbaycan’da Kürdistan kurmak isteyen Kürtler örgütlü, silahlı ve terörist ordulara sahip. Suriye ve Irak’taki silahlı Kürt hareketleriyle ortak hareket ediyorlar, onlardan besleniyorlar. İran’daki Fars yönetimi de onları gizlice koruyor. Oysa İran’da yaşayan 50 milyon Türk’ün ne silahı var, ne ordusu. Ne örgütlü bir özsavunma siyaseti, ne de stratejisi var. Kürt yayılmacılığının, bölücülüğünün arkasında ABD ve İsrail var. Güney Azerbaycan ise desteksiz ve yalnız. Türkiye ve Kuzey Azerbaycan, ABD-İsrail ittifakı karşısında Güney Azerbaycan’ı ne kadar koruyabilecek, o da meçhul.

Kuzey Azerbaycan’ın İrevan toprakları üzerinde kurulan Ermenistan projesi ile Güney Azerbaycan’ın Sine ve Mahabad toprakları üzerinde kurulan Mahabad-Kürdistan projesi aynıdır. Eğer Ermenistan, Kuzey Azerbaycan ve Türkiye topraklarına karşı işgalci bir yayılmacılık izliyorsa, sahte Kürdistan da Güney Azerbaycan’ın batı topraklarına, Urmiye’ye doğru yayılma siyaseti yürütüyor. Amaç, sözde İran-Azerbaycan Kürdistanı’nı, sözde Türkiye Kürdistanı ile birleştirmektir. Ermenistan’ın amacı da Kafkas Ermenistan’ını (Doğu Ermenistan) sözde Türkiye Ermenistan’ı (Batı Ermenistan) ile birleştirmektir.

İsrail merkezli Ortadoğu projesi, hem Kürt halkını hem Güney ve Kuzey Azerbaycan’ı kandırarak gerçekleştirilmek isteniyor. Oysa gerçek şu ki, İsrail’in planladığı Kürdistan, Akdeniz’den Basra Körfezi’ne ve Hazar Denizi’ne kadar uzanıyor, Güney ve Kuzey Azerbaycan’ın yarısını içine alıyor ve Türkiye ile Azerbaycan’ı birbirinden ayırıyor. Yani Kürdistan, Azerbaycan topraklarından geçiyor. Bu durumda “bütün Azerbaycan” nerede kalıyor ki Güney Azerbaycan Hareketi, Bütün Azerbaycan Hareketi İsrail’i kendisine destekçi, dayanak olarak görüyor? Bu büyük bir yanılgı değil mi?

Urmiyye’deki mitingde Kürdistan projesine karşı kaldırılan tahta sopalar İsrail’e yönelmemiş mi? Bu bir çelişki değil mi?

Proje aynıdır. Amaç aynıdır. Türk coğrafyalarını parçalamak.

Biz Türkler son yüz yılda öyle bir asimilasyona uğradık, öyle bir şekilde parçalandık ki, kimlik, düşünce, vatan anlayışı, siyasi coğrafya, din, mezhep, ideoloji, felsefe açısından öyle bir bölündük ki hâlâ anlayamıyoruz ki, İran, Anadolu, Kafkaslar, Azerbaycan, Gürcistan, Irak, Suriye’de Türklerin başına gelenler – soykırımlar, asimilasyonlar, göçler, sürgünler, bölünmeler – aynı amaca hizmet ediyor:

Türkleri bu coğrafyadan silmek, sürmek, yok etmek. Bu, Batı sisteminin temel hedefidir. Hâlâ anlayamadık ki, Türklere karşı 300 yıldır bir “rekonkista” (yeniden fetih) siyaseti uygulanıyor. Adım adım Türklerin yaşadığı alanlar daralıyor, Türk milleti azalıyor.

Hâlâ anlayamadık ki, Kerkük’teki, Bağdat’taki, Erbil’deki, Şam’daki, Halep’teki Türk’ün başına gelenlerle İrevan’daki, Diyarbakır’daki, Tebriz’deki, Kabil’deki, Tahran’daki Türk’ün başına gelenler aynıdır. Aynı sürecin parçalarıdır. Bu sürecin arkasındaki güç aynıdır.

Hâlâ anlayamadık ki, Türkleri bu coğrafyadan silmek için Batı sistemi ve Rusya 300 yıldır birlikte çalışıyor ve Türklere karşı Arap, Fars, Ermeni, Kürt halklarını canlandırıp silahlandırıyorlar.

Biz büyük resmi göremiyoruz. Bütünü anlayamıyoruz. Sadece parçaları görebiliyoruz. Türklerin bu süreci durdurabilecek Ulusal Direniş Hareketi de büyük resmi göremiyor, bütünlüğü savunamıyor. Bizim direnişimiz, özsavunma içgüdümüz de parçalara ayrılmış durumda.

Yazmıştım ki: “Kudüs düşerse, İstanbul da düşer.”
Çünkü Türk-İslam tarihinin bir akışı, göklerden gelen bir çağrı felsefesi vardır. Kudüs İslam’ın, İstanbul Türk’ün elinde olursa Türk-İslam dünyası ve medeniyeti güvendedir. Kudüs Yahudiliğin, İstanbul Hristiyanlığın eline geçerse; İslam da, Türklük de biter. Türkler biter.

Unutma ki, Türkler Hristiyan-Ortodoks Doğu Roma’nın üzerine Türk-İslam medeniyetini kurmuşlardır ve Batı’nın Katolik-Protestan dünyasına karşı Viyana’ya kadar gitmişlerdir. Eğer Kudüs elden giderse, bu süreç tersine döner. Türk-Oğuz tarihinin görkemli misyonunu, dünya tarihini ve Batı tarihini nasıl değiştirdiğini bilmelisin ki bu gerçeği anlayabilesin.

Bugün Kudüs, Yahudi-İngiliz-Hristiyan ittifakı tarafından Türk-İslam medeniyetinin elinden alınmıştır. İsrail merkezli yeni Ortadoğu, Türk-İslam merkezli Ortadoğu’nun yerini almak için savaşıyor. Suriye ve Irak’ın işgali bu siyasetin bir parçasıdır. Kürdistan projesi de Büyük İsrail Projesi’nin bir parçasıdır.

İsrail merkezli Ortadoğu projesi, Avro-Atlantik Hristiyan sisteminin bir projesidir. İngiliz-Yahudi kültürünün bir projesidir. Bir Haçlı projesidir.

Bilmelisin ki, tarihte Batı sistemini tehdit eden ve Roma’yı bölen, parçalayabilen iki büyük Türk akını vardır: Hunlar ve Oğuzlar. Bilmelisin ki, Batı seni değil, sen Batı’yı yenmişsin. Ve şimdi Batı senden o yenilginin intikamını alıyor. Karşına Ermeni, Kürt, Fars terör devletleri çıkarıyor.

#İran #ABD #İsrail #3. Dünya Savaşı #Donald Trump #Netanyahu #Recep Tayyip Erdoğan #Ahmed Şara #Suriye #Suriye Türkmen Cephesi #Suriye Milli Ordusu #3.DünyaSavaşı #Türkiye #Türk Dünyası #İngilter  #Türk Devletleri Teşkilatı #Diyarbakır #Samsun #Ülkü Ocakları Gemel Başkanı #Ekrem İmamoğlu #Süreyya Önder #Şakir Paşa Ailesi #Kırgızistan #Çok Pişmanız #Cevdet #MEByazıklarolsun #TakeActionForGaza #KademeKaynayanYaradır #su sol gibi var uzun #Esra Erol #Gazze İçin Harekete Geç #AynaYapım CihaliHarcama #KKTC #Aston Villa #Kamuda Sonsuz İşçide #Stajyer Çırağın #Kırmızı #25 Bin #Kırgızistan #Öcalan #Prim #Bagkur #Ciftci