KOÇ SATIŞI VE BECERİKSİZLİK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Yaklaşık 30 yılını Tarım Bakanlığında köy grubu, il, ilçe ve araştırma enstitüsünde geçirmiş biri olarak sektör hakkında düşünce, öneri ve eleştirileri yapma konusunda yeterli bilgi sahibi olduğumu biliyorum. 

Gerek çalışma dönemimde gerekse emekli olduktan sonraki dönemde yaptığım eleştirilerim asla kişisel nedenlere dayanmamaktadır. Ben Atatürk Milliyetçisiyim. Kişilerin din, dil, ırk, etnik kökenleri, siyasal ve özel yaşam tercihleri beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren bu kutsal topraklarda Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete yakışır uygulamaların yapılıp yapılmadığıdır. 
Girişteki bu peşrevden sonra konuya geleyim.
Tarım Bakanlığına bağlı Araştırma Enstitülerinden bir tanesi Balıkesir Bandırma’da bulundan Koyunculuk Araştırma Enstitüsü’dür. Bu Enstitü Türkiye’de küçük baş hayvancılık üzerine görevlendirilmiş tek enstitüdür. Özetle; görevi ülke hayvancılığıyla ilgili birçok disiplinde çalışmalar yürütmek, bilgiler geliştirmek ve ülke hayvancılığı politikalarının doğru şekillendirilmesini sağlayacak veriler sunmaktır. Ayrıca her enstitünün bölge üreticisi üzerinde etki yaratacak sosyal, kültürel ve teknik bilgi yayma sorumluluğu vardır. 
Kuruluşu 1940’lara dayanan bu güzide kurumun farklı bölümlerinde 17 yıl çalıştım. Bu nedenle kurum ile ilgili eleştiri yapma konusunda yeterli bilgi birikimine sahibim. 
Kurum yaklaşık 21 bin dekar tarım arazisi ve her yıl değişmekle birlikte 4-6 bin arası küçük ve büyükbaş hayvan varlığına sahiptir. Ağırlıklı hayvan sayısı koyun ırklarıdır. Asli görevi yeni ırkların geliştirilmesi, öncelikle bölge çiftçisinin damızlık koç ihtiyacının karşılanmasıdır. 
Kurumda ağırlıklı olarak Merinos Irkı olmak üzere, her yıl sayı değişmekle birlikte, yaklaşık 4 bin civarında koyun bulunmaktadır. Eskiden her yıl ortalama 250-300 baş damızlık koç satışı gerçekleşirken şimdi sayı 130’a düştü. 

Koç satışlarına başta Marmara Bölgesi olmak üzere Kuzey Egeden birçok üretici gelir. Geçen yıl ki 150 bin TL’lik rekor, bu yıl 9 Nisan’da gerçekleşen koç satışında rekor 246 bin TL ye ulaşmıştır. 
Bu bir övünç kaynağı olabilir mi? Konuyu nereden baktığınıza bağlı. 
Koç satışında zirve yapan beceriksizliği ve yönetememeyi kitabın ortasından gözler önüne serelim.
Bir koçun 246 bin TL’lik rekor satışıyla övünmek ülke hayvancılığına katkı sunmak mıdır?
Açık arttırmada koçların satış fiyatlarının ortalama 60 bin TL olduğunu biliyoruz. Ortalama fiyattan 33 bin TL daha aşağı bir fiyatla 27 bin TL’ye Kocaeli’ye kaç koç sattın? Bu fiyatla satıştan kurum zarara uğradığı gibi gelen üreticilerin umutlarını, emeklerini, haklarını ve gelirlerini zarara uğratmadın mı? Bu uygulamayı hangi gerekçeyle yaptın?
Koç satışına üstü mis gibi koyun kokan elleri nasırlı ve ayakları koyun gübreli üretici gelir. Mesele bunu bir şova çevirip orya insan toplamak değil. Mesele oraya gelen üreticiyi hak ettiği ilgi, saygı ve sıcaklığı gösterebilmektir. Gelen üreticilere öğle yemeği vermekten aciz, tuvalet ihtiyaçlarını karşılama organizasyonunu bile becerememiş bir anlayış 246 bin TL ye bir tane satılan koç üzerinden kendini “başarılı” görmesi gerçekten akıl tutulmasıdır.
Her şeyin en iyisi ve en doğrusunu bildiği kibrine sahip müdür satış alanına son anda lütfedip geliyor. Oysa haftalardır Bakanlıktan daire başkanı veya genel müdür düzeyinde katılımcı bekliyordu. Gelmeyince sanırım hayal kırıklığı yaşadı. Bu arada gelen misafirleri karşılamak için adeta müdür yardımcısı edasıyla karşılayan kurum imamına ne demeli?
Öne sürdüğüm iddialar kurumun sosyal medya hesabındaki yaptığı paylaşım sonrası üretici yorumlarından okunabilir. 
Kişinin kendi sosyal medya hesaplarından kime teşekkür edip ne yazdığı onu ilgilendirir. Ancak üreticiye yönelik bir organizasyonda önce oraya kadar lütfedip gelen üreticilere teşekkür edilir. Vekaleti asalete çevirtmek için siyasi parti ilçe yetkililerine dalkavukluk yapılmaz. Bu tür kurumlarda her zaman bütün teşekkürü hak eden üretici ve gerçekten kuruma katkı sunan çalışanlardır. Yan gelip yatan şube şefleri ve sana haber taşıyan kuşlar değildir. 
Sayın Müdür Vekili, yapılan bir organizasyon bir öncekinden iyi olmak zorundadır. Eğer iyi değilse zaten başarısızsındır. Bunca eksikliğe, başarısızlığa rağmen “geçen yıldan daha iyi yaptım” diye böbürleniyorsan ve ahkam kesiyorsan bunun adı cahil cesaretidir. Senden önceki müdür Dr. Erdinç Veske’yi eksikleri, yanlışları ve hataları nedeniyle çok sert eleştirilerde bulundum. O dönem sende Teknik Koordinatördün. Sayın Veske eleştirilerden çıkarılası gerekeni almış olmalıydı ki aynı hataları tekrarlamadı ve kurumda 23 yıl sonra terfi ederek giden tek müdür oldu. Oysa sen halen daha yanlışlarda ısrar ediyorsun.   
,Ha bu arada açık arttırmaya katılıp koç alan ve yemek veremediğin için koçların parasını ödemeden giden üreticilerle olan kavga ise tam bir rezalet. 
Kurum müdürü eline mikrofonu alıp cazgır gibi açık arttırmada satış yapmaz. Kurum müdürü gelen üreticilerin sorunlarını dinler. Başarıya hiçbir şey yapmadan önceki müdürleri ve personeli kötüleyerek değil onları geçerekulaşılır. 
Değerli dostlar; girişte söylediğimi tekrarlamak istiyorum. Ben köylü çocuğuyum. Benim için bir buğday tanesi fazla üreten her kim olursa olsun değerlidir. Benim derdim üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. İçinde biyoteknoloji merkezi olan bir kurumun biyo güvenliği en üst seviyede tutması gerekir. Bu konudaki gerekli önlemleri bile alamayan bir yöneticinin böylesine stratejik bir kurumda idareciliği tartışılmalıdır. 
Son cümlem, senin sevdiğin Mevlana’dan olsun. “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” Dün dost olduklarının arkasından küfredip, dün küfrettiklerinle can ciğer kuzu sarması olmak omurgalı bir duruş değil.
Makam odaları vatandaşın, çalışanların rahat ve güvenle girip çıkabildikleri yer olmalıdır. Bu odalara giren çalışanlar orada kendini güvende hissetmelidir. Bu odalar çalışanlara mobing uygulama yeri değildir. Bir dönem ikna odaları vardı. Şimdi sen ona benzer mobing odası kurarak vekaletini asalete çevirmek için çabalıyorsun ama asalet yazıyla değil uygulamalarla kazanılır.

#Süreyya Önder #Şakir Paşa Ailesi #Kırgızistan #Çok Pişmanız #Cevdet #MEByazıklarolsun #TakeActionForGaza #KademeKaynayanYaradır #su sol gibi var uzun #Esra Erol #Gazze İçin Harekete Geç #AynaYapım CihaliHarcama #KKTC #Aston Villa #Kamuda Sonsuz İşçide #Stajyer Çırağın #Kırmızı #25 Bin #Kırgızistan #Öcalan #Prim #Bagkur #Ciftci