Kafkasya'da Türkistan Modeli: Azerbaycan-Gürcistan-Ermenistan Üçlü Diyaloğu Mümkün mü?
Bugün Hucend şehrinde Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanlarının katılımıyla ilk üçlü zirve gerçekleştirilmişti. Cumhurbaşkanları Şavkat Mirziyoyev, Emomali Rahmon ve Sadir Caparov, bu üç komşu ülke arasındaki sınır anlaşmazlıklarına son verdiler.
Birkaç gün önce Bişkek'te Kırgızistan ile Tacikistan arasında devlet sınırıyla ilgili onlarca yıldır çözülmeyen meselelerle ilgili tarihi bir anlaşma imzalanmıştı. 2021'in sonbaharında ise Özbekistan ile Kırgızistan arasında su kaynakları, meralar ve sınırın girintili-çıkıntılı bölgeleriyle ilgili anlaşmalar yapılmıştı. Ayrıca, özellikle Batken bölgesinde Tacik-Kırgız karşıtlıkları, çatışmaları son yıllarda daha sık yaşanıyordu. Artık, kanlı çatışmalara yol açan bu sorunları çözen karar, her iki ülkenin parlamentosu tarafından (kısa süre içinde!) onaylandı. Bugün yapılan toplantıda, iki ülke liderleri bu belgeyi de resmen onayladı.
Bu nedenle, Hucend'deki bu toplantı, Orta Asya'daki temel sınır anlaşmazlıklarına kesin bir son veren ve komşu, dost, kardeş ülkeler arasındaki bağları daha da güçlendiren açık ve net bir adım olmuştur.
Her üç ülkenin dostu ve kardeşi olan Azerbaycan'ın böyle bir anlaşmayı takdir ettiği açık bir şekilde ortadadır. Evet, bu toplantı Orta Asya için tarihi bir öneme sahiptir ve bazı yabancıların ve "komşuların" kötü niyetlerine karşı bir önlem olarak da değerlendirilebilir. Bölgede yaşanan sınır anlaşmazlıkları, özellikle SSCB'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan karmaşık etnik ve idari bölünmelerin bir sonucudur.
Ayrıca, Özbekistan'ın üçlü diyaloğa olan ilgisi ve deyim yerindeyse, ikili formattan üçlü formata geçilmesi dikkat çekicidir. Şavkat Mirziyoyev'in Cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana Özbekistan'ın bölgesel işbirliğine özel önem vermesi, sınır sorunlarının çözümünde iyi niyetli bir arabulucu olarak rol alması, bölgedeki istikrara olumlu bir etki yapmaktadır.
Hucend zirvesinin en önemli sonucu, Orta Asya'daki devletlerarası sınır problemlerinin çözümünde yeni bir aşamaya geçişin simgesi olmasıdır. Eğer bu süreç sürekli bir şekilde ilerlerse, gelecekte sadece sınır meseleleri değil, su kaynakları, ekonomik işbirliği gibi alanlarda da derin entegrasyonlar görebiliriz.
Hucend görüşünden yola çıkarak, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan arasında da olası üçlü bir görüşmeyi modellemeye çalışalım. Bunun için elbette mevcut gerçeklikleri ve bölgedeki siyasi-hukuki çerçeveyi öncelikle göz önünde bulundurmalıyız.
Böyle bir görüşmenin nasıl organize edilebileceğini ve hangi sonuçlar verebileceğini kısaca incelemeye çalışalım.
Mekan olarak Kazakistan’ın Baghanis Ayrım ve Aşağı Eskipara köylerinin yakınları, Büyük Karakilse (Ermenistan’ın Noyemberyan) ve Borçalı (Gürcistan’ın Marneuli) bölgesi en uygun alanlar olabilir. Doğrudur, ilk olarak Tiflis şehri akla gelebilir ancak bölgenin yeni gerçeklerini değerlendirmek ve üç cumhuriyetten yalnızca işgalci olan Ermenistan’ın üzerine düşen sorumluluğu kabul etmesi adına Kazak daha adil bir seçim olacaktır.
Zaten, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakanlar Irakli Kobahidze ve Nikol Paşinyan’ın ilk üçlü görüşmesine dışarıdan bir moderatör gerekmemelidir. Açıkçası, ne BM, ne AGİT, ne de Avrupa Birliği, farklı sebeplerle böyle bir moderatörlüğü pek hak etmiyor. (Bir arabulucuya gerek yoksa, illa bir arabulucu olacaksa, bu statü Türkiye'ye aittir). Dolayısıyla en sağlıklısı Cumhurbaşkanı Aliyev ve Başbakanlar Kobahidze ile Paşinyan’ın kendi aralarında görüşüp konuşmasıdır. Zaten, gerçekleşirse, bu görüşme esasen bölgesel bir karakter taşıyacaktır. Böyle bir görüşme yalnızca üç cumhuriyete değil, tüm iyi komşulara, objektif çıkarlar gösteren taraflara yalnızca fayda sağlayacaktır.
Dipnot: Biz 3+3 formatını unutmamışızdır. Ancak o formatın gündemi ve gerçeklikleri farklıdır. 3+3 formatı (Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan + Türkiye, İran, Rusya) geniş bölgesel sorunların çözümü için tasarlanmış bir platformdur; ancak bu formatta Gürcistan katılımda bulunmaz, çünkü Rusya ile ilişkileri Abhazya ve Güney Osetya'nın işgali nedeniyle gergindir. Azerbaycan-Gürcistan-Ermenistan üçlü görüşmesi 3+3’ten farklı olarak, daha yerel, bölgesel bir diyalog mekanizması olarak şekillendirilebilir. Bu ise diğer avantajlarıyla birlikte, daha esnek ve somut sorunlara odaklanmış bir platform oluşturulmasına hizmet eder.
Yeni format (da) Azerbaycan için güncel mi? Tabii ki, her türlü yapıcı format gibi, Azerbaycan için üçlü format da uygun ve hatta daha yararlı olabilir, çünkü bölgesel girişimlerde Bakü'nün liderliğini daha da güçlendirirdi. Eğer üçlü format başarılı olursa, bu model daha sonra Türkiye ve Türkistan ile genişleyerek, daha büyük bir entegrasyonun temelini atabilir.
Geri dönelim, üçlü görüşmeye: Böyle bir görüşmenin ana tartışma konuları neler olabilir?
a) Sınırların delimitasyonu ve demarkasyonu
b) Taşıma koridorları ve ekonomik işbirliği
c) Bölgesel güvenlik ve istikrar
d) İnsani ve kültürel işbirliği
Peki, potansiyel çıkış yolu ve sonuçlara vurgu yaparken daha neleri söylemeliyiz? Eğer taraflar gerçek siyasi irade sergilerse, bu görüşmenin somut sonuçları olabilir. Sonuçları teorik olarak sıralayalım:
Eğer böyle bir üçlü mekanizma çalışırsa, bu, Güney Kafkasya’da uzun vadeli istikrar, ekonomik işbirliği, entegrasyon, güvenlik, yani her yönüyle kalkınma için yeni bir sayfa açabilir. Ancak bunun için en önemli şart – siyasi irade ve karşılıklı güven olacaktır. Biraz daha netleştirirsek, asıl problem yığını Ermenistan’la ilgilidir. Ermenistan:
Biz inanıyoruz ki, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki 44 günlük savaşın ve karşı terör önlemlerinin sonuçları Türkistan’a da sirayet etmiştir. Ne de olsa, Orta Asya’daki dostlar, kardeşler ya birbirleriyle savaşmalı ya da barışmalıydılar... Türkistan’ın şansı orada Ermenistan’ın olmamış olmasındadır!.. Yani biz Kafkasya’da barıştan bahsediyoruz, barışı istiyoruz, ancak Ermenistan barış yerine batış yolunu seçmemelidir. Resmi verilere göre, bugün Ermenistan silahlı kuvvetlerinin sınırın çeşitli yönlerinde provokasyonları, ateşkesi ihlal etme olayları yaşanmıştır. Buna ne ad verelim – nereye yazalım bunu?..
Evet, biz Hucend görüşmesini değerli buluyoruz, ancak barış ve uzlaşma formüllerini Hucend’den önce de çok iyi biliyoruz. – Ya Ermenistan nihayet tamamen, samimi, yapıcı bir Ermenistan olmalı ya da artık Ermenistan olmasın… – İşte mesele budur…
DEVLETİMİZ ZAVAL GÖRMESİN!
Kafkasyalardan Türkistan’a selam ve saygılarla,
#Ekber KOŞALI
#SONDAKİKA #Haram #Tolga Sarıtaş #SeninleyizÖzdağ #FBvGs #Fenerbahçe #MilliDestekVakti #Ali Koç #Gökhan Ünver #Okan #Okan #Cen Yiğit Üzümoğlu #İsrail #Çağlar #Kadıköy #Talisca #Mert Hakan #KademeliEmeklilik #Ofsayt #Cihan Aydın #Osimhen #TrumpTariffs #Portekizli #2 Nisan #Acun #Günay #Yerli #Berna Laçin #Hakem #Penaltı #StajÇırakTamOlsun