Öğrenmeye açık olmak kendini geliştirme yolunda en büyük hazırlık sürecidir. Sahip olduklarına değil de sahip olmak istediklerine odaklanmaktır bir nevi.
Bilgi sürekliliktir; sonu, sonrası yoktur. Her an, her gün bir şeyler öğrenir insan. Ama öğrenmeye açık olursa, yeni bir şeyler öğrenmeyi, kendini geliştirmeyi isterse başarabilir bunu.
“Ben zaten her şeyi biliyorum.” düşüncesi ile hareket edenler gelişmeye, değişmeye kapalı olanlardır. Kendisini toplumdan üstün gören, ayrıcalıklı ve özel yaratıldığını düşünenlerdir.
Hâlbuki herkesin herkesten öğreneceği bir şeyler vardır. Amirin en alt çalışandan, en çok okumuşun hiç okul-mektep görmemişten öğreneceği birçok şey mutlaka vardır.
Yeter ki insanın içinde öğrenme isteği ve azmi olsun.
Ama çevremize baktığımızda o kaygıyı göremiyoruz. İnsanlarımız; öğrenme, gelişme ve paylaşma gibi duygularını çoktan kaybetmiş. Zamanının önemli bir bölümünü tamamen kendisini oyalayacak işlere ayırmakta, neredeyse ömrünü boşa geçirmektedir.
Hele de şu internet oyunları yok mu? Başlandığı zaman saatlerin verildiği ve sonucunda hiçbir şeyin elde edilemediği internet oyunları! Bırakın çalışmayı, üretmeyi; neredeyse uykuyu dahi unutturmakta olan internet oyunları…
Hep şu tartışılmıştır ülkemizde: “Efendim bizde okuma oranı çok düşük. Kitaplar çok az satılmakta, günlük gazeteler nüfusa oranlandığında yok denecek kadar ilgi görüyor, vesaire vesaire...”
Doğrudur, gelişmiş ülkeler ile kıyasladığımızda okuma oranımız düşük ve her geçen gün de düşmeye devam ediyor.
Okumayan nesil neredeyse konuşmayı da unutacak hâle gelmiş durumda. Son dönemde yapılan araştırmalara göre insanların günlük yaşamlarında kullandığı kelime sayısı 300-400’ü geçmemektedir. On binlerce kelimenin bulunduğu zengin dilimiz kala kala birkaç yüz kelimeye kalmış ve biz onunla anlaşmaya çalışıyoruz.
Yeni bir kelime dahi öğrenmek için bir çaba harcamayan bizler; herkesle iyi anlaşmayı, her şeyin en güzeline sahip olmayı, en rahat şekilde bir hayat sürmeyi arzu ediyoruz.
Peki bir öğrenme gayreti, çabası olmazsa bu kendi kendine nasıl olacak? Olması mümkün mü?
Tabii ki hayır!..
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de; “Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur.” (Necm Suresi, 39) buyurmaktadır. Bu durumda bir kelime öğrenmek için bile çaba harcamayan bizler ne hakla her şeyin en güzelini isteme cesaretini gösterebiliyoruz.
“Efendim, ben isterim Allah verir. O’nun lütfundan, kereminden asla sual olunmaz. Biz isteriz O verir. Varlık O’nun, vermek O’ndandır.”
Tabii ki böyledir. Bundan zerre kadar şüphemiz yok! Ama Allah her şeyi bir sebebe binaen; bir ölçü, bir düzen içerisinde yaratmıştır: “Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.” (Kamer Suresi, 49)
Her şeyin Allah Teâlâ tarafından bir ölçüye veya takdire göre yaratılmış olması; “her şeyin, hikmetin gereklerine uygun biçimde; sağlam, belli bir düzen ve denge içinde” yahut “Allah’ın ezelî ilminde malum ve kayıtlı olan şekle göre” yaratıldığı manalarıyla açıklanmıştır. (Kur’an Yolu Meal Tefsir, Cilt 5, s. 193)
Bu ayetle, az önce zikrettiğimiz; “Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur.” ayetini birlikte düşündüğümüzde, Allah’ın yaratması ve insanın emrine sunması da yine insana bağlıdır.
İnsan çalışmalı, gayret göstermeli, Allah’ın yaratması için ortam hazırlamalı ki, O da “her şeyi bir ölçüye göre” yaratsın... Yoksa hiçbir çaba ve gayret göstermeksizin sadece istemek ve dua etmekle Allah’tan yaratmasını beklemek, O’nun yüceliğine hakaret anlamına gelir.
Herkes için çalışmasının karşılığı vardır. Unutulmaması gereken temel ilke budur. İnsan kendisine düşen görevi bilmeli, bu görevin gereğini yapmalıdır.
Bir nimete, bir güzelliğe kavuşmak isteniyorsa önce o hak edilmeli, o yolda emek harcanmalı ve gayret gösterilmelidir.
Rızkı veren Hüda’dır. Elbette böyledir. Ama o yüce Yaratıcı; “Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Zümer Suresi, 52) derken bu dilediği kişilerin kimlerden oluşacağını da az önce ifade etmeye çalıştığımız diğer iki ayetle tarif etmiştir.
Kur’an’ın ayetlerini bir bütünlük içerisinde ele almamız gerekmektedir. Bir ayetten yola çıkarak beklenti içine girmek yerine; diğer ayetlerde ifade edilen sorumluluklarımızı da yerine getirerek karşılığını Yüce Allah’tan beklemeliyiz.
Bugün kalkınmış ülkelerin inanç konusunda hiç de umduğumuz gibi olmamalarına karşın bolluk ve bereket içerisinde yaşamaları ancak çalışkanlıkları ve gayretleri ile açıklanabilir.
Bizler bir kitap okumaktan aciz bir şekilde yaşarken; her gününü ve her ânını hayatı, doğayı, insanları ve yaratılışı okumakla, anlamaya çalışmakla geçiren insana Allah çalışmalarının karşılığını bol bol vermektedir.
Hayıflanıp ah vah edeceğimize bir an önce çalışmaya, Allah’tan istediklerimizi, hak etmeye başlamalıyız. “Emeksiz yemek olmaz.” der bir atasözümüz. Ama biz yıllardan beri emek harcamadan, çaba göstermeden hep en güzel sofralara oturma hayali kurmaktayız.
O yüzden de oturduğumuz her sofradan karnımızı adam akıllı doyuramadan kalkmak durumunda kalıyoruz. Artık kendimize gelmeli, kendi görev ve sorumluluklarımızın farkına varmalıyız. Hayatı doğru okumalı, doğru anlamalıyız.
Yüce Allah’tan, dileklerimizi, dualarımızı kabul etmesini bekliyorsak öncelikli olarak O’nun bizden beklediklerini yerine getirmeliyiz. Çaba harcamalı, gayret göstermeli; öncelikle olmasını arzu ettiğimiz şeyleri hak edecek emeği sergilemeliyiz. Yoksa beyhude bekler dururuz.
Zaman durma, durağanlaşma zamanı değil; zaman çalışma, çabalama, gayret gösterme zamanı.
Zaman; üstümüze düşen görev ve vazifelerin bilincine varma, Yüce Yaratıcının bizden taleplerini yerine getirme zamanı.
Zaman üretme zamanı. En küçük boyutu ile de olsa üretime katkıda bulunma zamanı.
Sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum efendim.
#Alpaslan Demir
İstanbul-22.08.2025
#Barinajans #Barınajans #Hasan Barın #Türk Milleti #Cumhurbaşkanı Erdoğan #Recep Tayyip Erdoğan #KademeOnurumuzdur #AnkaraStajyerÇırağaSesVer #Seninleyiz Reis #Donnaruma #sallandık #Taciz #Bissouma #Singo #MemurlarıBitirdiniz #Singo #Mesut Süre #Skandal #666X #Helal #Önder Özen #Mourinho #ReachGaza #Yarın #Balıklar #9AylıkEfe Hapiste #Yönetimi #BeşiktaşBizimHocaBizim #Kairat Almaty #Balıklar #Maliyeden2024EkAtama