EVET! EVET! EVET!
Son günlerde Türkistan devletlerinin liderliklerinin (ben onlara Rus’un atadığı valiler diyorum) GKRY’yi tanımasından sonra, Türk düşmanları yeniden sahneye çıkmış durumda. Ve çok aktifler.
Bu düşmanlar iki cepheden saldırıya geçmişler:
Bir yanda İslamcı kılıfına bürünmüş İngiliz-Siyonist ajanı sakallılar,
Diğer yanda "Atatürkçü" maskesi takmış, yine Siyonizm’e hizmet eden liboşlar!
Her iki tarafın da söylemi aynı:
“Hani Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktu?”
“Ne oldu?”
“Türk kardeşleriniz sizi sattı…”
Sanki Kıbrıs onların umurundaydı!
Sanki yarın Kıbrıs’ta savaş çıksa, gidip orada savaşacaklar!
Size söylüyorum, ey Türk kılıfı giymiş Türk düşmanları:
Evet! Türk’ün Türk’ten başka dostu değil, kardeşi yoktur!
Kanında temiz Türk kanı akan her bir Türk, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, her karış Türk toprağı için can vermeye hazırdır.
Sizin gibi kanı bozuklar hariç!
Sizler nasıl ki hiçbir zaman esarette olmayan Türkiye Cumhuriyeti’nde varsınız;
200 senedir Rus esaretinde yaşamış Türk devletlerinde de sizin gibilerin var olması şaşırtıcı değildir!
Ben, Sovyet bir aydının evinde büyümüş bir insanım.
Sovyet zamanında anne ve babam bana asla “Rus bizim kardeşimizdir” demedi, bunu öğretmedi.
Hep "bizim öz kardeşimiz Türkiye’dir" dediler.
Hiçbiri, Azerbaycan esirlerinin İnönü tarafından kurşuna dizilmek üzere Ruslara teslim edildiğini anlatmadı.
Çünkü onlar da o dönemin liderlerinin halkı temsil etmediğini biliyorlardı.
Her zaman gözleri yaşararak Kafkas İslam Ordusu’nu anlattılar bizlere.
Biz Türk milliyetçileri, Azerbaycan’da asla, Birinci Karabağ Savaşı zamanında Başbuğ Elçibey’in iki helikopter isteğini karşılamayan Türkiye’mize küsmedik.
Çünkü anlıyorduk: Demirel bir masondur, Türk’ü temsil etmiyor ve edemezdi.
Turgut Özal, “onlar bizim kardeşimiz değil, onlar Şii” dediği zaman da bunu önemsemedik.
Hocalı Soykırımı’nın acısını yaşarken, İstanbul sokaklarında “Hepimiz Ermeniyiz” diyen on binleri de önemsemedik.
Çünkü biliyorduk: Onlar sadece Azerbaycan’a değil, tüm Türklüğe düşman bir grup hainlerdi!
Biz her zaman Türk’ü sevdik!
Biz her zaman Türkiye’yi sevdik!
Şimdi aynısı Türkistan devletleri için de geçerlidir.
Sizler ey maskeli Atatürkçüler ve sahte din adamları:
Ne zaman Türk devletlerinden ailesine ekmek götürmek için gelen kardeşlerimize kucak açtınız?
Ne zaman onlara "kardeşim" dediniz?
Biriniz Ermeni’ye, biriniz Yahudi’ye, ötekiniz sadece Arap’a "kardeşim" dedi.
Ama onlara her zaman kucak açan Türk milliyetçileri ve hakiki Müslümanlardı!
Sizler nasıl ki kudretli Türkiye Cumhuriyeti’nde varsınız, sizin gibi Türk düşmanları o topraklarda da mevcuttur.
Türkiye’de nasıl ki İnönü, Özal, Demirel gibi dış güçlere hizmet eden yöneticiler olduysa, o devletlerde de Tokayevler, Mirziyoyevler, Caparovlar olacaktır. Bu gayet normaldir.
İlk önce siz, sahte Atatürkçüler ve sahte İslamcılar,
TÜRK olun!
Türk olmakla gurur duyun!
Siyonizme değil, Türkçülüğe hizmet edin!
Sonra başkalarından bunu talep edin!
Ne yazık ki, sizin gibi maskeli milliyetçiler Türk dünyasında da vardır.
Ve onlar her zaman pusuda bekler, böyle anlarda hemen harekete geçerler.
Ama nafile!
Türk’ün Türk’ten başka bir kardeşi yoktur ve olmayacaktır!
Biz Türkler, sizlere rağmen bu kardeşliğin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!