ABD Başkanı Donald Trump bir emlak milyarderidir.
Emlakçılar genellikle fırsatçıdır; üretim yapmadan büyük paralar kazanırlar. Üreticilik onlara yabancıdır, onların dünyasında yoktur. Arsayı ucuza alır, çok pahalıya satarlar.
Trump, ikinci kez iktidara geldikten sonra bir devlet adamı gibi değil, tam anlamıyla bir emlakçı gibi davranmaktadır.
Trump’a göre bugün A’dan Z’ye her şeyi üreten, üstelik çok hızlı ve ucuz üreten Çin’i durdurmanın tek yolu, dünya hammadde kaynaklarının kontrolünü ele geçirmektir. Trump’ın ısrarla Rusya ile ittifak kurmak istemesinin temelinde de bu gerçek yatmaktadır.
Çin, Avrupa tarafından ambargo uygulanan Rusya’dan petrol, doğal gaz ve diğer madenleri çok uygun fiyatlarla almaktadır. Enerji ve hammadde ucuz olunca, Çin’in ürettiği mallar da doğal olarak düşük maliyetli olmaktadır.
Bununla da yetinmeyen Çin; zengin maden yataklarına sahip Türkistan devletleriyle, Pakistan ve Afganistan’la hızla anlaşmalar yaparak bu ülkelerin yeraltı kaynaklarına ortak olmaktadır. Aynı şekilde Çin, çok zengin yeraltı kaynaklarına sahip Afrika ülkelerine de güçlü bir şekilde girmiştir.
Bu durum, teknoloji üretiminde artık Çin’in gerisinde kalan Amerika’yı adeta çıldırtmaktadır. Üretim gücü açısından Çin ile ABD arasındaki fark hızla açılmaktadır.
Bunu gören Trump, önceki Amerikan yönetimlerinden farklı olarak savaşa değil; dünya hammadde pazarını ele geçirmeye yatırım yapmaktadır.
ABD geçmişte dünyanın farklı bölgelerinde savaşlar çıkarır, ardından bu ülkelere silah satarak büyük paralar kazanırdı. Ancak artık birçok ülke, Amerika’nın kullanılmış ve ikinci el silahlarını almak istememektedir.
Önümüzdeki beş yıl içinde ABD, dünya silah ticaretindeki liderliğini de kaybedecektir. Dünya silah pazarının yeni yıldızları artık ABD ve Rusya değil; Çin ve Türkiye’dir.
Bu küresel rekabetten kârlı çıkabilecek tek ülke Türkiye’dir.
Türkiye; Türkistan devletleri, Pakistan ve Afganistan gibi kardeş ve dost ülkelerin madenlerinin çıkarılması ve işlenmesi süreçlerine ortak olmalıdır. Afrika’ya yönelik yatırımlarını da ciddi biçimde artırmalıdır.
2040’tan sonra dünyada en değerli iki ekonomik alan şunlar olacaktır:
Gıda ve tarım
Hammadde ve madencilik
Bu iki alana en fazla yatırım yapan ülke, gelecekte dünya pazarının kontrolünü ele geçirecektir.
#CBAgsye20Bin #SadettinSaran #GSvKSP #TaşacakBuDeniz #JakeJoshua #BasınAçıklaması #CNNTürkBoykot #BasınAçıklaması #Fenerbahçe #Recep #Ramazan #Merve #ElaRümeysaCebeci #Uyuşturucu #Geleceğimiz #Direne #AnkaraEmniyeti #Ramazan