2026’da “Avrupa Siyasi Topluluğu” Zirvesi Ermenistan’da, 2028’de ise Azerbaycan’da Düzenlenecek
2026 yılında “Avrupa Siyasi Topluluğu” zirvesinin Ermenistan’da, 2028 yılında ise Azerbaycan’da düzenleneceği açıklandı. Bu da şu anlama geliyor: Zirveler çerçevesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 2026’da Ermenistan’a, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise 2028’de Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirebilir.
Her iki ülke liderinin karşılıklı ziyareti teorik olarak mümkün olsa da, pratikte durum daha farklıdır. Bu tür ziyaretlerin gerçekleşebilmesi için öncelikle somut bir siyasi ve diplomatik zemin oluşturulmalıdır. En önemli koşul ise barış anlaşmasının imzalanmasıdır.
Genel olarak, üst düzey siyasi görüşmeler ve uluslararası zirveler ancak karşılıklı güven ortamının mevcut olması ve tarafların temel sorunların çözümüne yönelik siyasi irade sergilemesi durumunda anlam kazanır. Aksi takdirde bu tür görüşmeler yalnızca sembolik ve formal bir nitelik taşır, çatışmanın çözümüne gerçek bir katkı sağlamaz.
Örneğin, COP29 etkinliğinin Azerbaycan’da düzenlenmesinde Ermenistan’ın da rolü olmuştur. Ancak Azerbaycan’ın resmi davetlerine rağmen, Ermenistan COP29’a katılmamıştır. Bu durum bir kez daha göstermektedir ki, barış anlaşması olmadan düzenlenen uluslararası etkinliklere katılım, karşılıklı siyasi çıkarlar ve güven ortamı oluşmadığı sürece yalnızca şekilsel kalmaktadır.
2026’da Erivan’da düzenlenecek zirvenin Ermenistan’daki parlamento seçimleriyle aynı döneme denk gelmesi ise özel bir dikkatle değerlendirilmelidir. Başbakan Paşinyan’ın zirvenin düzenlenmesini memnuniyetle karşılaması ve Bakü ile karşılıklı destek mesajları vermesi ilk bakışta olumlu bir siyasi jest olarak algılanabilir. Ancak bu girişimin iç politik hedeflere hizmet etme ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Seçim sürecinde bu tür uluslararası etkinliklerin hükümet tarafından “siyasi başarı” olarak sunulması, kamuoyunu yönlendirmek ve Paşinyan iktidarının konumunu güçlendirmek için bir araç haline gelebilir.
Azerbaycan açısından öncelik, bölgede istikrarın sağlanması, barış sürecinin ilerletilmesi ve güvenlik garantilerinin pekiştirilmesidir. Ancak siyasi güvenin yeniden tesis edilmemesi ve temel sorunların çözüme kavuşturulmaması, sürecin ilerlemesini ciddi şekilde engellemektedir. Bu nedenle tarafların siyasi iradesi ancak somut bir barış anlaşmasıyla teyit edilebilir.
Sonuç olarak, zirveler ve siyasi girişimler normalleşme sürecinin sembolik göstergeleri olabilir. Ancak bu tür adımların gerçek etkisi, barış sürecinde sağlanacak somut ilerlemelerle ölçülecektir. Karşılıklı güvenin inşa edilmesi, diplomatik ve siyasi iş birliğinin teşvik edilmesi, gelecekte daha geniş iş birliği platformlarının oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Bu hedefe ulaşmak için Ermenistan tarafı barış anlaşmasının imzalanması konusunda daha fazla inisiyatif almalı, aynı zamanda Azerbaycan’ın endişe duyduğu konuların çözümüne yönelik somut adımlar atmalıdır.
Yazar: Siyaset Bilimci #Turan Rzayev
#AvrupaSiyasiTopluluğu #ErmenistanZirvesi #Azerbaycan2028 #İlhamAliyev #NikolPaşinyan #BarışAnlaşması #KafkasyaBarışı #BölgeselDiplomasi #SiyasiGüven #COP29 #Erivan2026 #BaküZirvesi #TürkDünyası #KafkasyaSiyaseti
Barinajans #Google #uzakşehir #Vanspor #AzizYıldırımGöreve #Alya Albora #HTYvFB #Hatayspor #Mourinho #BTGSondakika #SedefeSahipÇıkalım #Ayrimsız İnfazDüzenlemesi #Küme #Kemal Kılıçdaroğlu #Tazminatör #Ümit Öztürk #CHP'li #Mahkumlara 2ŞansıVerin #ÇırakVeStajyerlere #Putin #GazaGenocide #Melih Gökçek