RIZIKTAN YARARLANMA
Allah insanı yaratmış, tüm kâinatı emrine sunmuştur. Etrafındaki güzelliklerden istifade edebilmesi için de akıl gibi bir nimetle donatmıştır.
İnsan, adeta ayaklarının önüne serilen bu kâinat nimetlerinden kapasitesi ve ihtiyacı nispetince yararlanma potansiyeline sahiptir.
Ayette şöyle buyurulmuştur: 
“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve güzel şeyleri haram saymayın, sınırı da aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez. Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’ın yasaklarından sakının.” (Maide Suresi, 87, 88)
Kâinatta bulunan nimetlerin Allah tarafından yasaklandığına dair bir delil bulunmadığı sürece insan için her şey helal olarak kabul edilir.
Müslümanlar bu ilkeyi hayata geçirme konusunda zaman zaman başarılı olamamışlar. 
İslâm dininde hakkında açık bir hüküm bulunmayan konularda ihtiyatlı davranmak adına yasaklayıcı bir tutum sergilenmiş.
Bu tutum Müslümanların bilim, sanat vb. alanlarda geri kalmasına, kendince bir kültür oluşturamamasına sebep olmuştur. 
Yasaklandığına dair hüküm bulunmadığı sürece helal sayılması gereken konularda aşırı hassasiyet gösterilmiş, yasaklama yoluna gidilmiştir. 
Bu da zamanla kişilerin cesaretlerinin kırılmasına, yenilik arayışından vazgeçmelerine yol açmıştır.
Zihnî ve bedenî potansiyelini azami ölçüde harekete geçiremeyen Müslüman doğadaki imkânlardan olabildiğince yararlanamamış, bu konuda her zaman bir engel, bir kısıtlama ile karşılaşmıştır. 
Serbest bırakılacak alanlarda atılacak her adım için de özel bir meşruiyet delili aranır olmuş, inanan insanlar rahat hareket edememiştir. 
Bu tutumun, “hiçbir sınır tanımaksızın her şeyi meşru sayma” şeklinde bir anlayışa sapma endişesinden kaynaklandığı düşünülebilir.
Bu elbette doğru bir tespit, geçerlilik payı oldukça yüksek bir değerlendirmedir.
Ama bunu yeterli ve haklı bir gerekçe olarak kabul etmek mümkün değildir. 
Zira ayette değinilen bu genişlik ve özgürlük insan tarafından haddin/sınırın aşılmaması ve Allah’ın yasaklarından sakınılması şartına bağlanmıştır. 
Bu konuda izlenmesi gereken yol şöyle olabilir: 
“İnsan yeteneklerini olabildiğince ortaya çıkarmalı ve evrende kendisine sunulan imkânlardan azami ölçüde yararlanmalıdır.”
Tüm yaşamında bunu esas almalı ve kendisine bu doğrultuda fırsatlar tanımalıdır.
İnsan her şeyden önce kendisini tanımalı, kendi potansiyelini hayata geçirmelidir.
Sanat, kültür, edebiyat alanında yapabileceğinin en iyisine odaklanmalıdır. 
Oluşabilecek sapma ve kaymaları önlemek ise oldukça basittir.
İnsanlara eğitim imkanları sunulmalı, herkesin eşit bir şekilde eğitim hakkından yararlanması sağlanmalıdır.
Sergilenecek kural dışı davranışlar ise zamanında harekete geçecek denetim mekanizması tarafından gerekli yaptırımlar ile kontrol altında tutulmalıdır.
Dolayısıyla bilinçli bireylerin oluşturduğu sosyal denetim mekanizmaları bu süreçte aktif görev almalıdır.
Bu anlayış toplumuza hâkim olduğu zaman insanlar –meşruiyet çerçevesi içinde– dünya nimetlerinden olabildiğince ve ölçülü bir biçimde yararlanma alışkanlığı kazanmış olacaktır. 
Toplum düzeyinde tüketim arzusunun zinde kalması sayesinde üretim artacak ve ekonominin canlılığı korunmuş olacaktır. Fakat bütün bu faaliyetler daima temel inanç ve ahlâk değerlerinin kontrolü ile dengelenmelidir.
Gücü yasaklamak onu bastırmaz, ortadan kaldırmaz. Aksine beklenmedik bir zamanda, umulmadık bir şekilde patlama yaşanmasına neden olabilir.
Önemli olan kökten yasaklayıcı olmak yerine kontrollü bir serbestiyet sağlanmasıdır. 
Unutulmamalıdır ki kontrolsüz güç güç olamayacağı gibi yasaklanan, baskılanan güç de asla güç olmaktan çıkmayacaktır.
Geçmişten günümüze bu konuya yaklaşımda yaşanan temel sıkıntı toptan yasaklayıcı bir tavır sergilenmiş olmasıdır.
Yasaklar dayanılmaz boyuta ulaşınca bu defa da istisnai serbestiyet tanıma telaşına düşülmüştür. 
Yasaklanan şeyleri serbest kılabilmek adına neredeyse delil uydurucu bir konuma gelinmiştir.
Hâlbuki meşruiyet kuralları içerisinde, özellikle de dinimiz ve örfümüz tarafından çizilen ana çerçevede hareket etmek gerekir.
Örf de özüne inildiğinde din de davranış, hâl ve tavırlarında insana sağlıklı bir hareket alanı oluşturmuştur. 
Ne yazık ki bunu göremeyen, her şeye yasakçı bakış açısı ile bakan zihniyettir.
Bu yasakçı zihniyet nedeniyle hareket kabiliyetinden yoksun olan insan; fikir ve proje geliştirmekten üretmekten ve düşünce ufkunu zenginleştirmekten de mahrum kalmaktadır.
İnsanımızın donanımlı hâle gelebilmesi için bu konuda kat edilecek her küçük bir mesafenin, her olumlu bir adımın büyük bir önemi ve değeri vardır.
Toplum olarak üzerimizdeki ataleti/tembelliği atarak medeniyet alanında hızla mesafe kat etmemiz gerekmektedir. 
Bu artık ihtiyaç olmaktan çıkmış, zaruret haline gelmiştir.
Geçici çözümler üreterek âdeta dar alanda kısa paslaşmalarla günü kurtarmak Müslümana yakışmaz.
Kalıcı sonuç verecek çalışmalara odaklanmak gerekir. 
Dar alanda kısa paslaşma yapmak yerine uzun mesafeli isabetli atışlarla doğrudan sonuca yönelmeye gayret edilmelidir.
İnsanımıza, Allah’ın helal saydığı temiz rızıklardan kendisine tanınan sınırları aşmadan yararlanabileceği ortamlar ve imkânlar hazırlanmalıdır.
Mahrum bırakmak yerine serbest alanlar oluşturarak hareket kabiliyetini geliştirmesine destek verilmelidir.
Bunu yaparken de çocuklar ve gençler üretmeye teşvik edilmeli, her anlarını dolu dolu yaşamaları için onlara imkanlar/fırsatlar sunulmalıdır.
Üreten ve ürettiği fazlalığı ihtiyaç sahipleri ile paylaşan bir nesil bunun hazzına vardıktan sonra hayata bambaşka bir gözle bakacaktır.
Çocuklarımıza ve gençlerimize üretim ve paylaşmanın hazzını tadacakları ortamlar hazırlamalıyız. 
Kafeterya köşelerinde ömür tüketmek yerine kültürel ve sanatsal faaliyetlere yönelerek kendisine ve çevresine faydalı işlerle meşgul olmalarını sağlamalıyız. 
Kültürün ve sanatın gerçekten toplumun can damarlarından biri olduğu düşüncesini her genç dimağa yerleştirmeliyiz.

Alpaslan Demir
İstanbul-14.02.2025


RIZIKTAN YARARLANMA

Allah insanı yaratmış, tüm kâinatı emrine sunmuştur. Etrafındaki güzelliklerden istifade edebilmesi için de akıl gibi bir nimetle donatmıştır.

Araştırmacı Yazar-Alpaslan DEMİR

14.02.2025 11:38:00

Traktör Şazi'nin maçları TRT'de yayınlansın mı?


Evet 263 Kişi
% 97,04
Hayır 8 Kişi
% 2,95

Fenerbahçe Arsavev, 10'da 10'la Zirveye Göz Kırptı.

Arda Turanlı Shakhtar zirveye koşuyor: Dinamo Kiev’i 3-1 yendi

Fenerbahçeli basketbolcu sözleşmesini tek taraflı feshetti: Kulüp yasal süreci başlattı

Sadettin Saran Üç Yıldıza “Güle Güle” Demeye Hazırlanıyor

A Milliler sahneye çıkıyor: 2026 Dünya Kupası yolunda kritik üç sınavın tarih ve saatleri açıklandı

Türkiye, İsrail’i 10-3 mağlup ederek Avrupa Şampiyonu oldu

Fenerbahçe’de Ederson Şoku! Oynayamazsa 3. Kaleci Tarık Çetin Kaleyi Koruyacak

Muhteşem Başarı: Muhammed Furkan Özbek’ten Dünya Rekoru ile Gelen Dünya Şampiyonluğu!

Rus sporcular Gence'deki açılış törenini boykot mu ediyor?

Son Dakika: Yusuf Ayçiçek Al-Hilal’de

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.TRABZONSPOR A.Ş. 15 10 1 4 14 34
3.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
4.GÖZTEPE A.Ş. 15 7 3 5 9 26
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 15 7 4 4 7 25
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 15 6 4 5 -1 23
8.KOCAELİSPOR 15 5 6 4 -3 19
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 15 3 4 8 -1 17
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
13.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 15 4 8 3 -11 15
16.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 15 2 11 2 -16 8

YAZARLAR