Orman, börtü böcek dahil içindekilere hayat verir.
Çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar için gelir kaynağıdır. Ormandaki mantarı toplayıp para kazanan köy tanıyorum.
Yağmur bulutu olan kümülüsleri o bölgeye çeker, su kaynakları oluşur; önceden oluşan su kaynaklarını besler.
Erozyonu, heyelanı, çığı önler…
Daha sayamayacağım kadar bilinen, bilinmeyen çok faydası vardır.
Kısacası, tam bir zenginliktir.
Ve;
En az kırk senede, yani ortalama yarım insan ömründe oluşur.
Ben yaşında olanların oluşturmaya çalıştığı ormanı, orman olarak görme imkânı yoktur.
Ve bugünlerde gene;
Türkiye'nin ciğerleri cayır cayır yanıyor.
Daha önce de orman yangınlarıyla ilgili yazmış olduğum köşe yazımda belirtmiştim:
Ben bu yangınların, belirli siyasi mesajlar taşıyan terör örgütleri tarafından çıkarıldığına inanıyorum.
Diyelim ki yanılıyorum ve bunlar insan eliyle, kazara çıkıyor.
Kazayla dahi insan öldürmenin, hatta yaralamanın bile cezası vardır.
Kuru bir ağacın üzerindeki telefon tellerine zarar verecek şekilde bir telefon direğine çarpın; sizden yol açtığınız arıza düzelinceye kadar geçen süredeki tahmini telefon görüşmelerinin maddi maliyeti de, telefon direğinin bedeli de tazmin ettirilir.
Kazayla bile olmuş olsa, binlerce canlı ağacı yakan kişiden zarar en ağır şekilde maddi olarak tazmin edilmeli, aynı zamanda da dikkatsizlik nedeniyle ağır hapis cezasıyla cezalandırılmalıdır.
Hatırlatayım:
Şu an, kazayla orman yakanın hapis cezası olarak yatarı yok.
Dediğim gibi ben, orman yangınlarının genelinin bilinçli şekilde çıkarıldığını düşünüyorum ve bunu düşündürecek çok delil ve sebebim var.
Bilinçli yapılıyorsa ve haklıysam, gelecek nesillere yönelik olarak da
ülkenin ve o bölgenin zenginliği dolayısıyla ekonomisi yok ediliyor, demografik yapısı değiştiriliyor.
Bunlar, can kaybı olmadığı müddetçe geçerli olanlar.
Bir de can kaybı olursa, bu düpedüz cinayet demektir!
Geçenlerde on bir canımızı yangında kaybettik.
Bu, on bir defa cinayet demek.
Dolayısıyla, ormanı bilinçli şekilde yakan kişiye (ki büyük olasılıkla terör örgütü mensubudur) hem yukarıda yazdığım sebeplerden dolayı ağır maddi hem de ağır hapis cezası verilmesi gerekmez mi?
Devlete akıl öğretmek gibi olmasın da;
Peki, bu cezanın en aşağısı idam olmamalı mı?
Bence olmalı!
Bilinçli yakılmışsa, meteorolojik etmenler bile hesap edilerek yapılmıştır ki ne ilginçtir ki büyük yangınlar hep rüzgârlı günlere denk geliyor.
Böyle bir durumda teknoloji, sadece yangının beyin zararını azaltır; bu kişileri de yangını da engelleyemez.
Bu yüzden de:
Ben tek çare olarak bunu görüyorum. Televizyondaki bir gazetecinin söylediği bir cümleyle yazıma son vereyim:
“İsrail’le savaşsak, son günlerdeki yangınların verdiği zararı bize İsrail veremezdi!”
Allah, Vatanımı ve Devletimi her türlü afetten, kötü niyetlilerin kötülüklerinden korusun!
Sağlıkla, huzurla, saygıyla kalın.
#Barinajans #HandOffGaza #SahteDiplomalarıAçıklayın #Bitget #EmniyetHakkınıİstiyor #Nadidi #Demokrasi Komisyonu #TOWNS #AlpaslanHocaHedefte #Halı #Affet Türkiyem #Selçuk Alagöz #pragmatist #Geleceğimiz Çalındı #Sahte #2024 KPSS #Ak Parti #haberler #keremaktuerkoğlu #Anadolu #Ndidi
Evet 262 Kişi
Hayır 8 Kişi