Bugün dünyadaki tüm siyasi gelişmeler Türkiye'nin lehine işlemektedir. Türkiye’nin önündeki birçok engel, diğer güçlerin savaşları sayesinde birer birer ortadan kalkıyor.
İsrail-İran savaşı değil de çatışması, İsrail’in siyonist bir Kürdistan kurma planlarını tamamen çöpe atmış oldu. Bu çatışma sayesinde, İsrail’in dillere pelesenk edilen, delinmez denilen “Demir Kubbe”sinin aslında bir “Demir Süzgeç” olduğu anlaşıldı.
Bugünkü siyasi tabloda, İran’ın parçalanması Ortadoğu’da İsrail lehine yeni felaketler getirebilirdi. Bu açıdan çatışmanın mevcut şekli daha az tehlikelidir.
Rusya-Ukrayna savaşı uzadıkça Türkiye kazançlı çıkıyor. Trump, Putin’i yanına çekerek Çin’e karşı bir cephe oluşturmak istiyordu. Bu, Türkiye’nin aleyhine; Rusya’nın ise yararına olabilirdi. Ancak görünen o ki, Rusya artık tamamen Çin’e bağımlı durumda. Çin, kasıtlı olarak Rusya’yı çöküşe sürüklüyor. Rusya’nın Batı’dan uzaklaşıp Çin’e yakınlaşması ise Batı devletlerini Türkiye’ye muhtaç hale getiriyor. Türkiyesiz Avrupa sahipsiz bir yetim gibidir.
Avrupa’nın Türkiye’nin savunmasına, Türkiye’nin ise Avrupa’nın pazarına ihtiyacı vardır. Bugün Çin mallarına yüksek vergi uygulayan Avrupa ülkeleri, Türkiye için son derece uygun bir pazar haline gelebilir.
Bütün stratejimiz, gelecekte Çin’le karşı karşıya kalabileceğimiz olasılığına göre şekillenmelidir. Çin artık hem Pakistan’da hem de Kazakistan’da etkisini artırmış durumda. Türkiye-Azerbaycan-Pakistan askeri birliği daha da güçlendirilmeli; bu yapıya Kazakistan’ın da dahil edilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
Rusya’yı çökertip onun topraklarına göz diken Çin, gelecekte Türk Birliği için büyük bir tehdit olabilir. Kazakistan, komşusu olan Rusya’daki özerk Türk cumhuriyetlerine oldukça yakındır. Bu nedenle, o bölgeleri kazanmak istiyorsak önce Kazakistan’ı kazanmalıyız. Tataristan, Başkurtistan, Hakasya gibi bölgeler Kıpçak Türkleri’dir ve dil olarak da Kazak Türklerine daha yakındır.
Kazakistan’da Nazarbayev’in devrilmesinden sonra yönetime gelen Tokayev, Rusya’ya mesafeli; fakat Çin’le yakın ilişkilere sahiptir. Bu, Türk dünyası açısından iyi bir gelişme değildir. Çin, güçlenen bir devdir ve o devin pençesine düşenin kurtulması zordur. Bu yüzden Kazakistan’ı Türk Birliği’ne sıkı sıkıya bağlamak için gerekli politikalar hayata geçirilmelidir.
Bugün Amerika ve İsrail, Azerbaycan ile Rusya arasındaki sorunlardan faydalanarak Azerbaycan’ı kendi taraflarına çekmek ve nihayetinde onu birer “köleye” çevirmek istiyorlar. Ancak İlham Aliyev’in bu tuzağa düşeceğini sanmıyorum. Bu yanlışa düşmez.
Çünkü şeytan olan İsrail ve onun askeri gücü Amerika, kendi çıkarları için Azerbaycan’ı ateşe atmak istiyor. Azerbaycan’ı kurban olarak seçmiş durumdalar. Oysa Azerbaycan Türk’tür ve Türk Birliği’nin en güçlü bayraktarlarından biridir.
Azerbaycan’ın yeri siyonist bir plan olan “İbrahim İttifakı”nda değil; “Turan Birliği”ndedir. İsrail yıllardır Türk Birliği’ni parçalamak için Azerbaycan’ı bu yapıdan koparmaya çalışıyor. Ama inanıyorum ki, ne Azerbaycan halkı ne de usta siyasetçi İlham Aliyev bu tuzağa düşmeyecektir.
Türk Birliği, halklar için aydınlık bir gelecektir. İbrahim İttifakı ise, dünyanın her yerinde Gazzelere ortak olmak demektir.
#Abil Babaoğlu
#canakkaleyanıyor #Kadıköy #Hayırlı Cumalar #BugünGünlerdenGALATASARAY #$BOSS #Fatih Altaylı #GPT-5 #Forma #Uğurcan #DEİK 38 #Nevşin #Günaydın Evre #İstanbul 2 #Netanyahu #canakkaleyanıyor #Barinajans
Evet 262 Kişi
Hayır 8 Kişi