Sahuru Beklediğim sıralarda elim televizyonun kumandasına gitti. TRT’yi açtığımda iki uzman konuşuyordu. Tatlı bir muhabbet eşliğinde Vakıflar ve faydalarından bahsediyorlardı.

Baştan iki uzmanın tatlı muhabbeti cezbetti, sonra konunun derinliklerine  girilince dikkatimi konuşmalara verdim!

Programı sunan sunucusunun kullandığı şimdiye kadar düşünmediğim şu üç  kelimelik cümle beynimde kurşun etkisi yaptı.

“Konforumuz bozulmadan yardım”

İyice dikkatimi verdim.

Konu su:
Vakıflar, yardıma ihtiyacı olan insanlara ulaşıp yardım ediyorlardı. Bu açıdan, büyük bir sorumlulukla önemli bir görevi yerine getiriyorlardı. 
Peki kimler sayesinde?
Tabiki yardımseverler sayesinde!
Konu işte bu yardımseverlerin yardımları konusunda hiç düşünmediğimiz şekilde derinleşiyordu.

Vakıflar, istemeden de olsa; yardımseverlerden yardımlarıyla yaptığı yardımlarla; yardım edenle yardım alan arasındaki bağı, iletişimi, etkileşimi engellemiş olmuyor mu?
En azından; 
Öyle ya, ne yardım edenin yardım ettiğinden; ne de yardım alanın yardım ettiği kişinin isminden bile haberi olmuyor!

Bunda Vakıf ve Vakıflar gibi hareket eden yardım kuruluşların bir kusur var mı?
Bence kesinlikle hayır!
İşte, yardım eden konusuna gelince konu daha da derinleşiyor.
Amaç ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını gidermek için yardımcı olmak ise; yardım eden kişi yardım kuruluşunu aracı kullanarak; 
“Beni uğraştırma, yan dairede de, arka sokağımda da olsa bana arattırma, bei yorma; yardım edilecek kişileri bul, al sana para, kime istersen yardım et” demek;

Başka bir deyişle;
Bir nevi, banka yoluyla oturduğum yerden paramı göndereyim; siz, benim yerime yardım edin;

En derin özdeyişle, kabaca ise; 
“Yardım etme konusunda bile, benim konforuma müdahale ederek, konforumu bozmayın” demek değil mi?

Programı sunucusu Hocaya soruyor:
“Dinimizin, yardım şekli önerisine uygun mu?” diye sorduğunda:
Hocam, vakıfların önemini tekrardan vurguladıltan sonra;
“Hayır” diyor. 
Ve ekliyor;
Yardım bir ibadettir;
yardım edilecek yardım sahibini bulmak, neye ihtiyacı olduğunu tespit etmek, o ihtiyacı gidermek için harcadığımız zaman ve emekte ibadetin bir parçasıdır.”

Biz bunları yapmayarak; 
Harcayacağımız zamandan, emekten;
konforumuzun bozulacak kısmından  bilinçli olarak tasarruf etmiş olmuyormuyor muyuz!

Ucu bana da dokunduğunda dillendirmek istemesem de;
Ben de para var, siz bulun verin parayı diyerek; hafiften de olsa, Şeytan’ın çok sevdiği, Dinimizin hiç sevmediği kibirli davranmaya girmiyor mu?

Düşündükçe şu an bile kafam ağrımaya başladı;
Daha fazla derine girersem, kafa ağrısıyla kalmayacak, şahsıma batan çuvaldız canımı fena acıtacak olduğundan, şahsi konforumu düşünerek, iğneyi, çuvaldızı elinize veriyor; yazdıklarımla ilgili yorumu size bırakarak yazıma son veriyorum!

Sağlık, huzur diliyor; saygılarımı sunuyor;
Hayırlı Ramazanlar diliyorum!

#Hasan BARIN #Google #sasa #İstanbul Şişli #Talisca #Alikocistifa #Kadıköy #Önder Özen #Süreyya Önder #FBvBJKTSL #kislasiz bedelli askerlik #Fenerbahçe #KademeyiYokSayanKaybeder #Mourinho #enflasyon #Şampiyon Galatasaray #Atatürkçü #btgsondakika #Gedson #Aziz Yıldırım #Özel #Sırrı #Medleki Çözüme Devlet Onayı #StajyerÇırağaTamGelecek #Karl Marx