“Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür.” demiş atalarımız. Biz sadece tavuğu görürüz baktığımız zaman. Onu da kaz olarak görür, gözümüzde büyütürüz.
Komşumuzun o tavuğa sahip olana kadar yaşadıkları, gayreti, çabası pek önemli değildir bizim için. “Onun tavuğu var benim niye yok? Onda şu var, ben neden sahip olamadım? Onda bu var, ben nasıl alamadım?” diyerek kıskançlık duyarız.
Sahip olma, emek vermeyi gerektirir. Komşumuzun sahip olduğu şeyleri düşünürken; verdiği emeği, gayreti ve çabayı da gözümüzün önüne getirmemiz gerekir.
Ama biz öyle yapmıyoruz. Doğrudan sonuca odaklanıp bizim o şeylere neden sahip olamadığımızla dertleniyoruz. Bunu da davranışlarımıza yansıtıyoruz. Oysa burada yapılması gereken, onu kıskanmak yerine onun gibi çalışarak sahip olmaya çalışmak olmalıdır.
Kıskançlık öyle bir hastalıktır ki insanı yer bitirir. İnsanın öz eleştiri yapmasına hiç müsaade etmez. Kendini geliştirmesine fırsat vermez. Varsa yoksa başkaları ve başkalarının sahip olduklarıdır gündemi.
Kendisine ve kendi yapabileceklerine odaklanmak yerine, başkaları ve onların yaptıkları ile ilgilenir. Bütün enerjisini kendisine hiç faydası olmayacak işlere harcar.
Kıskançlık duygularımızı köreltir. Sonra gide gide insanlıktan uzaklaştırır.
Oysa iyi insan olmak zorundayız. İyi insan olmanın yolu ise kıskançlık duymak yerine komşusuna imrenerek bakmaktan, onun sahip olduklarını elde edebilmek için en az onun kadar gayret göstermekten geçer.
Alpaslan Demir
İstanbul-19.12.2025
alpaslandemi@gmail.com
#AGSyeMaliyeden20Bin #Transfer #EngelliÖğretmenŞubatGörev #FenerbahçeBaşkanı #Savcının #Putin #Hayır #Rusya
Evet 266 Kişi
Hayır 9 Kişi