Karadeniz Türkiye’nin kuzeyinde bulunan büyükçe bir denizdir. Yeraltı kaynakları ve deniz ürünleri bakımından oldukça zengindir. Emperyalist ülkeler gözlerini kara deniz dikmiş sömürmek için her yolu denemekteler. Ukrayna savaşı ve Karadeniz’e sınırı olan ülkelerin NATO’ya alınması- AB’ye kabulü bu yollardan sadece ikisidir.
Daha birçok hileli ve dolambaçlı yollar da deniyorlar. Karadeniz’de münhasır ekonomik alanlarımızda patlatılan gemiler yeni, denemelerin habercisi gibi görünüyor. Osmanlının 1.dünya savaşına nasıl sokulduğunu yeniden hatırlamakta ve unutmamakta sayılamayacak kadar yararlar var.
Bir de Türkiye kimlere el uzattıysa , nankörlük gördü. Türkiye kalın kafalı dostlarına her nankörlüğün bir cezası olduğunu uygulamalı olarak öğretse yeridir düşüncesindeyim. Bunlardan ikisi Lübnan ve Ukrayna’dır.
Bir irade ;savaşın ateşini önce sınırlarımıza sonra da üzerimize taşıyor olabileceği düşüncesindeyim. Karadeniz’de patlayan gemiler ile Suriye’de patlayan İsrail bombaları arasında bir bağıntı olduğu kanaatindeyim. Suriye’deki İsrail isteklerinin nerelere ulaşabileceğini iyi hesaplamak gerek.
Tom Barak ABD Türkiye büyük elçisi ve Suriye temsilcisi (Osmanlı torunu olduğunu vurguluyor) Heybeli ada ruban okulunun açılacağını söylemesi- IRAK’I tehdit etmesi sineye çekilesi bir durum değildir. Dedelerinin terk ettiği Osmanlının son durumuna benzer bir halimiz mi var? Kendini sömürge valisi mi sanıyor. Verilen tepki bence cılız oldu.
Ardından Barzani’nin egemenliğimizi yok sayarak topraklarımızda izinsiz olarak silahlı adamlarıyla dolaşması, Cumhur ortağı devlet bahçeliye havlaması sıradan rasgele olaylar olmasa gerek. Bence cezası kesilse güzel olur.
Egede Yunan te4hditleri yeniden ısındı. Haddini bildirmenin vaktinin yaklaştığı düşüncesindeyim. Yunanistan’ı Lozan ve diğer anlaşmalara zorlamak … Havlamalar sürü halinde ve koro ritminde ise havlatanlara bir göz atılsa her halde kıyamet kopmaz.
Papa’nın dedelerinin Kayseri’den gittiğine dair söylentiler var. Cumhur ortağı Bahçelinin bazı faaliyetlerinden rahatsızlık duyduğu gazetelere yansıdı. Tom Barak gibi dedesi topraklarımızdan gitmiş. Bu benzerlik ,tesadüf mi!
Vatikan aracılığı ile Fener Rum patrik hanesinin baskılanabileceğine ihtimal vermek , olayı basite almak gibi geliyor. Osmanlı devletinin kiliseler arasındaki dengeyi nasıl kurduğunu arşivlerden çıkararak iyi bellemek yararlı olur hissindeyim.
Ahmet Demircinin patrikhane ile ilgili analizi dikkatimi çekti. Yerinde ve isabetli tespitler yapmış.İGAM.ORG.tr.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları; her türden saldırıyı durduran- ülkemiz yararına her türden dengeleri kuran- aleyhimize kurulan her oyunu bozan- oyunların yönünü değiştiren bilge kişilerin üzerine olsun vesselam.
#LÜTFULLAH KALELİ
Evet 261 Kişi
Hayır 8 Kişi