Yaklaşık beş sene önceydi.
İran Devleti hiçbir şey yokken birden petrole % 100'um üstünde zam yaptı.
Dolayısıyla İran fena karıştı. 
Bizim Güney Azerbaycanlı Türklerde bu karışıklığa , isyana dahil olunca, özellikle de Azerbaycan'daki bircogunu yakinen tanıdığım bizim milliyetçiler Güney Azerbaycan bu kez bağımsız olacak diye ağzı kulaklarında, İran'daki ayaklanmaya gaz verme sırasına girdiler.

Bu olaylar daha son hızla devam ederken bir konuşma yapıp;
“Hiçbir devlet halkın gereksinimi olan bir mala birden %100 zam yapmaz, önce 10 yapar bilemedin onbeş; biraz bekler gene 10-15 yapar bu şekilde fiyatı arttırır. Eğer birden yapıyorsa karışıklığı kendisi istiyordur. Buna istemesine sebepte, karışıklık çıkartarak ilerde olabilecek daha büyük karışıklıkları önlemek amaçlı elebaşlarını almak için iç işlerini ilgilendiren uluslararası, yasal zemin oluşturmak içindir. 15 gün sayın herşey süt liman olacak; Güney Azerbaycanlı kardeşlerim olaylara karışmasın.”
Bu sözlerime itiraz eden de olmadı; uyan da!

İran bahaneyle, sanki petrol zammını yapanlar özellikle onların gibi özellikle Türk Milliyetçilerini topladı, çoğunu astı; almadıklarını da zindanlara attı. Ailelerine de rahat vermedi, evlerinin önüne 24 saat nöbet tutan askeri de dikti. 
He olaylar mı ne oldu, 15 gün sonra hiçbirşey olmamış gibi oldu.

Gene İran’da
Türban takmayı reddeden bir Türk kızımızın öldürülmesiyle sonuclanan; sadece İran değil başka ülkelerinde müdahil olduğu buyük olayların yaşandığı günlerde;

Tatile girmişim memlekete gidiyorum, yolda telefon çekmemiş olsa gerek telefonumda bir sesli mesaj:
Mesaj, isimleri reklama girer diye vermeyeceğim, Fransa’dan bir tv yapımcısından;
“Hasan Bey, sizi takip ediyorum, sizinle İran hakkında  program yapmak istiyorum, aradım ulaşamadım, müsait olduğunuzda ararsanız sevinirim.”

Aradım, uzun uzadıya konuştuk. İran'daki olayların devam edeceğini ve İran’in sonunu getireceğini” söylüyordu.
“Olayların devam edeceği konusuna jatılmadığımı gene ilk anlattığım olaydaki gibi 15 gün sonra biteceğini söyledim.
Birbirimize, uzun uzadıya çeşit çeşit tarihsel, stratejik örnekler versek te; 
O beni ikna etmeye çalıştı edemedi;
Ben de onu ikna etmeye çalıştım ben de edemedim. 
Gol olmayan maçlarda olduğu gibi konuşmamız sıfır sıfır bitti dolayısıyla da program da olmadı.

Konuşmamız sıfır sıfır bite de;
Ama İran’daki olaylar birinci olaydaki sonuçlarla bitti.

Bir tv programında da İran uzmanı Talebi ile yan yana oturduk. İran yakında  yıkılacak diye uzun uzadıya anlattı.
Dinledim, söz sırası bana gelince: ilk önce size de anlattığım iki olayı anlattım; bu olayları bizzat İran'ın çıkardığını sebepleriyle birlikte anlattım. 
“İran'ı yıkmak istese Türkiye çoktan yıkardı. Evet yıkılacak ama Türkiye istediği zaman onu da yakın zamanda görmüyorum” demiştim. 
Aradan 2.5 sene geçti.

Dostlar gene aynısını söylüyorum:
Dünya’daki dikta rejimleri kendi içindeki rejimine düşman gördüklerini elemile, pasifize etmek; kendi iç sorunlarını unutturmak;
Halkı kendi etrafında toplamak amaçlı ya kendi ülkelerinin dışında ya da olmadı kendi ülkelerinde de bizzat kendilerinin oluşturduğu sunni gerilimlerle düşman veya düşmanlar oluştururlar.

İran özelinde ise; İran, özellikle büyük çoğunluk olan Güney Azerbaycanlı kardeşlerimizin liderlerini, Bütöv Azerbaycan (Kuzey ve güneyin birleştiği) Birleşik, bütün Azerbaycan), bağımsızlık taraftarlarını, devlet düşmanı olarak gösterip yok etmek, topla baskı altında tutmak, başka oluşabilecek aykırı fikirlere gözdağı vermek amaçlı bizzat kendisinin turettiği gene sunni gerilimler oluşturabilirler.

Güney Azerbaycanlı kardeşlerimin özelinde;
İran dışarıdan kolayla fethedilemez. Sadece vurulup zayıflatılıp, oluşacak özellikle ekonomik sıkıntılarla içerden yıkılması sağlanabilir. 
Askeri mantığa göre İran askerinin en az 3 katı askeri getirmenin, barındırmanın, lojistik desteğinin ve kazanılan topraklarının kontrolünün mümkün olmadığını düşündüğümden, özellikle ABD menşeli kara ordusuyla saldırıyı da mümkün görmüyorum. 
Hava saldırısı mı?
Vurduğunuz yerler nükleer tesisler olursa, nükleer tesislerden sızan nükleer sızıntı İsrail’i bile boğar; İran’da bu kez rejim tehlikesi olduğundan ozellikle İsrail’e fena cevap verir. 
Bunu da kimse istemez.
Petrol tesisleri mi?
Daha ilk bomba petrol tesislerine düşmeden Dünya’daki petrol fiyatları artar. ABD ekonomisi, özellikle ve özellikle de Avrupa ekonomisi, milyonlarca masum insan kanından daha değerli olan bir avuç siyonist dolar babaları zarar görür.
Anlayacağınız bu da zor!

Eee ne kaldı?
İran içerisinde çıkarılacak özellikle büyük azınlık olan Türklerin kullanılacağı azınlık ayaklanması!
Özellikle de Güney Azerbaycanlı kardeşlerim burada durun!
ABD, İsrail, emperyalist yardımlı dolayısıyla da menşeli kurulacak bir Güney Azerbaycan Milliyetçiliğinin fikirlerimize, Bütöv Azerbaycan’a değil; emperyalist kontrolünde kurulacağından emperyalist amaçlarına hizmet eder.

Peki ne yapmalıyız?
Çok basit;
Dolarla pompalanan, medyasıyla desteklenmiş emperyalist gazına değil;
Türkiye ve Azerbaycan Devletleri'nin emir, direktif ve yönlendirmelerine göre hareket edin!

Peki kelimesiyle başlayan bu bölümü çok  iyi anlaşılsın diye tekrar yazmak isterdim; yazdım sayın!

Son söz;
Beş sene önce yazımda “Safları sıklaştırın, zaman daralıyor” diye yazmıştım.

Şimdi ise; “Zaman iyice daraldı, safları iyice yaklaştırın, İran başına geleceğini biliyor” diye yazıyor;

Güney Azerbaycanıma, Tebrizime en Milliyetçi selamlarımı gönderiyor;

Siz okuyucularıma, sağlık, huzur diliyor; saygılarımı sunuyorum!