İran yönetiminin uyguladığı baskıcı politikalar, özellikle Azerbaycan Türkleri üzerinde derin etkiler bırakmış, bu halkın kültürel ve milli kimliğini tehdit etmektedir. Fars Molla Rejimi’nin bir diğer büyük suçlarından biri de, 45 milyonluk Türk nüfusuna yönelik dil yasağı ve kültürel soykırımdır.
İran, Türkçe'nin eğitimde ve günlük yaşamda kullanılmasını yasaklamakta, bu halkın köklerinden kopmasına ve kendi kimliklerini korumakta zorluk çekmesine neden olmaktadır. Bu yasaklar, Türk halkının kendi dilinde eğitim alma hakkını, kültürel varlıklarını koruma hakkını yok saymaktadır. Aynı şekilde, Urmiye Gölü’nün bilinçli bir şekilde kurutulması, hem ekolojik hem de kültürel açıdan büyük bir felakettir.
Urmiye Gölü'nün Ekolojik ve Kültürel Önemi
Urmiye Gölü, Güney Azerbaycan ve çevresindeki halklar için büyük bir öneme sahiptir. Bu göl, yalnızca bölgenin ekosistemini değil, aynı zamanda tarım, balıkçılık ve su kaynaklarını da doğrudan etkilemektedir. Urmiye Gölü’nün kurutulması, halkın geçim kaynaklarını tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgenin çevresel dengesini bozmaktadır. İran hükümetinin bu doğa katliamına müdahalesi, bölgedeki ekosistemin yok olmasına neden olmuş ve bu, yalnızca Güney Azerbaycan halkını değil, aynı zamanda İran ile aynı bölgede yer alan diğer ülkeleri de doğrudan etkilemektedir.
Urmiye Gölü'nün kurutulması, Azerbaycan, Türkiye, Irak ve Ermenistan gibi ülkelerde su kaynakları üzerindeki baskıları artırmakta, tarım alanlarını verimsizleştirmekte ve bölgesel ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. İran, bu eylemiyle, sadece kendi halkını değil, çevresindeki tüm ülkelere büyük zararlar vermektedir.
Türk Halkının Direnişi: "Özgürlük, Adalet, Milli Hükümet!"
Güney Azerbaycan’daki Türk halkı, bu baskılara karşı yıllardır direnmektedir. 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü'nde, yerel halk, zulme karşı sesini duyurmak için büyük bir direniş gösterisi yapacak. Saat 21:00'de evlerinde ışıkları kapatarak "Özgürlük, Adalet, Milli Hükümet!" sloganlarını haykıracaklar. Bu, sadece bir protesto değil, aynı zamanda Türk halkının kültürel haklarına, diline ve kimliğine sahip çıkma mücadelesinin bir sembolüdür.
Bu direniş, Fars Molla Rejimi'nin baskılarına karşı bir isyan değil, bir özgürlük mücadelesidir. Türk halkı, kendi dilini, kültürünü ve kimliğini korumak için birleşmekte ve bu zulme karşı durmaktadır. "Özgürlük, Adalet, Milli Hükümet!" sloganları, sadece Güney Azerbaycan Türklerinin değil, tüm dünyanın dikkatini çekmeye başlamıştır.
Fars Molla Rejimi'nin Zulmü ve Sonuçları
Fars Molla Rejimi'nin bu baskıları, yalnızca dil ve kültür üzerinde değil, aynı zamanda toplumun genel yapısına da zarar vermektedir. Azerbaycan Türklerinin sesini kısmak, onları kimliksizleştirmek isteyen rejim, halkın direnişi karşısında zorlanmaktadır. Her geçen gün daha fazla Türk, kendi kültürünü ve dilini savunmak için sokaklara dökülmekte, kültürel haklarını talep etmektedir.
Urmiye Gölü'nün kuruması ve dil yasağı, Güney Azerbaycan halkının varlık mücadelesinde önemli adımlar atmasına yol açmıştır. Bu mücadele, sadece Güney Azerbaycan’daki Türklerin değil, tüm Orta Doğu’nun dikkatini çekmektedir. İran'ın uyguladığı baskılar, sadece bölgeyi değil, çevresindeki ülkeleri de tehdit etmeye devam etmektedir. Fars Molla Rejimi’nin zulmüne karşı durmak ve kendi kaderini belirlemek için birleşmek, bu halkın en temel hakkıdır.
#deprem #yazık #Lazkiye #Colani #Esad #SiyahKalp #Prof. Dr. Engin ARIK#Enerji #FBvRFC #Tadic #Mourinho #Talisca #YisifTekinistifa #Ali Rıza Aldık #AdnanSuphanoğlu #İran