Ülkemde erkekleri ağlatan bir sertlik:
Acıyı, yılların hayal kırıklıklarını ve birikmiş kayıpları özetleyen yürek burkan bir ifade.
Erkekler ağladığında, bu sadece gözyaşı değildir; sabır dağlarının çöküşü, sessizlik ve ilgisizliği delen bir hüzün çığlığıdır.
Erkeklerin gözyaşı zayıflık değil, zulmün şahididir.
Ülkemdeki erkekler korkudan değil, vatanlarının enkazlara dönüştüğünü, hayallerin gözlerde solduğunu gördükleri için ağladılar.
Direndiler, çok direndiler. Ancak sertlik ruhlarını kırdı; sadece bedenlerini değil.
Onlar ağladı, çünkü:
Çocuklarının umutsuz büyüdüğünü gördüler.
Yaşlılarının açlık ve yoksullukla kaldırım köşelerinde öldüğüne tanık oldular.
Hayallerinin ucuz siyaset pazarında savrulduğuna şahit oldular.
Sertlik sadece bir silah değil; aynı zamanda:
İnsanlığını yitirmiş zalim yöneticilerin adaletsizliği,
Masumların acılarına sessiz kalan bir dünya,
Şerefini ucuza satan dostların ihaneti,
Korkunun yasaya dönüşüp ağızları susturduğu ve kalemleri kırdığı bir düzen.
Erkekler ağladığında ne olur?
Acıyı tutan baraj çöker ve her bir damla ile anılar ve hayal kırıklıkları taşar.
Güçlü olma klişesi yıkılır ve çıplak gerçek ortaya çıkar:
Demir bile ihmal edildiğinde paslanır.
Gözyaşları, tercümeye gerek olmayan yeni bir dil olur:
Kelimelerin ötesindeki derin acının dili.
Bu sertliğin sorumlusu kim?
Adaletin anlamını bilmeyen zalim sistemler.
İnsanları kurban listelerinde bir rakam haline getiren anlamsız savaşlar.
Karşı durmak yerine sessiz kalmayı tercih eden toplumlar.
Kan üzerinden ticaret yapan vicdansız liderler.
Peki umut var mı?
Evet, çünkü gözyaşları son değil.
Her bir damla, zulme karşı bir çığlık ve adaletsizlikle mücadeleye bir davettir.
Erkekler ağladığında bu, yeni bir uyanışın başlangıcı olabilir.
Kanayan kalpler, bir daha asla köleliği kabul etmez.
Gözyaşları kuruyabilir, ama acı tarihi yazar ve tarih unutmaz.
Erkeklerini ağlatan bir vatan, vicdan devrimine ihtiyaç duyar.
Vatan sadece sınır değildir; onurdur. Ve insan onuru her şeyden üstündür.
Eğer sertlik, ülkemde erkekleri ağlattıysa, iradeleri kırılmayacak kadar güçlüdür.
Bu gözyaşları bir gün kuruyacak, ama adalet, özgürlük ve onur özlemi asla bitmeyecek.
Erkekleri ağlatan korku değil, umutların ihanete uğramasıdır.
Evet 263 Kişi
Hayır 8 Kişi