Günümüzde sosyal medya, ifade özgürlüğünün kalesi olarak lanse edilse de, aslında giderek bir susturma mekanizmasına dönüşüyor. Özellikle organize spam grupları, kendileri gibi düşünmeyenleri hedef alarak, onları etkisiz hale getirmek için kitlesel şikâyet (report) saldırıları düzenliyor. Bu yöntemle hesaplar askıya alınıyor, içerikler kaldırılıyor ve susturulmak istenen kişiler platformdan dışlanıyor. İlginçtir ki, bu yöntem en çok "demokrasi, insan hakları, özgürlük" söylemlerini dillerinden düşürmeyen gruplar tarafından kullanılıyor.
Elon Musk, X (eski adıyla Twitter) platformunu satın aldığında "ifade özgürlüğünü koruyacağına" dair büyük vaatlerde bulunmuştu. Ancak geçen zaman içinde, X’in de tıpkı önceki yönetimler gibi işine geldiği şekilde moderasyon yaptığı görüldü. Spam saldırılarına karşı platformun herhangi bir etkili önlem almadığı gibi, çoğu zaman haksız yere şikâyet edilen hesapları doğrudan askıya aldığı gözlemlendi.
X’in algoritmaları, gelen şikâyetlerin içeriğini analiz etmek yerine, toplu şikâyet sayısına bakarak karar verdiği için, organize gruplar rahatlıkla bir hedef belirleyip onu platform dışına itebiliyor. Böylece, gerçek anlamda farklı düşünen bireyler etkisiz hale getiriliyor. Bu sistem, dijital bir diktatörlük yaratıyor ve Elon Musk'ın ifade özgürlüğü iddialarını boşa çıkarıyor.
Üstelik Musk, bizler üzerinden milyonlarca dolar kazanırken, platformun adil ve tarafsız olması için herhangi bir ciddi adım atmıyor. Kullanıcıların oluşturduğu içeriklerden, reklam gelirlerinden ve abone sistemlerinden büyük kâr elde eden Musk, bu kazanımları sağlayan insanları spam saldırılarına karşı korumak yerine, adeta görmezden gelerek kendi çıkarlarını ön planda tutuyor.
Bu spam grupları genellikle belirli ideolojilere sahip siyasi partiler, aktivist gruplar veya çıkar odaklı topluluklar tarafından oluşturuluyor. Özellikle muhalif sesleri bastırmak için kurgulanan bu mekanizma, sosyal medyayı adeta bir dijital sansür platformuna dönüştürüyor.
Özgürlük, demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kendilerine bayrak edinen bazı kesimler, aslında sosyal medyada tam bir diktatörlük kurmuş durumda. Kendileriyle aynı görüşü paylaşmayanları susturmak için spam saldırılarını araç olarak kullanıyorlar. Bu çelişki, sosyal medyanın sanıldığı kadar tarafsız ve adil olmadığını gözler önüne seriyor.
Sosyal medya platformlarının spam gruplarını tespit edebilecek daha güçlü algoritmalar geliştirmesi ve şikâyet süreçlerini daha şeffaf hale getirmesi gerekiyor. Şikâyetlerin sadece sayıya değil, içeriğe göre değerlendirilmesi elzemdir. Ayrıca, mağdur olan hesapların kendilerini savunabilecekleri adil bir itiraz mekanizması oluşturulmalıdır.
Ancak mevcut durumda X ve benzeri platformlar, ifade özgürlüğü adına hareket ettiğini iddia etse de, aslında kaosun ve manipülasyonun bir parçası olmaya devam ediyor. Gerçek özgürlüğün sağlanması için sosyal medyanın bağımsız ve adil bir yönetime kavuşması şarttır. Aksi takdirde, üç-beş kişinin organize olduğu spam grupları, toplumları şekillendiren en büyük silaha dönüşmeye devam edecektir.
Bu durum, artık insanların X gibi mecralardan uzaklaşması gerektiğini gösteriyor. Elon Musk ve benzeri küresel sermaye sahiplerinin yönettiği sosyal medya platformları, aslında bizleri sustururken bizler üzerinden milyarlar kazanmaya devam ediyor. Bu nedenle, yerli bir sosyal medya platformunun oluşturulması artık bir zorunluluktur. Kendi dijital alanlarımızı kurarak, ifade özgürlüğünü gerçek anlamda savunan, adil ve tarafsız bir mecra yaratmalıyız. Ancak o zaman sosyal medyada gerçek bir özgürlükten bahsetmek mümkün olacaktır.
#Türkmenler #Suriye Türkmenleri #Suriye Milli Ordusu #Suriye Türkmen Cephesi #gebermiş ##GÜNDEMİ DEĞİŞTİRME #2 Nisan'da #Fenerbahçe - Galatasaray #kazımKoyuncu #volkankonak #gebermiş #GençleriçinKenetlen #Cihan Aydın #Muse #Mehmet Selim Kiraz #Le Pen #Mekanı #Rahmet #Mahir Polat #Hocam #Hazineye 190 Milyar Gelir #Siyasi #GönüldenLidere #Macron #Sayın Cumhurbaşkanım