İlham Aliyev’in iç siyasetine dair düşüncelerim net: Beğenmiyorum.
Azerbaycan’da sosyal ve hukuki adaletsizlikler, yüksek mevkilerdeki bürokratların ve bakanların halkı ezmesi, rüşvet gibi sorunlar ne yazık ki ülkenin gerçekleridir. Bunu kimse inkâr edemez ve savunulacak bir tarafı da yoktur.

Ancak bir gerçek daha var: Bugün Azerbaycan güçlü bir devletse, bu İlham Aliyev’in yürüttüğü dış politika ve liderlik stratejisi sayesinde olmuştur. Güçlü bir ordu kurmak ve işgal altındaki toprakları geri almak, günümüz dünya konjonktüründe bir İslam devleti için hiç de kolay değildir. Ama İlham Aliyev bunu başardı.

Elbette, Türkiye’nin ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğini de kimse göz ardı edemez.

Bugün post-Sovyet coğrafyasında tartışmasız iki güçlü lider var:
İlham Aliyev ve Vladimir Putin.

Azerbaycan ile Rusya arasında yaşanan soğuk savaşın temelinde de bu liderlik savaşı yatıyor. Görünürdeki nedenler bahaneden ibaret. Esas mesele güç ve denge mücadelesidir.

Nüfusu giderek artan, bölgedeki tüm taraflarca liderliği kabul edilen İlham Aliyev ile nüfusu hızla azalan ve etkisini kaybeden Putin arasında ciddi bir rekabet söz konusu. Artık birçok liderin buluşma noktası Moskova değil, Bakü’dür. Hatta zaferin başkentleri Şuşa ve Hankendi'dir.

Bir tarafta 44 gün içinde Rusya’nın desteklediği Ermenistan’ı toz duman eden İlham Aliyev’in Azerbaycan’ı, diğer tarafta “iki günde alırız” dediği Ukrayna’yı üç yıldır hâlâ kontrol altına alamayan Putin’in Rusya’sı.

Yakın zamanda Putin’in elindeki son koz olan Ermenistan dahi birçok konuda Bakü ile anlaşmak zorunda kalacaktır.

Bugün İlham Aliyev, hem Kuzey hem Güney Kafkasya’nın tek gerçek lideridir. Bölgelerdeki halklar onun bir işaretini, bir emrini bekliyor. Eğer Rusya, Azerbaycan’a karşı bir saldırıda bulunursa, tüm Kafkasya Azerbaycan’ın etrafında tek yumruk gibi birleşir ve Kafkas dağlarını Ruslara mezar eder. Bunu Putin de çok iyi biliyor.

Bugün Putin, Rusya’daki Azerbaycanlılara karşı devlet terörü estirse de, genel tablo açıktır: Rusya, Azerbaycan karşısında kaybetmiştir.
İlham Aliyev’in dik duruşu, Putin’i her geçen gün daha da zayıflatmakta ve Rusya’yı yalnızlaştırmaktadır.

Rusya, Türkistan cumhuriyetlerini büyük ölçüde kaybetmiştir.

Kazakistan’da Çin etkili,

Özbekistan Türkiye ve Azerbaycan’la yakın,

Kırgızistan ise Çin ve Türkiye arasında denge kurmaya çalışıyor.
Ama sonuç olarak hepsi, Türk Birliği’nin bir parçası olacaktır.

Bugün Putin’in asıl derdi, bu süreçlerin gidişatıdır.
Ve bu sürecin merkezinde Erdoğan ile Aliyev’in olmasıdır.

Çünkü bu gelişmeler önümüzdeki 5 yıl içinde Rusya’nın iç yapısına da sızacaktır.

Rusya’nın Azerbaycan’a karşı elindeki en büyük silah Ermenistan’dı.
Ancak İlham Aliyev doğru politikalarla bu silahı Putin’in elinden alıyor.

Öte yandan İlham Aliyev’in elinde Putin’e karşı kullanabileceği birçok silah var:

Ukrayna,

Kuzey Kafkasya,

Rusya’daki Türk toplulukları,

Ve en önemlisi, halkların Rusya’ya karşı biriken nefreti.

Bugün bu soğuk savaşta İlham Aliyev, 2-0 öndedir.
Ve bu durum Putin’i çileden çıkarıyor.

Sovyetler Birliği’nin çöküşü Azerbaycan’da başlamıştı.
Rusya’nın çöküşü de Azerbaycan’ın eliyle olacak. Buna yürekten inanıyorum.

#Barinajans BJKvSHA #Kanat #Gazi Mustafa Kemal #GazzeİçinVarım #Hulk Hogan #Beşiktaş #Orkun #Hoca #Santana #SavunmaHattı Youtubeda #Macron #FurkanaSistematikZulüm #Orkun #Hoca #Santana #Macron #Derbeklerimizi Açın #Kevin #Takım #Kasım #Macron #Filistin #AdliMahkuma UmutOlun #GazaGenocide #GazaStarving