Antik Yunan tarihçisi Tukidides'in, Atina ile Sparta arasındaki Peloponez Savaşı'ndan önceki gerilimleri analiz ederek ortaya koyduğu bu teorem, günümüzde ABD ve Çin arasındaki jeopolitik rekabeti anlamak için kritik bir anahtar sunmaktadır.
Tukidides bu bağlamda, "Atina’nın yükselişi ve bunun Sparta’ya aşıladığı korku, savaşı kaçınılmaz hâle getirdi." ifadesiyle güç dengelerindeki değişimin doğurduğu çatışmayı vurgulamıştır.
ABD, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana uluslararası sistemin belirleyici gücü konumundadır. Ancak çok kutuplu düzenin giderek belirginleştiği günümüzde, Çin gibi bir gücün ekonomik ve askeri kapasitesini artırması, mevcut dengenin sürdürülebilirliğini sorgulamaya açık hâle getirmiştir. Washington, uzun yıllar boyunca Çin’in büyüyen etkisini göz ardı etmeyi tercih etse de, son dönemde gerilimin doğrudan bir çatışmaya evrilme ihtimalini göz önünde bulundurmaya başlamıştır.
Satranç Tahtasında Son Hamle Kimin Olacak?
ABD'nin izlediği strateji, görünürde Çin'i askeri bir çatışmanın dışında tutacak diplomatik ve ekonomik hamlelere odaklanmaktadır. Ancak Tayvan gibi kriz noktaları, gerilimin tırmanma ihtimalini artırmaktadır. Çin'in "Tek Çin Politikası"na verdiği önem ve ABD'nin Tayvan ile sürdürdüğü askeri iş birlikleri, gerginliği daha da derinleştiren unsurlar arasında yer almaktadır.
Bununla birlikte, siber güvenlik, yapay zeka ve uzay teknolojileri gibi yeni nesil güç unsurları, bu rekabetin belirleyici faktörleri arasına girmiştir. Soğuk Savaş döneminde nükleer caydırıcılık nasıl ki Washington ile Moskova arasındaki doğrudan savaşı önlediyse, günümüzde de çok boyutlu teknolojik savaş unsurları, sıcak bir çatışmayı engelleyebilir. Ancak bu unsurlar aynı zamanda hibrit savaş stratejilerini tetikleyerek, düşmanı zayıflatmaya yönelik yeni nesil taktiklerin uygulanmasına da kapı aralamaktadır.
Tukidides Tuzağı Kaçınılmaz mı?
Tukidides Tuzağı kavramı, Amerikalı siyaset bilimci ve Harvard Profesörü Graham Allison tarafından birkaç yıl önce yeniden gündeme getirilmiş ve ABD-Çin rekabetinin bu tarihsel çerçevede nasıl gelişebileceğine dair önemli analizler sunmuştur. Allison, 16 örnek üzerinden yaptığı çalışmalarda, yükselen bir gücün mevcut hegemon güce meydan okuduğu durumlarda büyük savaşların çoğunlukla kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.
Günümüzde, oyunun kuralları geleneksel askeri güç dengelerinin ötesinde, ekonomi, teknoloji ve diplomasi alanındaki hamlelerle belirlenecek gibi görünmektedir.
ABD ve Çin arasındaki rekabetin geleceği nasıl şekillenecek? Küresel dengeyi değiştirecek sıcak bir savaş mı kaçınılmaz olacak, yoksa yeni bir Soğuk Savaş dönemi mi başlayacak?
Bunu zaman gösterecek.
#Uluslararası İlişkiler Uzmanı Mehmet Emir Aksoy #Toryum #Enerji #Donald Trump #Rusya #Ukrayna #Enerji Bakanlığı #deprem #yazık #Lazkiye #Colani #Esad #SiyahKalp #Prof. Dr. Engin ARIK#Enerji #FBvRFC #Tadic #Mourinho #Talisca #YisifTekinistifa #Ali Rıza Aldık #AdnanSuphanoğlu #İran #deprem #yazık #Lazkiye #Colani #Esad #SiyahKalp #Prof. Dr. Engin ARIK#Enerji #FBvRFC #Tadic #Mourinho #Talisca #YisifTekinistifa #Ali Rıza Aldık #AdnanSuphanoğlu #İran #RamazanPaylaşımı #TürkçeÖgreniyorum #TurkishLanguage #OyunCanlı #NATO #İsrail #LGBT #Marco Rubio #İran #Sayın #İstanbul #Seninleyiz Reiz #Yolun TerörsüzTürkiye