Tarih: 25.01.2025 23:52

Yüreklere Ateş Düşüren Kitap: Kitap Bir Olay Olmalı!

Facebook Twitter Linked-in

 

Aslen Neftçala ilçesinden olan, Bakü Devlet Üniversitesi Kütüphanecilik Fakültesinde eğitim alan ve bilimsel çalışmalar yapan bir köy kızı, bugün yurt dışında tanınan ve eserleri çeşitli dillere çevrilen bir yazar haline gelmiştir.

Yaklaşık 20 yıldır İsveç'te yaşayan ve eserleriyle büyük olaylara imza atan yazar, yabancı okuyucuların Azerbaycan'ın acılarını yansıtan kapsamlı romanları okumaları gerektiğini düşünüyor. Çünkü Karabağ ve Güney Azerbaycan'ın tarihsel olayları dünya tarafından ayrıntılarıyla bilinmiyor. Bu nedenle bu konularda edebi eserlerin yurt dışında sanatsal bir biçimde yayımlanması zorunludur.

Eluca Atalı'ya göre, yazar toplumu aydınlatmak, ona yeni bir düşünce kazandırmak için zamanın ötesine geçmeli, kadın bir yazar ise kendini gerçek bir savaşçı gibi kanıtlamalı, yaratıcılığıyla okuyucuların bilincinde devrim yaratmalıdır. Çünkü yaratıcılık, mücadele ruhu gerektirir; gerektiğinde eskiyi yıkıp yenisini kurmayı talep eder. Bu bağlamda, üstadı ve manevi öğretmeni olan düşünür Asif Ata’nın “Kitap bir olay olmalı” sözlerini hatırlatıyor. Eluca Atalı, onun öğütlerini dikkate alarak, edebiyatı okuyucuyu kendi dünyasına çekebilen ve onu sürükleyebilecek bir fenomen olarak görüyor.

Aynı zamanda, onun için edebiyat, okuyucuya yeni fikirler vermek için bir araçtır. Eğer edebiyat yaratmak tek amaç haline gelirse, Eluca Atalı’ya göre edebiyat zayıflar. Bu nedenle onun için edebiyatın ölçütü inançtır.

Afet İslam: Lütfen, son yıllarda yayımlanan kitaplarınızdan bahseder misiniz? Hangi ülkelerde ve dillerde yayımlandılar?

Eluca Atalı: Son yıllarda “Ənqa quşu” (Simurg Kuşu), “Kendini Getir”, “İran Hizbullah Zindanında”, “Uzun Sefərin Qəribə Sonluğu” (Uzun Yolculuğun Garip Sonu), “Oduncunun Nağılı” (Oduncunun Masalı) adlı kitaplarım Azerbaycan’da yayımlandı. “Çiçek Açan Atkı” adlı çocuk kitabım, “İran Zindanında: Devrimin Travması” ve “İran Zindanında: Hayatı Tabutta Arayanlar” adlı iki ciltlik romanlarım, ayrıca “Anka Kuşu — Yeniden Doğuş” ve “Anka Kuşu — Sonsuzluk Arayışı” adlı kitaplarım Türkiye’de Çınaraltı Yayınları tarafından yayımlandı. Bu serinin üçüncü cildini de tamamladım; adı “Anka Kuşu — Ebediyet Âşıkları” olacak. Hindistan’da “Hoş Geldin Ayrılık” adlı kitabım Bengal dilinde, ayrıca İran, Almanya ve Özbekistan’da İngilizce, Rusça ve Özbekçe dillerinde çocuk kitabım “Ənqa quşu” yayımlandı. Amerika’da “Yad Dilde Azadlıq Nəğməsi” (Yabancı Dilde Özgürlük Şarkısı) ve “Heykəllər Niyə Danışmır” (Heykeller Neden Konuşmuyor) İngilizce olarak basıldı. İran’da ve Karakalpak Cumhuriyeti’nde de kitaplarım yayımlandı.

Afet İslam: İran’daki olayları ve bu ülkeye ait tüm detayları ayrıntılı bir şekilde işliyorsunuz. Neden özellikle İran’ın modern tarihi sizi bu kadar cezbediyor?

Eluca Atalı: Öncelikle belirtmeliyim ki İran benim için yabancı bir ülke değil. Orada 40 milyon soydaşımız yaşıyor. Eşim de aslen Urmiye’lidir. Dolayısıyla İran konusuna birkaç yönden yaklaşıyorum. Birincisi, Asif Ata’nın “Ruhani İntibah” (Manevi Uyanış) fikrinden ilham alıyorum. Bu düşüncenin bir parçası olan “Bağımsız Vatan” fikri gereği, Güney Azerbaycan’ın özgürlüğü benim ilgi odağımdadır. Ayrıca Urmu Gölü’nün kurumasını sadece bir doğal felaket olarak görmemeliyiz; bu, milli onurumuzun bir meselesidir. İran İslam Devrimi’nin ardından yaşananları kaleme aldığım “İran Hizbullah Zindanında” adlı dört ciltlik tarihi romanımda, devrimin kendi evlatlarını nasıl tükettiğini anlattım.

Romanımda, 45 yıl önce yaşanan İslam Devrimi’nin bölgeye getirdiği trajediyi ve bunun Yüksek Şiilik rejiminin iç yüzünü detaylı bir şekilde ele aldım. Bu konuların anlatılması bizim milletimizin kaderiyle doğrudan bağlantılıdır ve sessiz kalamayız.

Afet İslam: İsveç’te yaşıyor olmanıza rağmen bu nadir bilgileri nasıl ediniyorsunuz?

Eluca Atalı: Bu, uzun ve zahmetli bir süreç oldu. Zindanda uzun süre kalmış kişilerle birebir görüştüm ve röportajlar yaptım. Birçok kişi travmaları nedeniyle konuşmayı reddetti, ancak bu sessizlik beni daha da motive etti. Çünkü Güney Azerbaycan’da kendi ana dilinde yazılan edebi eserlerin sınırlı olduğunu biliyorum. Bu alanda sesimizi duyurmak, hakikatleri aktarmak benim yazarlık görevimdir.

Afet İslam: İran’da kitaplarınız satılıyor mu? İranlı okuyucuların tepkisi nasıl?

Eluca Atalı: Kitaplarım İran’da resmi olarak satılmıyor. Ancak PDF formatında ya da farklı yollarla İran’a ulaşıyor. Bana gelen mesajlar arasında olumlu olduğu kadar tehdit içerikli olanlar da var. Örneğin, Kum şehrindeki bir dini öğrenciden gelen mesajda şöyle deniyordu: “Kitabınız Kum’un Ayetullah’ları tarafından biliniyor. O kitap, İmamımız Humeyni’ye iftiralarla dolu. Bu yaptığınızın cezasını çekeceksiniz.”

Kitaplarımın bazı bölümleri İran’da Farsçaya çevrilerek yayıldı. Bu durum, halkın hakikate olan açlığını ve rejimin baskıcı politikalarının etkisini açıkça göstermektedir.

Afet İslam: Genel olarak, eserlerinizin yayımlandığı ülkelerde ve yaşadığınız İsveç’te nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Eluca Atalı: Eserlerim her yerde olumlu tepkiler alıyor. Bu da bir yazar olarak beni gururlandırıyor. Örneğin, Kaliforniya Üniversitesi’nden bir edebiyat profesörü, eserlerimle ilgili “Hikâyelerin kalbime dokundu” diyerek benimle bir radyo programı yaptı. Özbekistan’da yayımlanan bir çocuk piyesi, sanat eleştirmenleri tarafından “zamanın şaheseri” olarak nitelendirildi.

Okuyucularımdan gelen yorumlar, yazılarımın etkisinin sınırları aştığını ve Azerbaycan edebiyatında yeni bir çığır açtığını gösteriyor. Bu, benim için hem bir gurur kaynağı hem de bir sorumluluk. Yazmaya ve hakikatleri anlatmaya devam edeceğim.

 

#Eluca ATALI 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —