Onlar sadece birer insan değil, aynı zamanda bir milletin onurunu ve cesaretini temsil eden efsanelerdir. İkisinin de hayat hikâyesi, vatan sevgisinin ve fedakârlığın unutulmaz örnekleriyle doludur.

Vahid Ezimov: Kara Kartalı

Vahid Ezimov, 1990 yılında ov tüfeğiyle Ermeni zulmüne karşı ayaklanmış kahramanlardan biriydi. Rus ordusunda askerlik yapıp deneyim kazandıktan sonra, genç eşini ve iki küçük çocuğunu geride bırakarak Karabağ Savaşı’na katıldı. Bu karar, onun vatan sevgisini her şeyin üstünde tuttuğunu kanıtlıyordu. Ailesi, 1988 yılında Ermenistan’dan sürüldüğü günden itibaren vatan hasreti çekiyordu. Belki de bu özlem, Vahid’in en zor operasyonlarda ön saflarda yer almasına neden oldu.

Dövüş arkadaşları, onun cesaretini ve liderlik yeteneklerini hala hayranlıkla anlatıyor. Muhasarada kalan askerlerin, onun cesareti sayesinde kurtulduğunu söyleyen arkadaşları, ona “Kara Kartal” unvanını vermişti. Ancak savaş Vahid için kolay geçmedi. Bir tankın mayına basması sonucu ağır yaralandı. Beyninden ve omuzundan aldığı ciddi darbeler nedeniyle büyük acılar çekti. Buna rağmen, tedavisini yarıda keserek birliğine dönmesi, onun azminin ve vatan sevgisinin bir göstergesiydi.

Savaştan sonra bile Vahid, hiçbir zaman “Ben bu vatan için savaştım” diyerek devletten yardım talep etmedi. Yakınlarının ısrarlarına rağmen, “Vetene hizmetin karşılığı olmaz” diyerek yardım taleplerini geri çevirdi. Ancak savaşın bıraktığı izler, onu genç yaşında ailesinden ve sevdiklerinden kopardı. Arkasında gözü yaşlı bir eş, çocuklar ve aile bırakarak ebediyete göç etti.

Habil Ağayev: Cennet Anahtarını Alan Şehit

Bugün ayrıca Qurtkalagın Habil Ağayev’i, Karabağ Savaşı’nda şehit düşen bir başka kahramanı anıyoruz. Habil, Agdam’ın Cemenli köyü uğrunda verilen mücadelede siperde savaşırken şehit oldu. O da Haydar Aliyev’in çağrısıyla gönüllü olarak savaşa katılmıştı.

Şehit haberi köye ulaştığında, acının büyüklüğüne rağmen atası düğün havası “Vagzalı”yı çaldırması unutulmaz bir anı oldu. Bu gelenek, hem şehitlerin yüceliğini hem de onların ölümden öte bir mertebeye eriştiğini simgeliyordu. Habil’in aramızdan ayrılışının üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen, onun hatırası hala tazeliğini koruyor. O, Türk milletinin cennetteki ordusunda yer alan kahramanlardan biridir. Ne mutlu bize ki, Türk'ün cennetteki ordusunda, Qurtqalak'dan da bir tabur var.

Zengezur’un Umudu: Vatan Hasreti

Hem Vahid’in hem de Habil’in ortak noktalarından biri, doğdukları Zengezur’un hâlâ Ermeni işgali altında olmasıydı. Bugün Karabağ’ın azad olmasıyla birlikte, Zengezur’a da kavuşma ümidi büyümektedir. Şehitlerimizin ruhu, ancak doğdukları topraklar özgürlüğüne kavuştuğunda tam anlamıyla huzur bulacaktır.

Kahramanlara Minnetle

Habil Ağayev ve Vahid Ezimov’un timsalinde, Qurtkalak köyünün tüm şehitlerini ve gazilerini saygıyla anıyoruz. Onların gösterdiği cesaret, Türk milletinin özgürlük mücadelesine olan inancını diri tutmaktadır. Bu kahramanların hatırası, sadece Qurtkalak köyünün değil, tüm Türk dünyasının ortak gururudur.

Ruhları şad olsun, gazilerimize ise sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyoruz. Onların kahramanlıkları, gelecek nesillere birer yol gösterici olacaktır.

Nigar Ögeday