Alçı, "Abdullah Öcalan'ın bu çağrıyı yapabilmesi için daha doğrusu çağrı yaptıktan sonra bu çağrının karşılık bulabilmesi için Kandil'in ve YPG'nin, Rojava'nın daha doğrusu bu çağrıya uyan bir noktaya gelmiş olması gerekiyor." dedi.
Alçı, Nevruz'a kadar çağrı gelmezse devletin tepkisinin de çok sert olacağını söyledi.
"KANDİL'DE BİR GRUP 'SİLAHI GÖMMEYİZ' NOKTASINDA"
Alçı, "Benim anladığım kadarıyla henüz böyle bir mutabakat daha doğrusu Abdullah Öcalan çağrı yaparsa biz de artık silahları gömüyoruz diyecek noktaya iki tarafta da net bir şekilde ulaşabilmiş değil maalesef. Benim anladığım işin uzamasından hala bu noktalarda sorun olduğu." diye konuştu. Alçı şu ifadeleri kullandı:
Kandil'deki bir grup Abdullah Öcalan'a direnip kendi varlıkları silaha bağlı oldukları için ne olursa olsun biz bu silaha gömmeyiz noktasındalar. Orada çözülemiyor esas orada problem var gibi bakıyorlardı. Suriye'yi daha kolay çözülebilir. Çünkü Suriye'deki yapı Abdullah Öcalan'ın sözünü daha kolay dinler bir yapı diye bakıyorlardı.
Şimdi aradan geçen bir hafta on günde bu denklem değişti mi? Neden Abdullah Öcalan'a ziyaret gerçekleştiği halde bugün somut bir şekilde beklediğimiz o artık silahları gömün çağrısı gelmedi. Burada benim kafamı açıkçası, Suriye denklemi karıştırıyor. Yani Suriye'de de beklendiği gibi. Merkezi kurulan hükümete YPG silahlarını teslim edecek ve ordunun parçası olacak stratejisi şu aşamada henüz hayata geçebilmiş değil. YPG orada direniyor, orada hala çatışmalar da devam ediyor ve zannediyorum o pürüz aşılamadığı için Türkiye'de de, Abdullah Öcalan'ın beklenen çağrısı yapılamıyor.
Şubat ayının ortasını işaret eden ve Nevruz öncesi terörist başı Öcalan'ın silahları gömme çağrı yapmasının beklendiğini belirten Alçı sözlerini şöyle sürdürdü:
-DEM heyetinin çalışması da bu yöndeydi. Devletin beklentisi de bu yöndeydi. Şimdi hani olmazsa ben yanıldım diyemem olmazsa o zaman Kandil ve Suriye direniyor, YPG direniyor, Abdullah Öcalan da sözünün dinlenmeyeceği bir tabloya karşı konuşup tırnak içinde söyleyeyim liderliğini sorgulatmak istemiyor gibi bir sonuç çıkar.
Ama buradan bakın devletin tepkisi de çok sert olur. Çünkü başından itibaren devlet de şunu söylüyor bu defa silahlar gömülecek. Net bir şekilde barış ilan edilecek ondan sonra önce şu olacak bu olacak sonra barış konuşuruz filan bu tip şeyler geçmiş süreçte olduğu gibi yok.
Şayet PKK direnirse o zaman biz çok sert yöntemlere döneriz diyorlar. Dolayısıyla böyle bir şey olmamasını diliyorum. Bakın bu Türkiye'nin barışı için, Orta Doğu'nun barışı için Kürt kardeşlerimiz için çok çok önemli.