(Beyrut) – İran yetkilileri, 2024 yılının Ekim ayından bu yana en az iki düzine Azerbaycan Türkü (Azəri) aktiviste ağır hapis cezaları verdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafından yayımlanan rapora göre, mahkemeler herhangi bir somut kanıt sunmadan bu aktivistleri mahkûm etti. Azerbaycan Türkleri, İran'daki en büyük etnik azınlık grubunu oluşturuyor.
Ağır Hapis Cezaları ve Keyfi Yargılamalar
Tahran İslam Devrim Mahkemesi 15. Şubesi hâkimi Ebulqasım Salavati, 10 Azerbaycan Türkü aktiviste "devlete karşı propaganda", "ulusal güvenliğe karşı suç işlemek amacıyla toplanma ve iş birliği" ve "casusluk" suçlamalarıyla 3 ila 14 yıl arasında değişen hapis cezaları verdi. Tahran Temyiz Mahkemesi 36. Şubesi, bu ağır cezaları onayladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün İran araştırmacısı Nahid Nağşbandi, "İran yetkilileri, sivil toplumu ve etnik azınlıkları susturmak için ağır suçlamalar ve hapis cezalarıyla sistematik baskı uyguluyor. Bu baskılar, toplumu sindirme ve etnik azınlıkların temel haklarını talep etmelerini engelleme girişimidir," dedi.
Çevre ve Sivil Hak Savunucularına Yönelik Suçlamalar
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Azerbaycan Türkü aktivistlerin mahkûmiyetine ilişkin beş farklı kaynaktan bilgi aldı ve iki davaya ait mahkeme belgelerini inceledi. Tahran'da mahkûm edilen 10 aktivistin isimleri ve cezaları şöyle:
Ayaz Seyfxah – 14 yıl
Araz Aman Zeynabad ve Bağır Hacızadə Məzrəh – 13 yıl
Kərəm Mərdanə Mostalibeyglu – 11 yıl
Taher Nağavi və Murtəza Pərvin Coda – 6 yıl
Salar Taher Afşar, Fatimə Ataş Xiyavi-Nəsəb və Səid Minai Qışlaq – 5 yıl
Həsən İbrahimi – 3 yıl
İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı'na göre, bu kişiler 6-7 Şubat 2024 tarihlerinde Urmiye, Bonab, Erdebil, Tebriz ve Kerec gibi şehirlerde gözaltına alındı. Bazıları kefaletle serbest bırakılırken, diğerleri hâlâ cezaevinde tutuluyor.
Yetkililerin sunduğu suçlamalar arasında, aktivistlerin Urmiye Gölü'nün kurumasına karşı çevresel mücadeleleri, İran'daki etnik grupların hakları için yaptıkları savunuculuk çalışmaları ve bu konularda yayımladıkları yazılar yer alıyor.
Tutuklu Avukat Sağlık Hizmetinden Mahrum Bırakılıyor
Tutuklananlardan biri olan avukat Taher Nağavi, 2022 İran protestolarında öldürülen ve yaralanan kişilerin ailelerini temsil ediyordu. Evin Hapishanesi'nde tutulan Nağavi'ye sağlık hizmeti sağlanmadığı bildirildi. Bir kaynak, "Nağavi, ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Hapishane kliniği kendisine prostat ve omurga rahatsızlıkları için MRI ve uzman tedavisi önerdi ancak yetkililer bunu reddediyor. Ağrıları nedeniyle uyuyamıyor, sağ eli neredeyse hiç hareket etmiyor," dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, İran yetkililerinin tutuklulara tıbbi bakım sağlamama pratiğini daha önce de belgeledi. Hapishane yetkililerinin bu tür ihmalleri, mahkûmları baskı altına almak için sistematik bir araç olarak kullandığı, ancak bununla ilgili herhangi bir hesap verebilirliğin olmadığı belirtiliyor.
Tabriz'de 13 Aktivist Hakkında Yeni Yargılama
Tabriz İslam Devrim Mahkemesi 15. Şubesi, 2023'ün Eylül ve Kasım ayları arasında tutuklanan 13 Azerbaycan Türkü aktivisti son savunmalarını yapmak üzere mahkemeye çağırdı. Gözaltında tutuldukları süre boyunca günlerce tek kişilik hücrede kaldıkları ve baskı altında zorla itirafa zorlandıkları bildirildi.
Bu aktivistler şunlardır: Araz İbrahimnejad, Davud Şiri, Mehrdad Qaderi, Ayat (Yurış) Mehrali-Beyglu, Hamed Yeganepur, Seyid Məhəmmədrəza Movahed, Əmirhüseyn Ağayi, Əli Babaei, Cavad Soodbar, Murtəza Nurməhəmmədi, Hüseyn Azadi, Nasir Rəzmcü və İbrahim Əvəzadə.
Bu kişilere "karşıt bir gruba üye olmak" ve "devlete karşı komplo kurmak" suçlamaları yöneltilirken, Mehrali-Beyglu ise "devlete karşı bir grup oluşturmak" ile suçlandı. Bu suçlamalar, onların sivil ve etnik haklar konusunda yaptıkları faaliyetlerle ilgili olduğu halde, sorgulamalar sırasında asılsız iddialarla ilişkilendirildi.
Avukat Fəqihi'ye 5 Yıl Hapis Cezası
Tahran İslam Devrim Mahkemesi 15. Şubesi, 1 Ekim 2024 tarihinde Azerbaycan Türkü avukat Seyid Məhəmmədrəza Fəqihi'yi "ulusal güvenliğe karşı komplo kurmak" suçlamasıyla 5 yıl hapis cezasına çarptırdı ve 2 yıl boyunca avukatlık yapmasını yasakladı. Fəqihi, 2022 protestoları sırasında İran Merkez Barosu önünde yapılan bir gösteriye katılmış ve protestocular ile diğer insan hakları savunucularını savunmuştu. 21 Ocak 2025'te Evin Hapishanesi'ne nakledilerek cezasını çekmeye başladı.
"Etnik ve Dini Azınlıkları Hedef Alıyorlar"
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Nahid Nağşbandi, "İran yetkilileri, etnik ve dini azınlıkların haklarını savunan herkesi hedef alıyor. Onları 'bölücülük' ile suçlayarak asılsız iddialarla mahkûm etmeye çalışıyorlar," dedi.
Örgüt, İran hükümetine çağrıda bulunarak tüm hukuksuz suçlamaların düşürülmesini, haksız yere tutuklanan Azerbaycan Türkü mahkûmların serbest bırakılmasını ve insanların sivil ve azınlık haklarını savunma özgürlüğünün korunmasını talep etti.
Uluslararası Tepkiler ve Bölgesel Endişeler
İran'daki Azerbaycan Türklerine yönelik artan baskılar, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından da yakından takip ediliyor. Uzmanlar, Tahran yönetiminin bu politikalarının ülkedeki etnik huzursuzluğu artırabileceğini ve İran'ın iç istikrarını daha da zayıflatabileceğini belirtiyor.
Özellikle Azerbaycan Cumhuriyeti'nde ve Türkiye'de, İran'daki Azerbaycan Türklerine yönelik baskılara karşı artan bir duyarlılık olduğu gözlemleniyor. Bölgedeki siyasi analistler, İran rejiminin bu tür uygulamaları sürdürmesi halinde, Azerbaycan Türkleri başta olmak üzere İran'daki diğer etnik grupların daha fazla hak talep etmeye devam edeceğini vurguluyor.
İran hükümetinin, Azerbaycan Türklerinin kimliklerini ve kültürel haklarını hedef alan bu baskıcı politikalarını sürdürüp sürdürmeyeceği uluslararası kamuoyu tarafından yakından izleniyor.
Kaynak: Human Rights Watch