9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
Son dönemde ortaya çıkan bulgular, Hindistan’ın sınır ötesinde hedefli suikastlar planladığını ve aşırılık yanlısı unsurları desteklediğini açıkça ortaya koyuyor. Belgelenmiş terör planlarından, Pakistan, Kanada ve başka ülkelerde gerçekleştirilen gizli operasyonlara kadar Hindistan, uluslararası hukuku ve devlet egemenliğini defalarca ihlal etti.
Özellikle Pakistan, uzun süredir Hindistan’ın devlet destekli terörizminin mağduru konumunda. Hindistan’ın istihbarat servisi RAW’ın özellikle Belucistan gibi hassas bölgelerde terör faaliyetlerini finanse edip yönlendirdiği birçok vakayla sabit hale geldi.
Hindistanlı casus Kulbhushan Jadhav’ın yakalanması ve Pakistan içinde huzursuzluk ve terör eylemleri planladığını itiraf etmesi, bu faaliyetlerin en çarpıcı örneklerinden biridir ve göz ardı edilemez.
Tüm bu gelişmelere rağmen, küresel kurumların Hindistan’a yönelik sessizliği dikkat çekici. Terörizmin finansmanıyla mücadele görevini üstlenen Mali Eylem Görev Gücü (FATF), bu sorumluluğunu yerine getirmeli ve Hindistan hakkında derhal gerekli adımları atmalıdır.
Ortada inkâr edilemez deliller vardır. Eğer FATF bu noktada sessiz kalırsa, hem inandırıcılığını hem de ahlaki otoritesini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
Uluslararası topluma çağrımız nettir: Şeffaflık ve hesap verebilirlik talep edilmelidir. Devlet destekli terörizme medenî bir dünyada yer yoktur. Hindistan, terörü desteklediği ve finanse ettiği için FATF tarafından kara listeye alınmalı, adalet yerini bulmalıdır.