• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

Haşim SAHRABLİ-Radikal Hristiyanlık siyasette: Papa'nın olası İznik ziyaretine izin verilmeli mi?

............

8.11.2025 16:34:00 0
Haşim SAHRABLİ-Radikal Hristiyanlık siyasette: Papa

 

Türkiye, ABD ve Avrupa siyaseti için önemli olan bir meseleden konuşmak şuan için tam geçerli olacaktır. Şöyle ki, ABD-li siyasetciler ve bazı Avrupa ülkelerinden olan devlet yetkilileri durmadan Hristiyan dini değerlerini kullanmakla oy kazanmak yarışına başlamış durumdalar. Bu ise, ABD ve Avrupa'da dinin yeniden siyasette etkin bir aktör olması ile sonuçlana, Hristiyan tarihinde önemli olan bir çok hususların yeniden "istenilir" olmasına neden olabilir. 
Örneğin, ABD'nin şimdiki Cumhurbaşkanı Donald Trump ister önceki ister şimdiki Cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde isterse de seçim sürecinde Hristiyan ilkelerini iyice kullanmış, neredeyse kendisini Hristiyanlığın hamisi ilan etmiştir. 
Dünyaca ünlü haber ajansı Al Jazeera'da yer alan haberlerin birinde belirtilmektedir ki, Trump, 6 Şubat 2025 tarihinde düzenlenen National Prayer Breakfast’ta federal hükümet kurumlarında “anti-Hristiyan önyargı” olduğunu ileri sürerek bu tür uygulamaları kökünden halletmeyi amaçlayan bir görev gücü kuracağını açıklamıştır. Aynı konuşmada “Din olmadan insanların mutlu olamayacağı", "Din’i geri getirelim, Tanrı’yı geri getirelim” gibi ifadeler kullandığı da atıflanmıştır. 
Diğer ünlü haber ajansı Politico ise şöyle yazmaktadır: "1 Mayıs 2025’te Trump, yönetici bir kararname ile “Religious Liberty Commission” (Dinî Özgürlük Komisyonu) adıyla bir yapı kurduğunu açıkladı."
Komisyonun başkanlığına Teksas LT Valisi Dan Patrick; başkan yardımcılığına eski bakan Ben Carson getirildi. Bu atama ve yapı, devletin dinî kurumlarla iş birliği ya da dinî kurumların devlet politikasına etkisi açısından yeni bir dinamizm oluşturdu. 
Tahminen aynı zamanlarda Trump, “din zayıfladığında ülke de zayıflar” diye demeçler veriyordu; “Din güçlü olduğunda ülke için iyi şeyler olur" diyordu.
Trump, 8 Eylül 2025’te yaptığı konuşmada okullarda dua edilmesinin, dinî inançların korunmasının önemli olduğunu belirtti ve yakında Eğitim Bakanlığı’nın (U.S. Department of Education) kamu okullarında dua hakkını koruyacak yeni rehberlik çıkaracağını açıkladı. 
Enterasan değilmi?! Dünyanın diğer ülkelerine dini siyasetten, devlet politikalarından uzak tutun diye herkese akıl veren ABD'nin kendi Cumhurbaşkanı dinci açıklamalarla, kararlarla gündemden düşmüyor... 
Trump, aynı zamanda “Büyük bir ulus olmak için dine ihtiyaç vardır” diyerek, devletin eğitim alanında dinî değerleri geri getirmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca kamu okullarının “din karşıtı propagandayla” çocukları yönlendirdiğini iddia etti.
Farklı haber kaynaklarına göre Trump, Hristiyan muhafazakâr seçmenlere yönelik politikaları sistemleştirdi: dinî kuruluşlara yönelik destek, dinin kamusal hayatta görünürlüğünün artırılması gibi önemli girişimlerde bulundu. Örneğin, “Amerika Tanrı’nın altında bir ulustur (‘One Nation Under God’) ve öyle kalacaktır” gibi güçlü dinî ulus vurguları yaptı.
Politico'ya konuşan eleştirmenler, bu tür devlet inisiyatiflerinin Anayasa’yı (özellikle ABD’de Birinci Değişiklik ve kurulmuş din yasakları kısmını) zayıflatabileceğini söylüyor. 
Öte yandan, The Washington Post eleştirmektedir ki, Trump’ın açıklamaları büyük ölçüde Hristiyanlık üzerinden yapılmış. Diğer dinî inanç sahiplerinin konumu ve eşitliği konusunda soru işaretleri var. Özellikle göçmen dinî yardım kuruluşları Trump'ın bu tutumlarını eleştirmektedir. Dinî söylemlerin siyasi tabana hitap için kullanılabileceği, seçmen mobilizasyonunda dinin araçsallaştırıldığı yönünde kaygılar da var. 
Kısacası Trump, son dönemde dinî değerlerin kamu politikalarına ve kamusal alana daha güçlü şekilde dahil edilmesi yönünde hamlelerde bulundu. Özellikle Hristiyan inanç topluluklarını hedefleyen destekler, “din zayıfladığında toplum zayıflar” gibi ifadeler, okullarda dine yer verilmesi ve ibadet hakkının genişletilmesi gibi girişimler dikkat çekiyor. Ancak bu adımlar demokratik normlar, din-devlet ayrımı ve dinî eşitlik gibi alanlarda tartışma yaratıyor.
Trump, 2016 başkanlık kampanyası sırasında muhafazakâr Hristiyan seçmenlere yönelik güçlü mesajlar verdi. Örneğin, kendisinin “en iyi umut” olduğunu ifade ederek evanjelik liderlerle çalışacağını söyledi. 2016 Ekim ayında bir mektup aracılığıyla Katolik liderlere hitap etti: “Ben hayatım boyunca sizin yanınızda olacağım. Pro-life (yaşamı savunan) biriyim. Dinsel özgürlüklerinizi koruyacağım” dedi. 
The Washington Post belirtmektedir ki, Trump ayrıca kampanya sürecinde “Merry Christmas (Mutlu Noeller)” ifadesinin yeniden kullanılabileceğini, Hristiyan sembollerinin kamusal alanda daha görünür olacağını vaat etti. 
2017 Mayıs 4’te “Promoting Free Speech and Religious Liberty” başlıklı bir yürütme emri imzaladı. Bu, kiliseler ve dini kurumlara siyasi konuşma konusunda daha fazla serbestlik vermeyi hedefledi. 2018 Ocak’taki “Religious Freedom Day” ilanında Amerika’daki din özgürlüğü geleneğini övdü ve “inanç özgürlüğü hükümetin verdiği bir şey değil, Tanrı’nın verdiği bir haktır” dedi. 2017 Ocak’ındaki yemin konuşmasında İncil’den bir ayet alıntılayarak “Tanrı’nın halkının birlikte yaşaması ne güzeldir” dedi. Bu konuşma, Trump’ın daha önceki konuşmalarına kıyasla daha belirgin biçimde dini bir dil içeriyordu. Bazı dini liderler ve medya organları, Trump’ın dini sembolleri ve kiliseyi kamusal politikaya dahil etme eğilimini eleştirdi. Örneğin, bazıları bunun “dinin siyasileştirilmiş” anlamına geldiğini savundu.
Kampanya döneminde Trump, özellikle Hristiyan muhafazakâr tabana yönelik vaatlerle dini dili yoğun olarak kullanmaya başladı. Başkanlık döneminde ise bu vaatler, somut yürütme emirleri ve politik adımlarla şekillendi (örneğin dini özgürlükler konusunda). Zaman içinde ise dini söylem, daha güçlü şekilde “kamusal moral/ahlak”, “ulusun dini temeli” gibi kavramlarla iç içe geçmeye başladı. Ancak eleştirmenler, bu sürecin “din özgürlüğü” adı altında azınlık dinlere karşı duyarlılığın azalması ya da “kamu dini”nin artması riskini taşıdığını belirtmişlerdir.
Trump’ın dinci konuşmaları ile beraber Papa Franciscus’a da dikkat etmemiz lazım. Onun daha ölmeden önce, 1700. yıl dönümü vesilesiyle Birinci İznik Konsili (325 yılında İznik’te yapılmış) için Türkiye’nin İznik ilçesini ziyaret etme niyeti vardı. Ölmeden önce, halefine yönelik olarak “Ben ölürsem halefim mutlaka İznik’e gitsin” şeklinde sözlü bir vasiyet bıraktığı iddia ediliyor. Bu ifade resmi bir yazılı vasiyet olarak Vatikan tarafından onaylanmış olmasa da, ciddiye almak zorundayız. Hatta yeni seçilmiş Papa’nın İznik’i ziyaret edeceği ile ilgili de resmi olmayan bilgiler paylaşılmaktadır. Peki İznik neden Hristiyanlar için bu kadar önemlidir?
İznik, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yer tutuyor: Birinci İznik Konsili’nin bu şehirde gerçektirilmiş olması İznik’i Hristiyanların kutsal merkezlerinden biri yapmaktadır. Bu toplantı, İsa’nın Tanrı ve insan oluşu meselesi gibi temel doktrinlerin ele alındığı bir toplantıydı. Papa Franciscus’un bu hedefi, Katolik Kilisesi ile Ortodoks Kilisesi arasında ekümenik (birlik) bir köprü kurma arzusuyla da bağdaştırılabilir. Anadolu Ajansı’na göre, Türkiye açısından da, İznik’in bu tür bir ziyaretle uluslararası düzeyde daha fazla görünürlük kazanacağı, turizm ve kültürel etki bakımından bir fırsat olacağı öngörülüyor. Tabi bu açıdan baktığımızda böyle bir toplantı Türkiye’ye artılar getirebilir. Ancak Hristiyanların bu gibi planlarının gerçek niyetlerini de kapsamlı düşünmeliyiz. Ya hedef başkaysa?
Unutmamak gerek ki, Papa Franciscus’un halefi olan Papa 14. Leo (Leo XIV) Türkiye’ye ve İznik’e ziyaret hazırlıkları içinde olduğunun mesajını vermişti. Ziyaretin Kasım 2025’te yapılabileceği yönünde tarih önerileri vardı. Ancak henüz ziyaret ile resmi duyuru olmamakla beraber, tarihle ilgili de resmi açıklama bulunmamaktadır. 
Türkiye’nin ise olası ziyaretle ilgili dikkat etmeli olduğu bazı önemli hususları şöyle sıralaya biliriz:
1. Vasiyet olarak aktarılan ifade resmî belgelere dayanmıyor, dolayısıyla haber kaynaklarına dikkat edilmeli. Yani eğer Vatikan’ın böyle bir hazırlığı yoksa, o zaman kimler neden bu bilgiyi gündeme getirmişti? Nabız yoklanmakta mı, yoksa gelecekten haber verilmektedir?
2. Olası ziyaret dini, kültürel ve diplomatik boyutları bir arada barındırıyor; bu nedenle farklı toplumsal bakış açıları olabilir. Aynı zamanda, farklı gupların farklı amaçları da olabilir...
Tekrar etmek gerekmektedir ki, İznik, Hristiyanlar için çok önemli tarihî ve dinî merkezdir, çünkü Hristiyanlık tarihindeki iki büyük ekümenik konsile (genel kilise toplantısına) ev sahipliği yapmıştır. Bu konsiller, Hristiyan inançlarının temelini oluşturan kararların alındığı toplantılardır.
Birinci İznik Konsili (MS 325)
Birinci İznik Konsili Roma İmparatoru Konstantin tarafından düzenlenmiştir. Onun amacı Hristiyan dünyasında çıkan Ariusçuluk (Arianizm) tartışmasını çözmekti. Arius, İsa’nın Tanrı’dan sonra yaratılmış bir varlık olduğunu söylüyordu; bu görüş kilisede büyük bölünmelere yol açmıştı.
Konsilin sonucunda İsa’nın Tanrı ile aynı özden olduğu (yani tam anlamıyla Tanrı olduğu) kabul edildi, İznik İnanç Bildirgesi (Nicene Creed) adı verilen iman bildirisi hazırlandı. Bu metin bugün bile Katolik, Ortodoks ve birçok Protestan kilisesinde ibadetlerde okunur. Paskalya’nın tarihinin nasıl belirleneceği karara bağlandı. Bu nedenle, 325’teki İznik Konsili Hristiyanlığın teolojik temellerini belirleyen bir dönüm noktasıdır.
İkinci İznik Konsili (MS 787)
Bizans İmparatoriçesi İrene tarafından toplanmıştır. Onun amacı İkonoklazm (ikonlara karşı hareket) tartışmasını çözmekti. Toplantı sonucunda ikonlara (dini tasvirlere) saygı gösterilmesinin kabul edilmesi, ama onlara tapılmaması gerektiği karara bağlandı. Böylece ikonların kiliselerde ve evlerde yeniden kullanılmasına izin verildi.
Bu konsil, özellikle Doğu Ortodoks Kilisesi için çok önemlidir; bugün bile bu karar “Ortodoks ikon geleneğinin temeli” kabul edilir.
Kısası İznik, bu iki konsil sayesinde Hristiyanlık tarihinde bir dönüm noktası olarak görülür. Günümüzde bile Hristiyan teolojisinde “İznik inancı” (Nicene Creed) ifadesi, “Ortodoks Hristiyan inancının özeti” olarak kullanılır. Bu nedenle İznik, Hristiyan dünyasında inanç birliğinin ve teolojik netliğin sembolü haline gelmiştir.
Tüm bunları dikkate aldığımızda olası İznik ziyaretinin her ne kadar sivil ve nostaljik bir görüş olacağı açıklansa da, ziyaretin aslında Hristiyanlık için ruhsal ve siyasal kalkınma ile sonuçlanma riski vardır. ABD’de, Avrupa ve diğer bazı Hristiyan ülkelerde dinin yeniden siyasal etken haline geldiyi günümüz gerçeklerinde böylesi bir görüşe kapı açılması, Türkiye, genel olarak İslam dünyası için yeni siyasal sorunlar doğura bilir. Öte yandan, yeniden Haçlı seferleri düzenlemek isteyen azsayılı radikal Hristiyan kesimin ideolojik olarak da işine gelebilir. Türkiye için turizm, kültürel ve ekonomik olarak artıları olsa da, siyasal-dini riskleri değerlendirdiğimizde bu artılar çok basit kalabilir. 
O yüzden de olası İznik ziyaretine nostaltik görüş süsü verilmesine izin vermekdense, artmakta olan radikal Hristiyan-dinci politikalara karşı adımlar atmak daha önemlidir. Tabii ki bunu yalnızca Türkiye ya da İslam dünyası değil, tüm dünya birlikte yapmalıdır. Dünya yeniden dini savaşları ve karmaşaları kaldıramayacak kadar hassas dönemlerdedir. Barış ve huzuru korumak en iyi seçimdir. 
Haşim Sahrabli

 

 

#VPvFB #Lookman #ntalyasporBeşiktaş #10Kasım #ANTvBJK #Anıtkabir #CumhurbaşkanıErdoğan #Geçmiş #Salih #Mansur #İsmail #İslam #İtalya

 

Haber Editörü

admin admin

admin@barinajans.com

ROKETSAN Genel Müdürü: “Mühimmatlarımızın Yazılımı Atıştan Hemen Önce Yükleniyor”

ABD: “ Suriye’deki Etkimiz Büyük Ama Bilinçli Şekilde Sınırlıyoruz”

Hakan Fidan: “Çok Yakında CAATSA Yaptırımlarını Kaldıracak Yol Bulunacak”

“Rusya-Ukrayna Barışına En Yakın Noktadayız”

Cihan Fulser: “Fenerbahçe Aşkımın En Kıymetli Parçası Artık Yuvada”

TİKA’dan Şam’da işitme engelli çocuklara göz yaşartan büyük destek

33 ilde DEAŞ’a eş zamanlı operasyon: 233 gözaltı

Eski hakem ve yorumcu Ahmet Çakar da gözaltında

Bahis soruşturması kapsamında birçok kulüp başkanı ve futbolcu için gözaltı iddiası

Dr. Muhtar Fatih BEYDİLİ-12 Günde Çöken Yarım Asırlık Güç: Rejim Gitti, Suriye Yeniden Doğdu.!

عام على «ردع العدوان»… المعركة التي غيّرت سوريا وأنهت نصف قرن من القمع.!

Türk dünyasının büyük şairi Ayaz ARABAÇI-Uzun Rüya

Kolombiya polisi, Yahudi Lev Tahor örgütüne operasyon; çok sayıda gözaltı var

Güney Azerbaycan’dan 183 yazarın Azerbaycan Yazarlar Birliyi'ne itirazı: “O, bizim temsilcimiz olamaz!”

Bakü’de “Aile ve Düğün” sektörü buluştu

Fidan’dan Brüksel mesajları: “Savaşın coğrafyası giderek yayılıyor”

Mehmetçiğin birikimleri umut oldu

ABD’de de Gene Uçak Düştü: Thunderbird F-16C Yere Çakıldı

IKBY’den ABD’ye Kritik Talep: Hava Savunma Sistemi İstendi

Memur Sen adına Ali YALÇIN:“Seyyanen zam tüm çalışanları kapsamalı”

ABD Dışişleri Bakanı Rubio’dan sert uyarı: “Radikal hareketler ABD ve Avrupa’ya saldırı hazırlığında”

Paşinyan: “Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış sağlandı”

Gazze’de Ateşkese Rağmen Katil İsrail Bir Gazeteci Daha Katletti

Putin’den Avrupa’ya Rest!

CİHAN FULSER-YAZIK OLDU YARINLARA…

Eski Milli Futbolcu Gökhan Gönül Gözaltında

Bartın’da jandarma örnek davranış: Şehit babasına yazdığı cezayı kendi ödedi

Erbil’de Peşmerge ile Herkî Aşiretleri Arasında Şiddetli Çatışmalar; Rafineriyi Havaya Uçurma tehdidi

Tedesco: “Çoğu şeyi iyi yaptığımızı düşünüyorum”

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan: “Aralık’a kadar yağış olmazsa bazı şehirlerde tahliye gündeme gelebilir”

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Güney Azerbaycan’dan 183 yazarın Azerbaycan Yazarlar Birliyi'ne itirazı: “O, bizim temsilcimiz olamaz!”

RUM’UN DÖNÜŞÜ

İran'da şiddet ve İzolasyon İddiaları: Güney Azerbaycanlı Aktivistlerin Dosyasında Yeni Skandal

NATO vs Rusiya: Savaş kapıda

Hakan Fidan - "Trump emir verdi, F-35 uçağı..."

Bakü Uluslararası Bilimsel Konferansı - “Uluslararası Barış ve İşbirliği Bağlamında Geri Dönüş Hakkı”

Başın sağ olsun Türkiye!

Evin Cezaevi Önünde Gerilim: Güney Azerbaycanlı Aktivistler Gözaltına Alındı

Evin’de Açlık ve Adalet: Güney Azerbaycanlı Siyasi Tutukluların Direnişi Üçüncü Haftasında

Azerbaycan - Türk Dünyası Akademisyenler Birliği Kuruldu

Muhsin Rızai - "İran'ı bölmek istediler..."

Driscoll, Ukrayna için "kaçınılmaz yenilgi" öngördü

Ankara, Washington, Londra ve Paris Ukrayna konusunda grup oluşturacak.

"En verimli ve anlamlı toplantı" – Rubio

CAIR, Teksas valisine terörizm iddiaları nedeniyle dava açtı

Başbakan Yardımcısı: Kırgızistan Rus dünyasının bir parçasıdır. Kırgızlar Rusça düşünür

Paşinyan: Karabağ Ermenistan için bir tasmaydı

Türkiye Dışişleri Bakanı Ankara, Irak'taki PKK faaliyetlerinin sona ermesini bekliyor

SNN: İranlı milletvekilleri eski cumhurbaşkanına 'ölüm' sloganları attı

İsrail'de Netanyahu'ya yönelik hoşnutsuzluk artıyor

İran, İşgal Altındaki Güney Azerbaycan’da Urmiye Gölü’nü Kasten Kurutuyor

Antalya’da Dünya Azerbaycanlılarının Tarihi Birliği

Suriye'de Müslüman yönetimine karşı isyan edenler kimlerdir? - Tural Irfan yazıyor

Talat Paşa’yı Saygıyla Anıyoruz

Tenzile Rüstemhanlı, İlber Ortaylı ile Görüştü Milletvekili Tenzile Rüstemhanlı,

Antik Roma'nın kurucuları olan Latinler, devlet kurma bilgisinin hemen tamamını, alfabeyi (ki biz onu Latince olarak biliyoruz), kültürü, bilimi, ekonomik yönetimi vb. Etrüsklerden almışlardır.

Yekaterinburg'da Azerbaycanlı bir öğretmene iftira atılmaya çalışıldı

Hayvanat Bahçesinde

Milli Eğitim Bakanı Tekin’den İngilizce eğitimine eleştiri: “Gramer ezberiyle dil öğrenilmez”

Minik Öğrencilerden Yerel Yönetime Anlamlı Ziyaret

Yuri Romanov'un "Ben Savaşı Çekiyorum... Hayatta Kalma Okulu" Kitabı Türkçeye Kazandırıldı

Demir Kırat: Rumeli’de Son Nöbet – Osmanlı’nın Balkanlardaki Son Direnişi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8

YAZARLAR