14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Hasan BARIN:
Rusya-Azerbaycan gerginliğinin sebepleri sizce nelerdir?
Ekber GOŞALI:
Son dönemde Rusya ve Azerbaycan arasındaki gerginliğin temel nedeni, Rusya Federasyonu sınırları içinde (Çeçenistanın başkendi semasında) vurulan ve yakın hava alanlarına eniş izni verilmeden Hazarın öbür üzüne uçma zorunda kalarak, Kazakistan’da düşen Azerbaycan yolcu uçağıdır. Azerbaycan, uçağın Rus hava savunma sistemleri tarafından vurulduğunu belirtmekte ve Moskova’yı olayı gizlemeye çalışmakla suçlamaktadır. Kremlin ise üzüntüsünü dile getirmiş, ancak doğrudan sorumluluğu kabul etmemiştir.
Bu olayın yanı sıra, tarihsel olarak Rusya’nın Kafkasya politikaları ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne yönelik tutumu da iki ülke arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginliklere yol açmıştır. Özellikle artık keçmişde kalmış, eski ismi ile “Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorunu” ve Rusya’nın Ermenistan’a verdiği destek, Azerbaycan tarafından eleştirilmektedir.
Rusya'nın Azerbaycan'a kötülükleri son 30-40 yıl içinde yaptıklarıyla sınırlı değil maalesef. Efmeniler'i ayrı-ayrı yerlerden bizim tarihi topraklara köçüren, ermeniler için İrevan merkezli bir devlet kuran, sonra Zengezur’da kanunsuzca bizden kopararak o yapmaca devletin nezdine veren, bu da yetmezmiş gibi, Karabağ'da Ermeniler için özerk vilayet kuran Kremlin idi. 20 Ocak 1990-cı yıl Bakü katliamı, 26 Şubat 1992-ci yıl Hocalı Soykırımını da bize aynı adresten yaptılar, her ikisinde de ermenileri kullanarak. Evet, Hocalıda, Karadağlı, Ballıca, Ağdaban, Baöanis-Ayfım vb. yerlerdeki soykırımları da Ermeniler yaptı; amma, hep rusların desteği ile. Bizim topraklar Rusların yardımı olmasa 30 yıl değil hiç 3 yıl da işgalde kalmazdı. Eğer ilk sırada Moskova, ondan sonra, Paris, Vaşington ve Tahran dört bucağı İrevan’dakı faşist rejimi devamlı olarak desteklemeselerdi…
Hasan BARIN
Rusya-Azerbaycan gerginliği nereye kadar gider ve ne şekilde sonlanır?
Ekber GOŞALI:
Mevcut gerginliğin, diplomatik kanalların etkin kullanımıyla kontrol altına alınması muhtemeldir. Her iki ülke de bölgesel istikrar ve ekonomik işbirliği açısından birbirine ihtiyaç duymaktadır diyebileriz. Bu nedenle, gerginliğin tırmanmasındansa, karşılıklı çıkarların gözetildiği diplomatik çözümlerin tercih edilmesi olasıdır. Lakin bunun için Kremlin komşuları ile adil davranmayı öğrenmek zorundadır.
Hasan BARIN:
Rusya-Ukrayna ateşkes görüşmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ekber GOŞALI:
Son dönemde, Rusya ve ABD arasında Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde Ukrayna’da barış için görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerin Suudi Arabistan’da yapılması, bu ülkenin her iki taraf için de kabul edilebilir bir arabulucu olduğunu göstermektedir. Ancak, bu görüşmelerin Ukrayna’nın katılımı olmadan yapılması, kalıcı bir barıştan ziyade geçici bir ateşkese yol açabileceği endişelerini doğurmaktadır. Ayfıca, şahsen ben, Ukrayna'nın da içinde bulunmalı olduğu şöyle görüşler için en uygun arabulucu ülkeler olarak Azerbaycan, Türkiye ve Kazakistanı görüyorum.

Hasan BARIN:
Rusya-Ukrayna ateşkes ve barış görüşmeleri sizce nasıl sonuçlanacak?
Ekber GOŞALI:
Ukrayna’nın dışlandığı bir barış sürecinin, gelecekte olası Rus saldırılarını önleyecek sağlam güvencelerden yoksun bir anlaşmaya yol açabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için, bir daha söylüyorum, evet, Ukrayna’nın da aktif olarak bu süreçte yer alması gerekmektedir. Aksi takdirde, varılacak anlaşmaların uzun vadeli istikrar sağlaması zor olabilir.
Hasan BARIN:
Ukrayna-Rusya barış görüşmelerinin sonuçları Azerbaycan’ı, Türkiye’yi ve Türk Dünyası’nı sizce nasıl etkileyecek?
Ekber GOŞALI:
Rusya-Ukrayna arasındaki olası bir barış anlaşması, bölgedeki jeopolitik dengeleri etkileyebilir. Özellikle enerji güvenliği, ticaret yolları ve askeri iş birliği konularında Azerbaycan ve Türkiye gibi ülkeler bu gelişmelerden doğrudan etkilenebilir. Barışın sağlanması, enerji nakil hatlarının güvenliği ve yeni ticaret fırsatları açısından olumlu sonuçlar doğurabilirken, Rusya’nın bölgedeki nüfuzunun artması da dikkate alınması gereken bir faktördür.
Şunları da vurgulamadan geçmeyelim:
Biz elbette, tüm hallerde, ekonomik ve diğer kategorilerden daha çok insancıl düşünüyoruz; o yüzden ateşkes ve adil barış anlaşmasından yanayız. Biz Ukrayna'nın kendi bütünlüğü içinde dirçeliş faslı yaşamasını arzu ve temenna ederiz. Biz, 24 şubat 2022-ci yıldan beri, hatta 2014-cü yıldan beri işgal edilmiş Ukrayna topraklarını yine de Ukrayna arazisi olarak kabul ediyoruz ve işgalin sonuçlarını tanımıyoruz. Barış en iyi sonuçtur ancak adil barış. Biz Azerbaycan olarak 30 yıllık işgalin ağır ve acı sonuçlarını bilen bir ülke olarak, Ukrayna'yı çok iyi anlıyoruz. O yüzden yalnız siyasi açıklamalarla değil, devamlı ve büyük humanitar yardımlarla Ukrayna Halkının yanında durmaktayız. Türkiye, Azerbaycan önde olmakla, Türk Dünyası edaletin, uluslararası hukukun, insanlığın, barışın yanında olmuşuz, bugün de böyledir, yarın da böyke olacaktır. Çünki bu, bizim karakterimiz, milli özelliğimiz, Ecdaddan kalan mirasımız, genç nesle öğüdümüzdür.

Ekber Abim, yoğun zamanında, hasta iken vakit ayırıp Barinajans'a ve şahsıma vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.