Otel yangınında vefat eden insanlarımıza Allah'tan rahmet, yüreği yanan herkese başsağlığı; yaralılara acil şifa diliyorum.

Bu dileklerden sonra direk konuya gireyim.
Beraber beyin fırtınası yaparak devam edelim.

Yanan otelin konumuna bakalım:
Yangının olduğu otel, 2.500 km yükseklikte en yakın itfaiyeye 40 km uzakta ve çok virajlı tehlikeli bir yol üzerinde. 
Yangının çıktığı gün
Okullar tatil olmuş, cumartesi pazar tatil yerine ulaşma günleri; böylece otelin doluluk oranının %80-85’e ulaştığı pazartesi günü yangının çıkması çok manidar.

Yangın zamanı;
İnsanlar,  tatil günleri özellikle de tatil beldesiyle zamanını fazlasıyla değerlendirmek istediklerinden geç saatte 01-02 gibi yatar, uyur.
Yangının başladığı yangın saatine bakın saat 03:30 civarı!
Yangının başlama saati de manidar!

Gelelim yangının başladığı oteldeki yere;
Kesin bir bilgi yok ama 3. kat ifadeleri var. 
Diyelim ki 3. kat;
Bir insanın 3. kat ve üstünden atlaması çok zordur. Atlasa da sağ kalması. 
Atlaması görüntüsünü seyredenlerin içinde kalacak yıllarca sürecek depresyonik etkiyi siz düşünün. 
Niye bunu yazdığımı birazdan ifade etmeye çalışacağım.

Tekrardan gelelim 3. kata;
Burada çıkan yangın daha büyümeden çıkar çıkmaz insanların çoğu uyarılıp güvenli bir şekilde çıkarılabilirdi.

Birden yangın büyüdü bilgisine karşı. 
Benim aklıma şu gelir, yangın bir yerde başlıyorsa en ilkel metotlarla bile müdahale edilebilir, mudahale esnasında da konaklayanlar çıkarılabilirdi.
Birden yangın büyüdü bilgisi veriliyorsa; yangın bir yerden başlamadı; yangının başlaması devam edip sarması bir zaman dilimi,  oteli birden saracak şekilde birkaç yerden başladı diye düşünürüm. 
Bu düşünceden de;
Aynı otelde, aynı saat ve dakikada, birden fazla yangın çıkması da manidar düşüncesi çıkar.

Rüzgar yangını büyüttü!
İyide dağın en tepesi ve rüzgar sürekli var. Niye yukarıda yazdığım tatilde, tatil gününde, saatte ve aşağıya atlanmayacak yükseklikteki yerde.
Hem, rüzgar en fazla dışarıyı etkilemez mi; yangın rüzgardan kaynaklı içeriyi etkileyinceye kadar insanlar çıkamaz mıydı?
Bu da, yangının aynı anda birden fazla yerde başlatıldığı savımǰ güçlendirip; kaza olasılığını yok ediyor 

Otelde 230 dan fazla kişi bulunuyormuş. 230 candan 76 canımızı kaybettik, 30’dan fazla da yaralımız var; sürekli esen rüzgar bu kez nasıl bu kadar etkili olduğu da manidar.

Otel ahşap, o yüzden yangın çabuk yayıldı!

Otel, 1998'de hizmete girmiş ve 27 senedir ahşapmış deyip, arif olan anlar deyip bu konudaki muhabbeti keseyim.

Diğilim yok, ama bunları üst üste koyduğumuz zaman eşittir sabotaj çıkar.

Peki, sabotajsa neden yapıldı?

Bizim, yumuşak kalp ağrımızın kılcaldamarlarını bilen  bu ve bu tür olaylardan ne derece etkileneceğimizi depresyona girip bizleri psikolojik olarak baskılayacaklarını, medyada, medya da bir tarafa kahve köşelerinde bile günlerce bu konuyu acı içinde konuşup depresyonu her yere bulaştıracağımızı biliyorlardı. 
Bu halkımıza;

Her emperyalistin ayrı hesabı olduğu Suriye'deki, Türkiye'nin başarılarından kaynaklı, “ayağını denk al, çizmeyi aşma”
diyerek;

Bu da Türkiye’ye mesajdı!

Yazdıklarım benim düşüncelerim ve hislerimdir. Yazdıklarımın doğruluğunu varsayarsak;

Mesajı aldık da;
Biz millet olarak diz çökelim diye ne acılar çektik, bunu da başımızı dahi eğmeden daha fazla birbirimize kenetlenerek, güçlü Türkiye güçlü biz için gene çeker dik dururuz.

Otel yangınında vefat edenlere rahmet;
Yaralılarımıza SAĞLIK;
Vefat edenlerin yakınlarına, Rabbimden esenlik, HUZUR;
Acımızı paylaşan herkese  SAYGILARIMI 
sunarım!

Hasan BARIN Alioğlu 
Bu Vatanın, Devletin Evladı!