10918,51%-1,07
42,51% 0,06
49,56% 0,00
5760,43% 0,14
9299,63% 0,00
Doğu Azerbaycan Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Güney Azerbaycan’daki demografik değişimi sadece göç meselesi olarak görmüyor; bunun bölgesel güvenlik ve uluslararası barış açısından ciddi bir tehdit olduğunu vurguluyor. Özellikle Batı Azerbaycan’a yerleştirilen Iraklı mülteciler, hem kültürel hem de stratejik bir risk unsuru olarak öne çıkıyor.

Tarihsel Göç ve Demografik Dönüşüm
1975 Cezayir Anlaşması ve İran-Irak Savaşı sonrası, 1 milyon 800 binden fazla Iraklı İran’a sığındı. Çoğu Batı Azerbaycan’a yerleştirildi. Bu kitlesel iskân, Türk kimliğine sahip Azerbaycanlıların yoğun olduğu bölgelerde kültürel ve sosyal dengeleri tehdit ediyor. Tarihsel olarak bölgedeki Kürt göçleri de demografik hassasiyetleri artırdı.

Güvenlik Tehdidi
Baro, bazı mültecilerin istihbarat, silah ve drone kaçakçılığına karıştığını ve PJAK gibi örgütlerin bu kitleler arasında faaliyet yürüttüğünü belirtiyor. Bu durum, bölgenin iç güvenliği ve Türkiye-Azerbaycan sınır güvenliği açısından stratejik risk oluşturuyor.

Hukuki Uyarı ve Denetim Çağrısı
1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne göre, mülteciler kalıcı olarak nüfus dengesini değiştirecek şekilde yerleştirilemez. 2003’te çıkarılan “Iraklı mültecilerin geri dönüş yönetmeliği” hâlâ uygulanmıyor. Baro, mültecilerin sayısı, statüsü ve geri dönüş süreçleri konusunda şeffaflık ve hukuki denetim talep ediyor.

Stratejik ve Kültürel Risk
Batı Azerbaycan’daki demografik değişim, sadece bölgesel kimlik meselesi değil; aynı zamanda uluslararası barış ve güvenlik için risk oluşturuyor. Zorunlu iskân ve demografik mühendislik, BM kararlarına göre “barışa tehdit” olarak değerlendiriliyor.
Baro’nun Analizi

Kaynak Belge (Tam Metin – Türkçe Çeviri)
Doğu Azerbaycan Barosu İnsan Hakları Komisyonu’nun bildirisi, Farsça orijinal metin esas alınarak çevrilmiştir:
“Doğu Azerbaycan Barosu İnsan Hakları Komisyonu, İsrail’in ülke topraklarına saldırısını kınamak ve ordunun direncini takdir etmekle birlikte, özellikle Batı İran’da ve Batı Azerbaycan’da bulunan Iraklı mültecilerin durumu ile ilgili olarak şeffaflık sağlanmasını, yetkililerin dikkatli hareket etmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını vurgular.
a) 1975 Cezayir Anlaşması ve İran-Irak Savaşı sonrası 1981 yılına kadar 1 milyon 800 binden fazla Iraklı İran’a sığınmıştır.
b) Bu mültecilerin büyük bir kısmı Batı Azerbaycan’ın şehir ve köylerine yerleştirilmiştir. Bunun sonucunda istihbarat, silah, insan ve mal kaçakçılığı gibi güvenlik ve sosyal sorunlar ortaya çıkmıştır.
c) Bazı mültecilerin İsrail saldırılarına destek verdiği, dron ve silah kaçakçılığı yaptığı ve ülke güvenliğine zarar verdiği belirtilmiştir.
d) PJAK ve benzeri terör örgütleri, bu mülteciler arasında örgütlenerek ülkeye karşı potansiyel bir tehdit oluşturmuşlardır.
e) Mültecilerin demografik, kültürel ve ekonomik etkileri ve geçici iskânın sona ermesinin ardından ülkelerine geri gönderilmeleri gerektiği vurgulanmıştır.
f) 2003’te çıkarılan “Iraklı mültecilerin geri dönüş yönetmeliği”nin uygulanmaması ciddi bir ihlal olarak değerlendirilmiştir.
g) İlgili kurumların, mültecilerin sayısı, statüsü, ikamet ve vatandaşlık izinleri ve geri dönüş engelleri hakkında resmi bilgi vermesi, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını sağlaması talep edilmiştir.”
#FreePalestine #Hayırlı #MyAgendesumud #nazisrael #İran #GlabalSumudFlotilla #YeşimjnDosyasıAçılsın #Dònem 4 #Dualarımız #YasamaYılı #HakanFidan #Rabbım #Millet