‏Suriye’nin Kuzeydoğusunda Yeni Çatışmaların Ayak Sesleri

Dr.Muhtar Fatih BEYDİLİ

Suriye’de Fırat’ın doğusunda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak bilinen terör örgütü ile ilişkili olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) ve PKK ve bazı Arap ile Batılı ülkelerin ısrarla Suriye’deki Kürtlerin meşru hak talepleri ile PYD’nin silahlı yönetim projesini birbirine karıştırması, çözümü olmayan ciddi bir sorun teşkil etmektedir.  

Suriyelilerin büyük bir kısmı, Türkmen, Kürt, Süryani ve Çerkes gibi Suriye'nin yerel halklarının, çoğunlukta oldukları bölgelerde kültürel, dilsel ve idari haklarını tanımakta bir sakınca görmezken, Kürt meselesi bahanesiyle silahlı bir Kürt partisinin Suriye’nin üç vilayetinde kontrol sağlaması ve bu vilayetlerin ekonomik kaynaklarının büyük kısmını elinde bulundurması kabul edilemez bir durumdur.  

Bu bölgelerde Kürt nüfusunun oranı oldukça düşüktür ve çoğunlukla halk, bu terör örgütüne bağlı milislerin baskısından kurtulmayı istemektedir. Eğer SDG/PKK/PYD, uluslararası desteğe güvenerek bu bölgede kontrolü sürdürüp PKK/PYD'nin bir terör devleti kurabileceğini, tıpkı Lübnan’daki Hizbullah benzeri bir yapı oluşturabileceğini düşünüyorsa, kuzeydoğu Fırat'ta kaçınılmaz bir iç savaş riski doğabilir. Böyle bir senaryo, siyasi geçiş sürecini her an sekteye uğratabilir ve ülkeyi büyük bir kaosa sürükleyebilir. Bu durumda, en büyük zararı belki de Suriyeli Kürtler görecektir.  

Bu durum, Suriye’deki siyasi geçiş sürecini herhangi bir anda felç edebilir ve ülkeyi tam bir kaosa sürükleyebilir. Bu olası savaşın en büyük mağdurları ise, hiç şüphesiz, Suriye Kürtleri olacaktır.