11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Değerli okurlar, Vodafone Park'ın O serin sonbahar akşamında, stadyum bir ateş çemberi gibiydi.
Tribünler siyah-beyaz bir volkan, deplasman köşesi sarı-lacivert yıkılmayacak gibi bir kaleydi sanki.
Ben, sarı-lacivert bir kalp taşıyan bir Gazeteci, Radyocu hadi hadi Medya Mensubu olarak, Tribün keyfiyle maçı yaşadım.
Beşiktaş maçını rahatça seyrederken 'TSYD üyesi olacaksın' diye tutturan olmadı.
Bu geniş zaman ve hareket kabiliyetli ilgi ile hoş davet ve misafirperverlik için Beşiktaş kulübüne çok teşekkür ederim.

Fenerbahçe'nin de bir gün bizi davet ederek bu anlamsız geçmiş sanctions'ları bittirmesi dileğiyle diyor, Halen bizim haber akışımıza uygulanan çalışan kilit engellerinin yeni yönetimde çözülmesini umut ederek maça dönüyorum:
Zemin çim kalitesiyle hızlı top akışına izin veriyor, ambiyans elektrik yüklü, kimse kaybetmeye tahammülü olmayacak kadar yarışta kredilerini tüketmiş vaziyette.
Her tezahürat bir nabız atışı gibi. Seyirci baskısı o kadar yoğundu ki, Beşiktaş tribünleri Çarşı'nın önderliğinde 2-0'la patladı, tezahüratlar kulakları sağır ediyordu; deplasman grubu ise "Fener" naralarıyla direndi.
Sonuçta Aragones'ten sonra bir yabancı teknik direktörün İnönü'de 16 yıl sonra gelen zaferiyle taraftar memnun bir şekilde stadyumu inletiyordu.
Maç öncesi Filistin'e destek pankartları ve vefat eden U17 teknik sorumlusu Hikmet Çapanoğlu'nun anılması, ambiyansı duygusal bir derinliğe taşıdı.
Eski Beşiktaş Futbolcusu Ricardo Quaresma'nın tribünden maçı izlerken sahada topu ileri taşımadaki kalite, usta ayak eksikliği tüm taraftarın özlemini yansıtıyordu.
Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, derbi öncesinde taraftarlara sürpriz yaptı. 2025 Superbike şampiyonu gururumuz Toprak Razgatlıoğlu'na forma takdimi yapıldığında sevinçli tribünler ve alkışlar iki takımın taraftarının ortak ülke ve millet ruhunu gösteriyordu bizlere.
Skordan bakarsak Fenerbahçe'nin 2-0 geriden 3-2'lik zaferi; mental direnç, taktik adaptasyon ve bireysel parlaklıkların akademik bir senteziydi.
Bu derbi, futbolun laboratuvarı gibiydi. Hipotezler test edildi, hatalar cezalandırıldı, En Sakin ve Tutarlı kalan taraf zaferini tarihe yazdı.
Maçın Akışı, Ev Sahibinin Erken Baskın taktiği ve pres odaklı oyunuyla başladı.
ilk 25 dakika yüksek tempo, ev sahibini baskın kıldı. Bu esnada Fenerbahçe oyunda denge tutturamayarak sanki hologram görüntüsü varmışçasına sessiz, ürkek haliyle direnemiyordu.
5.dakikada El Bilal Toure'nin Cerny'nin ortasına kafa vuruşuyla gelen gol (1-0), presin meyvesiydi.
UEFA Avrupa Ligi'nde Rangers'ın Fenerbahçe'yi elediği maçtaki performansıyla yıldızlaşan Vaclav Cerny, şimdi Beşiktaş'ta ilk 25 dakika performansıyla Fenerbahçe'yi cezalandırmak istermişçesine her karşılaşmasında başa dert oluyordu.
Toure, 3 dripling ve koşu mesafesiyle ben Beşiktaş'ın ilk sıradaki Forvetiyim der gibiydi.
22.dakikada Emirhan Topçu'nun El Bilal Toure ile verkaç sonrası altıpas önünden son nefes vuruşu durumu 2-0 yapmakla, sanki Samandıra'da 1 haftadır yapılan maç başı taktiklerini de çöpe atıyordu.
Fenerbahçe'nin savunmasında pozisyon hataları barizdi. Emirhan Assensio'dan topu çalıp, Alvares'den ikili mücadelede topu alıp, Toure'ye pası aktarıp son nefeste vuruş yaparken, Kaleci Ederson'un hatalı yer tutuşu dahil tüm takım savunması alarm veriyordu.
Maçın henüz başlarında Fenerbahçeli Osterwolde'nin, Rafa Silva'ya sert bir faulü; Hakem Ali Yılmaz tarafından sarı kartla cezalandırılmaması hataydı.
Fakat maçın 26. dakikasında Orkun Kökçü'nün Edson Alvarez'e sert müdahalesi sonrası VAR incelemesiyle direkt kırmızı kart gördü, maçın seyrini değiştirdi.
Ancak bu karara sinirlenen Beşiktaş'ın Teknik Direktörü Sergen Yalçın, kırmızı karta itiraz edip sahaya girerek su şişesine vurmasıyla
27.dakikada kırmızı kartla oyun dışı kaldı.
İşte derby burada Beşiktaş adına bitmiş oldu.
Beşiktaş maçı hem hocasız tamamladı, hem de moralsiz.
Eğer bir kararla: (ki hakem ve Var kararı doğruydu) kenarda abartılı tepki ve panik gösterirsen; Futbolcun da 'Eyvah! demek ki biz bu maçı kazanamayacağız' duygusu yaşar. Ki öyle de oldu.
Herkesin unuttuğu ise O sırada maç halen 2-0 Beşiktaş lehineydi.
Fenerbahçe içinse aslında maç 26.dakikada başladı. Futbolcuların aklı, özgüveni, mentali, dayanıklılığı, takım oyunu da Samandıradan sahadaki vasat oyuna soğuk akşamın Çim zeminine bir Samyeli rüzgarı ılıklığında esti.
Fenerbahçe çiçek açtı, açtıkça kanatlar, verkaçlar çalışmaya, ikili mücadeleler kazanılmaya başladı.
Bu Pastırma Yazı esamesi çok geçmeden kendini 32. dakikada gösterdi.
İsmail Yüksek'in korner sonrası yakın mesafeden vuruşu (2-1), set parçalarında takım oyunu etkinliğini gösterdi.

İsmail Yüksek, 2 anahtar pas ve %88 pas başarıyla orta sahayı sırtladı.
45+3'te Marco Asensio'nun Dorgeles Nene'nin pasıyla altıpas önünden vuruşu (2-2), artık Fenerbahçe'nin Dayanılmaz ve önlenemez geri dönüşünün göstergesi gibiydi.
Marco Asensio O ana kadar etkisiz oyununu bırakarak, takımın beyni ve Star oyuncu özelliklerine geri dönüş sinyali verdi.
Çıplak gözle kendisinden hem Alex gibi dripling ve oyun okuma muazamlığı ile hem de Oğuz Çetin gibi kilit ve adrese pas etkinliği vibe'ı (hissiyatı) aldım.
Aldım almasına lakin temposunu ve Fizik gücünü yükseltmesi şart. Gerçi bu şart tüm takıma lazım ama 'ah Mourinho ah' diyelim ve maça dönelim derim.
Fenerbahçe'nin İkinci yarı düşüşü maç kazanma isteğine dönüşünce oyunu soğutmaya çalışan Beşiktaş'ın yapabileceği, bu ruh halleriyle pek bir şey kalmamıştı.
83.dakikada Jhon Duran'ın Emirhan Topçu'dan topu kapıp hafif sağ çaprazdan sol ayağıyla vuruşu ise (2-3), zafer mührüydü.
Duran, son 20 dakikada 2 dripling ve xG 0.8 ile kahraman oluverdi. Lakin sert sıkı pres, oyuncu takibi, takım oyunu ve nefes konusunda bence tam kapasitesi bu asla değil.
Zaten tam hazır haliyle, bize patlayıcı, sert şut ve net son vuruş özellikli Mbappe'nin muadili efektini verecektir.
Zaten galibiyet golünü görmelisiniz, hız, hırs, çubuklu, zeka, fizik, patlayıcılık, vuruş kalitesi ile herkesi alkışlatacak cinstendi.
Zaten Duran beklentisi de bu değil miydi? Fenerbahçe'nin forvet anlamındaki çorak topraklarına yağmurun yağması gibi bir goldü diyebilirim size.
Teknik Analiz açısından Doğrular, Yanlışlar ve Sistemik Kırılmalara bakacak olursak;
Sergen Yalçın'ın 4-2-3-1'i, ilk 25 dakika presle üstünlük sağladı.
Orta sahada %66 pas başarıydı. Bu oyun gücü Fenerbahçe'yi %23 top kaybına zorladı.
Doğruları: Kanat zenginliği ve erken gol organizasyonu.
Yanlışları: Kırmızı kart sonrası defansif geçiş gecikmesi.
10 kişiyle %35 top hakimiyeti, hücum verimliliğini düşürdü.
Değişikliklerde hata: Cerny'nin kalması kontraları geçiş oyununu ve pres gücünü zayıflattı.
Cerny çıkmasa, son 20 dakikada şut ve tehdit sayısı artabilirdi.
Sergen Yalçın'ın kırmızı'sı, risk yönetimini zayıflattı.
Derbilerde teknik ekibin oyun dışı kalması, kayıp oranını artırır.
Hakemin hatalı bir kararı sonrasında, maçın bitimine 15 20 dakika kala bu hareketi yapmış olsaydı takım zaten kenetlenirdi.
Ama doğru bir karara şiddetli itiraz takıma inancı sorgulattığı gibi Daha 70 dakika varken senaryo geliştirmeyi de pozisyon yaratıcılığını da engelledi.
Gelelim Fenerbahçe Teknik Direktörüne;
Domenico Tedesco'nun 4-3-3'ü, maç başında hiç işlemedi.
Maç başı sakinlik başka bir şey, konsantrasyon kaybı veya eksikliği başka.
Bu iki farkı teknik ekip daha iyi analiz etmeli ve futbolculara bu Resillience (Güçlü Kalma), Kırılmamayı öğretmelidir.
Kırmızı karttan sonra Yüksek-Asensio ikilisi orta sahayı domine etti.
11-11 maç devam etseydi aynı pembe tabloyu yazabilir miydik? Derseniz; işte biz gerçekleri belirtmeden edemeyiz derim.
Teknik Direktör Tedesco Alvarez dahil tüm takımın Fiziksel güç sorununa çare bulmalı.
Fenerbahçe'de Levent, vasatı alamazken,
Kaleci Ederson henüz takıma ve ülkeye adapte olamamış gibiydi.
Kerem, Nene kanatlardan Hareketi sağlayamadıkları bir vasat maç performansını geride bırakmışlarsa da gelecek maçlarda bunu telafi edecekleri kanaatindeyim.
İsmail Yüksek için ise hem maçın yıldızı hem de istikrarı ile göz kamaştırdığını söylemek sanırım abartı olmaz.
Tedesco'nun Doğruları ne? derseniz eğer:
Mental adaptasyon ve iştahı yerine koyma dürtüsünü geliştirmesi gelecek için olumlu.
2-0 geriden dönüş, Tedesco'nun kariyer ortalaması %27,
İkinci yarı pas başarısı %86. Bu veriler başarının ve motive olmanın ayak sesleri.
Yanlışları: Maç başı savunmada gevşeklik.
Oosterwolde'nin sarı karta yakın anlamsız faullerine çare olmaması.
Semedo, Jhon Duran, Kerem ve İsmail ise pozisyon harici kart görmeleri derbi ateşine bağlansa da özellikle Türk oyuncuların kriz, öfke kontrolü eksikliklerini performans düşürmesine çözüm bulmalı.
Bunu psikologlar başaramaz. Bireysel değil değil Takımdaşlığı koçluk öğretisi sağlar.
Bu durum, Ruhsal ve Davranışsal destek gerekliliğini bir daha gösterdi.
Böyle kartlar takım ruhu oluşsun diye göz ardı edildikçe laubalilik vurdumduymazlık haline dönüşebilir.
Son 3 sezon buna örnektir aman dikkat.
Ben Tedesco yerinde olsam başarıyı över alkışlar ama pozisyon harici kart görenlere hemen 3 tur koşu cezası veririm.
2.turda da, 'Hepiniz O golleri yediniz' dıyerek tüm takıma ceza koşusu yaptırırdım.
İşte disiplin, sadakat, ödül ceza, mükafat gençlikte böyle bir şeydir.
Her neyse
Fenerbahçe'nin deplasman serisi derbileri kazanması hem rakibi korkutan ve strese sokan bir özellik olduğu kadar, şampiyonluk olasılığını da artırmaktadır.
Taraftar Dinamiğine gelirsek;
Beşiktaş tribünleri, 2-0'da 110 dB baskı yarattı. Çarşı enerjisi, mental etkileri inanılmazdı.
Hakem yönetimi ve var kararları için iyi niyetli bir başlangıç diyorum ve diliyorum. Ben de gördüğünü çalmaya çalışan, ama sana bana göre flu olaylara müdahale de bulunmayan bir yönetim gördüm. Osterwolde'nin sarı kartı görmemesi hatalı, Duran'ın ve Kerem'in penaltı pozisyonunda ise gri olması sebebiyle oynatması tartışılabilirdi.
Futbolculara ve iki takım teknik ekibine yaklaşımı tutarlıydı.
Ama yüreğinde ki adalet duygusunu yüzünden ve hareketlerinden anlayabiliyordunuz. Benden derbi notu temiz geçti.
Her maç üstüne koyan Güçlü bir oyun çıkaracak Fenerbahçe, evinde taraftar desteği ile aynı sekansta buluşursa sahasında kimseye yenilmeyeceği garantisini verebilirim.
Fenerbahçe Geriden gelerek, şampiyonluk simülasyonunu açmıştır.
Başkan Saadettin Saran'ın bereketli şansı ve yönetimdeki tanıdığım Fenerbahçe aşkıyla tutuşan Yönetimi de eklersek, bu yolun sonu zafere çıkar desem abartılı bir cevap vermiş olmam.
Tedesco hatalar yapıyor ama doğruyu arıyor ve bilimsel analizler eşliğinde doğruları arıyor.
Gördüğüm ve araştırdığım kadarıyla da doğru yolda olduğu anlaşılıyor.
Fenerbahçe; Adaptasyon, Disiplin, Azim, İnanç ve Kişisel Gelişimi; Yetenekli bu ekibe uygulamaya devam ettiği sürece sinyaller şampiyonluk olasılığını güçlendirir.
Beşiktaş için uyarım; Takıma özgüven, inanç ve iyi performans veren kariyerli futbolcular olduklarını hatırlatmalarıdır.
Fenerbahçe bu stres deneyini kazandı.
Umarım Şahsi Yasaklı Saraçoğlu ayrılığımız nihayetlendirilir de tekrar Saha kenarından, görüşmek üzere diyor, hoş bir futbol akşamından hepinize sağlık, esenlik ve sevgi dolu güzel günler diliyorum.
Cihan FULSER –
Mesleki Düşünsel Veri Performans ve4 Mental Analizinden Kuple'ler.
Zaferin Hasretlik Demli Tadına Hep Birlikte Yolculuk...
#Ekim #Kerem #AKParti #BJKvFB #Kerem #TÜFE #kira #GenelBaşkanımız #Sergen #NISA #StajyerÇırakEmekçidir #Futbol #Fatih #Duran #Beşiktaş #Reis