9311,88%-2,19
38,85% -0,32
44,87% -0,99
4344,50% 1,44
6989,75% 1,74
AB–Orta Asya Zirvesi’nden bu yana artık hiçbir şüphe kalmadı: Avrupa’nın bakışları bu bölgeye—özellikle ulaşım açısından Kazakistan ve Türkmenistan’a—çevrilmiş durumda. Kırgızistan ve Özbekistan da altın ve kritik mineraller nedeniyle Avrupalıların ilgisini çekiyor, ancak odak bölgesel güç olan Kazakistan üzerinde kalmalı. Kazakistan, Hazar Denizi üzerindeki kritik konumuyla öne çıkıyor.
Orta Asya, Çin, Rusya, İran ve Afganistan’a komşu olan jeopolitik konumu nedeniyle AB için stratejik önem taşıyor. Ayrıca bölgenin enerji zenginliği, enerji alanında iş birliğini ana eksenlerden biri haline getiriyor. Özellikle Kazakistan’ın enerji kaynakları, AB’nin tedarik kaynaklarını çeşitlendirmesi açısından kilit öneme sahip.
Avrupa’nın bölgeye ilgisi gitgide artıyor ve şu anda Kazakistan’ın Avrupa için en iyi ortak olduğu su götürmez bir gerçek. Kazakistan’ın doğudaki en uç sınırda yer alması, Avrupa Birliği ile ilişkilerini şekillendiren diğer bir etken. Özbekistan, komşusu Kazakistan’a yaklaşsa da, Kazakistan hâlâ birkaç nedenle bir adım önde. 16 Aralık 1991’de bağımsızlığını ilan eden Kazakistan Cumhuriyeti, stratejik konumu sayesinde çok sayıda ülkenin dikkatini çekmeyi başardı.
Gerek bölge ülkelerinin gerekse küresel aktörlerin bu ilgisinin temel nedeni, Kazakistan’ın barındırdığı büyük ekonomik potansiyeldir. Doğal kaynaklar başlıca ilgiyi çeken alanların başında gelmektedir. Kazakistan, dünyadaki en büyük ikinci altın rezervine sahiptir. Ayrıca dünya krom rezervlerinin %30’unu, manganezin %25’ini ve kurşunun %19’unu elinde bulundurmaktadır.
Kazakistan, Avrupa için güvenilir bir ortak olarak görülüyor. 2019’da Kasım-Jomart Tokayev’in iktidara gelmesinden bu yana ülke, ekonomik büyüme, Avrupa ve Türk devletleriyle yakınlaşma, turizmde canlanma gibi olumlu gelişmeler yaşamaktadır.
Ayrıca Tokayev’in liderliğinde hayata geçirilen reformlar sayesinde Kazakistan uluslararası alanda da güven kazanmaktadır. Tokayev’in “Yeni ve Adil Kazakistan” vizyonu çerçevesinde gerçekleştirdiği reformlar, dünya kamuoyu tarafından dikkatle izlenmektedir.
KÖKLÜ REFORMLAR: Güçlü Demokrasiye Giden Yol
Yönetişimi güçlendirmek, vatandaş refahını artırmak ve güçlü, rekabetçi bir ekonomi inşa etmek amacıyla birçok büyük girişim başlatıldı. Bu reformlar büyük ölçüde başarılı bulundu ve Kazakistan’ı Orta Asya’nın saygı duyulan lider ülkesi konumuna getirdi.
Başkanlık-parlamenter sistemin benimsenmesiyle Kazakistan demokratik dönüşüm sürecini sürdürmektedir. Tokayev’in 2022’deki ulusa sesleniş konuşmasında vurguladığı üzere, süper-başkanlık modelinden başkanlık-parlamenter sisteme geçiş en önemli reformlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Kazakistan; parlamentoyu güçlendirme, servetin daha adil dağılımı, Kazakistan Halkları Asamblesi’nin rolünü artırma gibi politik ve ekonomik dönüşüm sürecine girmiştir. Amaç, Kazakistan’ı istikrarlı ve bağımsız bir bölgesel güç haline getirmektir.
Tokayev, öncelikleri değiştirerek demokratik reform sürecini hızlandırdı. Haziran 2022’de anayasa reformunun kabulü ve ardından gelen seçimler, Kazakistan’da siyasal demokratikleşme yönünde umut verici bir başlangıç olarak görüldü.
Bu kararla seçim yasaları değiştirildi ve Meclis (Majilis) ile yerel meclisler (maslikhatlar) için karma seçim sistemi getirildi. Bu sistem ilk kez 2023’te uygulandı.
Tokayev ayrıca, halkı daha çok sürece dahil etmek adına orta düzey yöneticilerin halk tarafından seçilmesini önerdi. 2023’te Kazakistan’da ilçe ve bölgesel şehir valileri (akim) için pilot seçimler yapıldı ve katılım oranı %62,8 oldu.
Aynı yıl, 2022’de kabul edilen anayasa değişiklikleri sayesinde 1995’te kaldırılan Anayasa Mahkemesi tekrar kuruldu. 1995’te bu kurum yerini Anayasa Konseyi’ne bırakmıştı. Ocak 2023 – Nisan 2024 arasında mahkemeye 6.700’den fazla başvuru yapıldı; başvurular çoğunlukla barınma, çalışma hayatı, sosyal koruma, iflas ve bilgiye erişim alanlarında yoğunlaştı.
Girişimciliği desteklemek amacıyla devlet, kadın girişimciliğini teşvik eden, danışmanlık hizmeti sunan ve iş potansiyelini artırmaya yönelik mali olmayan programlar başlattı.
AB ve ABD, Kazakistan’ı insan hakları ve demokratik reformlardaki ilerlemeleri nedeniyle takdir ediyor. Bu konular, “yeni ve dinamik Kazakistan” vizyonunun temel taşları olarak görülüyor.
KAZAKİSTAN’IN ÇOK YÖNLÜ DIŞ POLİTİKASI: BÖLGESEL BİR MODEL
Kazakistan, çok vektörlü dış politikası sayesinde bölgesel bir model haline geliyor. Tokayev, bu stratejiyi sürdürerek Rusya, Çin, ABD ve AB ile dengeli ilişkiler kurmaya devam ediyor.
“Avrasya’nın Cenevre’si” olmayı hedefleyen Kazakistan, NATO üyeleriyle olduğu kadar Rusya ve Çin gibi rakip güçlerle de diyalog geliştirmiştir. Bu strateji, Kazakistan’ın küresel güçler arasında bir denge noktası olarak konumlanmasına olanak tanımaktadır.
Kazakistan, birbirine rakip güçlerin hem ortağı hem de sessiz rekabet alanıdır: Rusya, Çin, AB ve NATO gibi aktörler burada karşı karşıya geliyor. Revueconflits.com’a göre, Kazakistan “küresel diplomasinin sessiz devi”dir.
Kazakistan bugün, Doğu ile Batı’yı birleştiren jeopolitik bir merkez olmayı amaçlamaktadır. Kazak yetkililere göre ülke, Asya ile Avrupa’yı coğrafi, kültürel, dini ve ekonomik olarak birbirine bağlayan kayıp halka olmalıdır. IRIS’e (Fransız Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü) göre Kazakistan, son 30 yıldır çok yönlü dış politika izleyerek hem Çin, hem Rusya, hem Türkiye, hem ABD hem de AB ile aynı anda etki alanı oluşturmaktadır.
“Dengesiz bir dünyada istikrar modeli olarak Kazakistan’ın dış politikası” diye yazdı Rossi Michael.
Bu denge politikasının ötesinde Kazakistan, uluslararası diplomaside orta ölçekli bir gücün oynayabileceği rolü göstererek barış ve bölgesel güvenliğe de aktif katkıda bulunmaktadır. Kazakistan, tarafsız konumunu kullanarak bölgesel ve uluslararası çatışmalarda diyalog için platformlar sunmuştur.
Bunun en bilinen örneği, 2017’den bu yana Suriye hükümeti, muhalif gruplar ve Rusya, İran, Türkiye gibi aktörler arasında görüşmelere ev sahipliği yaptığı Astana Barış Görüşmeleridir. Suriye krizi henüz çözülmemiş olsa da, Kazakistan’ın tarafsızlığı bu görüşmeleri mümkün kılmıştır. Daha yakın zamanda, Mayıs 2024’te Kazakistan, Ermenistan ve Azerbaycan arasında barış görüşmeleri için yeni bir platform önerdi. Bu ayın başında Azerbaycan, barış anlaşması görüşmelerinin Astana’da yapılmasını kabul etti.
Rossi Michael’a göre, Kazakistan daha önce Rusya ve Ukrayna arasında da görüşmelere ev sahipliği yapmayı teklif etmişti.
Kazakistan ayrıca nükleer silahsızlanmanın da kararlı savunucusudur. 1991’de Semipalatinsk nükleer test sahasını kapattıktan sonra dünyanın dördüncü en büyük nükleer cephaneliğinden feragat ederek, nükleer silahların yayılmasını engelleme konusunda küresel liderlerden biri haline gelmiştir.
EKONOMİK BÜYÜME
Tokayev’in görevi sırasında Kazakistan, 2020’deki COVID-19 daralmasına rağmen ekonomik büyüme kaydetti. 2019’da 181,7 milyar dolar olan GSYİH, 2024’te 288,1 milyar dolara yükseldi. Kişi başına düşen GSYİH ise 14.300 dolara ulaştı.
Kazakistan ekonomisinin 2025’te %4,6 oranında büyümesi bekleniyor. ABD ve AB ile hidrojen ve kritik mineraller alanında yapılan stratejik anlaşmalar, özellikle yeni vergi reformları getirilirse, daha fazla yatırım çekebilir.
Yakın zamanda Kazakistan, dünyanın en büyük nadir toprak elementi rezervlerinden birini keşfetti. Karaganda’da bulunan bu yatakta 20 milyon tonluk potansiyel rezerv tespit edildi. Araştırmalar devam ediyor. Bu yatakta cep telefonu, dijital kamera ve sabit disklerde kullanılan seryum, lantan, neodim ve itriyum gibi yaklaşık 1 milyon ton nadir toprak elementi bulunuyor. Sanayi ve İnşaat Bakanlığı yetkilisi, “Toplamda 935.400 ton nadir element rezervi olduğu tahmin edilen dört umut verici saha tespit edildi,” açıklamasında bulundu. Bu doğrulanırsa Kazakistan, nadir element rezervlerinde dünyanın en zengin üç ülkesinden biri olacak.
Bu büyüme büyük ölçüde kamu harcamalarıyla sağlandı. Devlet gelirleri ve harcamalarında artış yaşandı. Tokayev, GSYİH’yi 2029’a kadar iki katına çıkarma hedefi koydu—bu da yıllık büyüme oranlarının ciddi şekilde artması gerektiği anlamına geliyor.
Kazakistan, dünya genelinde yüksek talep gören petrol ve doğalgaz gibi iki büyük enerji kaynağına sahiptir. Uzmanlar 2010’da ülkede en az 30 milyar varil kanıtlanmış petrol ve 2,407 trilyon metreküp doğalgaz rezervi olduğunu tahmin etmişti. Hazar Denizi’ndeki Kaşagan petrol sahası, dünyanın en zengin yeni petrol keşiflerinden biri sayılmaktadır ve üretimi birçok ülkenin toplamından fazladır.
Kazakistan’ın nükleer potansiyeli de önemlidir. Yakın zamanda nükleer kapasitesini artırma çalışmalarını askıya almış olsa da, bu alandaki yüksek potansiyeli dikkat çekicidir.
Sonuç olarak, AB, az sayıda tedarikçiye bağımlı kalmak istemiyor. Bu yüzden, zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Kazakistan ile güçlü ticari ilişkiler kurmak istiyor. Kazakistan için ise AB’nin önemi, ticaret hacmi ve yabancı yatırım miktarıyla ilgilidir. Avrupa, Kazakistan’ın dış politikasında en önemli bölgelerden biridir.
AB, büyük ekonomik pazarı, refah seviyesi, yaşam kalitesi ve temsil ettiği değerler (demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, şeffaflık) nedeniyle Kazakistan için önemlidir. Kazakistan, hammadde satışını dünya fiyatlarıyla yapmak ve bu değerlere sahip çıkarak o refah düzeyine ulaşmak istemektedir.
AB ise hem enerji güvenliğini sağlamak hem de kendi değerlerini yaymak istemektedir. Kazakistan, AB’nin enerji tedarik kaynaklarını çeşitlendirme hedefinde önemli bir tedarikçidir. Kazakistan, yeraltı kaynakları açısından bölgenin en zengin ülkesi olup, birçok madencilik sektöründe dünya liderleri arasında yer almaktadır.
Ayrıca ülke, Avrasya ülkeleri için stratejik diyalog açısından en iyi alan olacak ASTANA FORUMU'na ev sahipliği yapacak.
#para lazım #Twerk #Bursaspor #IKEA #Beyazıt Meydanı #Kayyum #pazar #AyağaKalk #Hasan Arat #avrupastüdyosu #Tevfik Yamantürk #Beşiktaş #Divan #Papara Kapatılsın #SnBahçeli VakitTamam #Allahü Ekber #Günaydın #Ağrı Dağı'na #türkiyeisrailialtedecek #Atatürk #EmekliMemur #Ekrem #GecikenKademeZulümdür #iklimkanunahayır