10104,85%-0,08
35,68% 0,13
37,54% 0,90
3183,60% 0,91
5102,07% 1,42
Azerbaycan Milletvekili Elman NESİROV: “Bundan sonra kimse toprağımıza göz dikemez."
Kaynak: Yeni Musavvat
Ermenistan, sınırda gerginlik yaratarak Avrupa Birliği'nin "sivil misyonunun" bölgedeki görev süresinin uzatılmasına çalışıyor.
Birleşik Krallık, vatandaşlarına uyarıda bulunarak Ermenistan-Azerbaycan doğu sınırına 5 kilometre mesafede tüm seyahatlerden kaçınmalarını tavsiye etti.
Bu açıklama, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nın Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi (FCDO) tarafından yapıldı. Ayrıca FCDO, Ermenistan'ın İcevan ve Noyemberyan şehirleri arasındaki M16/H26 yolu üzerinde seyahat edilmemesi gerektiğini belirtti. Kurum, bunun gerekçesi olarak Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki "gergin durumu" gösterdi.
Hatırlanmalıdır ki, ABD'deki düşünce kuruluşlarından biri olan Dış İlişkiler Konseyi, 2024 yılı için savaş çıkma ihtimali olan bölgelerin bir haritasını hazırlamıştı. Bu haritada Ermenistan-Azerbaycan sınırında yeni bir savaşın başlaması ihtimali de öne sürülmüştü. Azerbaycanlı askeri-siyasi yorumcular, Batı platformlarında bu tür öngörülerin zaman zaman gündeme getirildiğini ifade ediyor. Analistlere göre, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının hâlâ imzalanmamış olması, Batılı uzmanlar ve analitik merkezlere bu tür tahminler yapma imkânı veriyor. Bunun yanı sıra, politologlar, Ermeni lobi çevrelerine yakın olan bazı merkezlerin kasıtlı olarak bu tür öngörülerde bulunabileceğini iddia ediyor.
Elman Nesirov: “Bundan sonra kimse toprağımıza göz dikemez”
Milletvekili Elman Nesirov, "Yeni Müsavat" gazetesine verdiği demeçte, son dönemde hem Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı hem de ABD'nin Dış İlişkiler Konseyi'nin, Ermenistan ve Azerbaycan arasında yeni bir askeri çatışma ihtimaliyle ilgili bilgiler yayımladığını belirtti:
"Sebep nedir? Neler oluyor? Birkaç ihtimal üzerine düşünmeye değer. Bunlardan biri, ABD'deki güçlü Ermeni lobisi ve diasporasının, Ermenistan-Azerbaycan arasında gerginliğin devam etmesini istemesidir. Bu gerginliğin sürmesi, Karabağ meselesini sürekli güncel tutuyor ve bu güncellik, onların siyasi varlığı ve faaliyetleri için ek motivasyon sağlıyor.
İkinci olarak, böyle bir gerginlik odağının varlığında Paşinyan hükümeti de çıkar sahibi olabilir. Çünkü Ermenistan'da şu anda iç durum oldukça gergin. Muhalefet ile iktidar arasında ciddi çatışmalar mevcut. Revanşistler, Paşinyan'a baskı yapıyor, ülkenin ekonomik durumu ağır, halk yoksulluk içinde yaşıyor ve halkın Paşinyan'a olan güveni giderek azalıyor. Aynı zamanda başka bir noktaya da dikkat çekmek gerekir. Bilindiği gibi, bu yılın şubat ayında Ermenistan-Azerbaycan sınırında görev yapan Avrupa Birliği'nin sivil misyonunun görev süresi sona eriyor. Aslında bu misyon çoktan işlevini değiştirmiş durumda. Faaliyetleri artık sadece bir Avrupa Birliği sivil misyonu olarak değerlendirilmiyor; bu misyon, daha çok sivil-askeri bir misyon haline gelmiştir. Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki gerginlik ne kadar fazla olursa, bu 'misyonun' gerekli olduğu görüntüsü yaratılabilir. Paşinyan ve aynı zamanda Avrupa Birliği bu konularda çıkar sahibidir.
Ermenistan-Azerbaycan sınırında meydana gelen herhangi bir çatışma ve olayların nedenleri arasında bu özellikle belirtilmelidir. Aynı zamanda, iki devlet arasındaki sınır çatışmalarını tetikleyen çok önemli başka bir faktör daha vardır. Ermenistan, Azerbaycan'ın en temel taleplerinden birine, yani anayasa değişikliği yaparak toprak iddialarından vazgeçme talebine acele etmiyor. Bu konuda hiçbir somut adım atmıyor. Bu ülke ile barış anlaşması imzalamak oldukça zor bir mesele haline gelmiştir. Nasıl barış imzalanabilir ki, karşı taraf Azerbaycan'a karşı toprak iddialarından vazgeçmiyor ve bu iddiaları anayasasından çıkarmak istemiyor.**
Bütün bu gerçekleri göz önünde bulunduran uluslararası merkezler, özellikle ABD'nin Dış İlişkiler Konseyi, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı ve diğer birçok uluslararası kuruluş, Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir sonraki askeri çatışmayı olası senaryolardan biri olarak değerlendirmektedir. Paşinyan hükümeti tüm bu gerçekleri ve riskleri dikkate almalıdır. Farkında olmalıdır ki, Azerbaycan son derece güçlü bir devlettir. Azerbaycan, 2020 yılında Ermenistan karşısında zafer kazanıp toprak bütünlüğünü ve egemenliğini yeniden sağlarken, askeri bütçesi sadece 1.9 milyar dolardı. Biz bu bütçeyle Ermenistan ordusunu darmadağın ettik. Şimdi ise Azerbaycan'ın savunma ve güvenlik bütçesi 5 milyar dolara ulaştı. Ermenistan tarafı aklını başına toplayıp düşünmelidir ki, onun 2025 yılında askeri bütçesi yüzde 70 artırıldıktan sonra ancak 1.7 milyar dolara ulaşabildi, oysa Azerbaycan'ın bu yılki bütçesi 5 milyar dolar.
Bu gerçekler ışığında Azerbaycan'da seferber olmuş bir toplum, vatandaş dayanışması ve birleşmiş, kararlı bir halk bulunmaktadır. Halk, cumhurbaşkanının etrafında yekvücut bir birlik sergiliyor. Devlet başkanımız dünya çapında bir liderdir. Bunların hiçbiri Ermenistan'da yok. Bunun için özel bir zekâ ve anlayışa sahip olmaya gerek olmadığını düşünüyorum. En doğru karar, Ermenistan'ın bir an önce Azerbaycan ile barış anlaşmasını imzalaması, Azerbaycan'a yönelik tüm toprak iddialarından vazgeçmesi, bunu referandumla onaylayarak anayasasına dahil etmesi olabilir. Sonuçta, bölgede uzun vadeli ve kalıcı barışın oluşması için yeni bir zemin hazırlanmış olur."
#Azerbaijan #Ermenia #Fransa #Türk Dünyası #Elman Nesirov