9396,02%1,40
38,01% -0,27
43,38% -0,49
4058,70% -0,97
6569,86% -0,17
Erivan’ın eski müttefiki Moskova’dan hızla uzaklaşması noktasındaki asıl değişim askeri-politik düzlemde yaşanıyor. “Caliber.az” adlı Azerbaycan yayın organı yakın zamanda, Ermenistan'ın yeniden silahlandırılmasına yönelik gizli bir plana dair bir haber yayınladı. Plan geçen yıl ABD eski Dışişleri Bakanı Antoni Blinken ve şu anki Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından geliştirilmiş. Bahsedilen belge toplam 20 maddeden oluşuyor. Buna göre Amerikan tarafı Ermenistan'ın ulusal askeri doktrinini güncellemesine yardımcı olma yükümlülüğünü üstleniyor. Ermenistan Hava Kuvvetleri ve hava savunma sistemini yerinde incelemek ve ordunun en kısa sürede Kolektif Güvenlik İşbirliği Anlaşması Örgütü (KGAÖ) standartlarından nasıl uzaklaşabileceği konusunda “tavsiyelerde bulunmak” üzere Batılı uzmanlar habire ülkeye uçmaktalar. Washington ve Brüksel'in hedefleri açık; Ermenileri kullanarak Transkafkasya'da aynı anda üç istikamette birden tehdit yaratmak: Rusya, İran ve Azerbaycan. Batılıların bir diğer misyonunu da gözden kaçırmamak gerekiyor: “Kuzey-Güney Ticaret Koridoru”nun ortaya çıkmasını engellemek. Erivan'a NATO silahlarına geçmesi için yüklü miktarda para vaat edildi. Tam da bu dönemde Ermenistan'a Fransız zırhlı araçları ile Batı tipi 155 mm'lik mermi atan Hindistan yapımı kundağı motorlu topçu sistemlerinin teslim edildiğine dair dünya ve bölge basınında haberler çıkmaya başladı.
Donald Trump'ın ABD'den gelen finansal akışların tamamını denetleme kararı Ermenistan'ı adeta sert bir şekilde vurdu. Çıkan haberlere göre bu Transkafkasya cumhuriyeti, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ile yapılan toplam 250 milyon dolarlık hibe anlaşması paketinden 2024 yılında sadece 110 milyon dolar alabildi. Kalan fonlar ise, Amerikalı vergi mükelleflerinin paralarının aşırı israf edildiğinden şüphelenen yeni Beyaz Saray yönetimi tarafından bütünüyle donduruldu. Yeni Amerikan yönetiminin bu şüphesinin ciddi nedenleri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Söz konusu anlaşma uyarınca Erivan, okyanusun öte yanından “Siyasi Rekabet” programı kapsamında 8 milyon dolar, “Sivil Mutabakat Oluşumu” programı çerçevesinde de 8 milyon dolar aldı. Fakat Avrupa ve Amerika sevdalısı Nikol Paşinyan rejiminin her türlü muhalefeti adeta napalm bombası ile yakıp yıktığı ve Dağlık Karabağ'da yüz binden fazla soydaşını fiilen gözden çıkardığı bir ülkede nasıl bir "rekabet"ten ve nasıl bir "mutabakat"tan bahsedilebilir ki gerçekten?!..
Erivan’ın eski müttefiki Moskova’dan hızla uzaklaşması noktasındaki asıl değişim askeri-politik düzlemde yaşanıyor. “Caliber.az” adlı Azeri yayın organı yakın zamanda, Ermenistan'ın yeniden silahlandırılmasına yönelik gizli bir plana dair bir haber yayınladı. Plan geçen yıl ABD eski Dışişleri Bakanı Antoni Blinken ve şu anki Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından geliştirilmiş. Bahsedilen belge toplam 20 maddeden oluşuyor. Buna göre Amerikan tarafı Ermenistan'ın ulusal askeri doktrinini güncellemesine yardımcı olma yükümlülüğünü üstleniyor. Ermenistan Hava Kuvvetleri ve hava savunma sistemini yerinde incelemek ve ordunun en kısa sürede Kolektif Güvenlik İşbirliği Anlaşması Örgütü (KGAÖ) standartlarından nasıl uzaklaşabileceği konusunda “tavsiyelerde bulunmak” üzere Batılı uzmanlar habire ülkeye uçmaktalar. Washington ve Brüksel'in hedefleri açık; Ermenileri kullanarak Transkafkasya'da aynı anda üç istikamette birden tehdit yaratmak: Rusya, İran ve Azerbaycan. Batılıların bir diğer misyonunu da gözden kaçırmamak gerekiyor: “Kuzey-Güney Ticaret Koridoru”nun ortaya çıkmasını engellemek. Erivan'a NATO silahlarına geçmesi için yüklü miktarda para vaat edildi. Tam da bu dönemde Ermenistan'a Fransız zırhlı araçları ile Batı tipi 155 mm'lik mermi atan Hindistan yapımı kundağı motorlu topçu sistemlerinin teslim edildiğine dair dünya ve bölge basınında haberler çıkmaya başladı.
Kuzey Atlantik İttifakı'nın Kafkasya'da yeni bir gerginlik yaratmaya çalıştığı aşikâr. Bu, Batı'da çok sevilen meşhur "Kontrollü Kaos Teorisi"nin kalıplarına göre icra ediliyor. Amerikalılar ve Avrupalılar Ermenistan'da askeri-politik varlıklarını arttırıp güçlendirmek suretiyle ve ülkedeki gizli servisler, özel askeri şirketler, danışmanlar, eğitmenler, ajanlar ve istihbarat toplulukları aracılığıyla komşu devletlerdeki süreçlere mümkün olabildiğince etki edebilmeyi hedefliyorlar. Ve eğer Ermenistan'daki durum Batı'nın aleyhine gelişse dahi; Erivan'daki Amerikalı, İngiliz ve Fransızlar burada da durumu istikrarsızlaştırmak için ellerinden geleni artlarıma koymayacaklardır. Hatırlayalım ki Ukrayna'yı iç savaşa sürükleyen olaylar dizisi 2013-14 yıllarında Kiev'de başlamıştı. Bu bağlamda ABD’nin efsanevi Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ın şu sözünü hatırlamak yerinde olacaktır: "Amerika'nın düşmanı olmak tehlikelidir, ancak dostu olmak ise ölümcül derecede tehlikelidir.
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, uzun süreli bir savaşı sürdürebilmek açısından Ukrayna örneğini verip Erivan’ın tarafsızlık dışında bir çaresi olmadığını belirttiği yorumunda devamla şunları dile getiriyor: “Ukrayna'nın Polonya ile sınırı olmasaydı, Odessa'da bir liman bulunmasaydı ve de ülkenin Romanya ve Yunanistan ile temas kurabileceği Moldova ile bir sınırı olmasaydı, savaş lojistiğini ayarlamak imkânsız olurdu. ABD'nin Polonya, Romanya ve Yunanistan limanları üzerinden silah sevkiyatı kesintisiz devam etti. Şimdi Ermenistan'ın denize erişimi ve dolayısıyla büyük ölçekli ikmal kaynakları olmadan uzun süreli bir savaş yürüttüğünü düşünün. Bu durumda savaş çabasının sürdürülmesi imkânsızdır. Türkiye’nin İstiklal Harbi'nde askeri malzemelerin deniz yoluyla ulaştırıldığı zamanları hatırlayalım. Savaş kan ve demirdir, ikisine de ihtiyaç vardır. Ukrayna'nın "kanı" vardı ve sürekli olarak ABD ve Avrupa'dan "demir" tedarik ediliyordu. Ne var ki devasa bir ülkeyle savaşırken, Batı'nın sadece üç yıl süren sürekli desteği olmadan ayakta kalmak olanaksızdır. Bir savaşa başlarken, öncelikle askeri çabayı destekleyecek yeteneklerinizi değerlendirmelisiniz. Ben Ermeni olsaydım, İsviçre gibi, limanı olmamasından ve tarafsızlığın korunması gerekliliğinden hareket ederdim.”
Görüldüğü gibi Sayın Gürdeniz bugün Ermenistan'ın tam anlamıyla İsviçre gibi hareket etmesi kanaatinde. Acaba bu tesadüf olmayan ve bilgece söz ve yorumlar Erivan'da bir şekilde de olsa duyulacak mı?!.. Gene de bunları duymayacaklarından endişe etmek gerçekçi olacaktır çünkü son zamanlarda orada Rus ve Azeri düşmanı çıkış ve demeçlere çok daha sık rastlanıyor ve Batı menşeli silahların yüksek sesli ve saldırganca takırtıları da giderek daha çok işitiliyor…
Kaynak: Azerbaycan “Caliber.az” ve Oda Tv
#ABD #Donald Trump #Paşinyan #Ermenistan
#Azerbaycan #Azerbaycan Savunma Bakanlığı #Azerbaijan #Ermenistan #Ermenia #3.DünyaSavaşı #Kafkas #para lazım #Twerk #Bursaspor #IKEA #Beyazıt Meydanı #Kayyum #pazar #AyağaKalk #Hasan Arat #avrupastüdyosu #Tevfik Yamantürk #Beşiktaş #Divan #Papara Kapatılsın #SnBahçeli VakitTamam #Allahü Ekber #Günaydın #Ağrı Dağı'na #türkiyeisrailialtedecek #Atatürk #EmekliMemur #Ekrem #GecikenKademeZulümdür #iklimkanunahayır #ÖğretmeneKabineden68BinAtama