Sporun şiirsel dansında bugün bir zafer daha tarihe yazıldı. Kadıköy'ün Hakikati geri geldi!
İtiraf ediyorum ki; ben, Fenerbahçe'nin bir evladı olsam da saygıdeğer bir gazete kalemi olma düsturumdan hiç ödün vermeden, kalemimi yeknesak mürekkeple değil, Ruhumun ve Aklımın adalet ve gerçeklik duygusuyla doldurarak anlatacağım size bu muhteşem zaferi.
Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi'nin 11. haftasında, namağlup iki devin çarpışmasında, Fenerbahçe Galatasaray'ı 1-0'lık skorla devirdi ve liderlik tahtına kuruldu.

Bu, sadece bir maç değil; Kadınlar Futbol dünyasında bir yenilik ve anlayışın tecellisiydi. Fenerbahçe Spor Kulübü Chobani Stadyumunu bu maça özel tahsis etmişti. Tribünleri 10 binin üzerinde ateşli taraftar, ellerinde bayraklar, dillerinde şarkılarla sarı-lacivert dalgalar gibi coşuyordu.
Hakem Hatice Aydın'ın düdüğüyle başlayan bu epik mücadelede, Fenerbahçe sahaya 4-3-2-1 dizilişiyle çıktı: Kalede Azerbaycan'ın Milli File Bekçisi Göknur Güleryüz'ün demir gibi duruşu, savunmada Busem Şeker, K. Plummer, Regina Otu ve İpek Kaya'nın duvarı, orta sahada Z. Van Eynde, M. Cox ve Ece Türkoğlu'nun yaratıcı zekâsı, hücumda ise E. Santos, F. Sabastine ve A. Staskova'nın golcülüğüne güveniyordu.
Karşıda Galatasaray, 4-3-3'le direnmeye çalıştı ama nafile; Eda Karataş, Elif Keskin dışında ayakta kalan bir oyuncu gözlemleyemedim.
Maçın ilk yarısı, bir fırtına öncesi sessizliği gibiydi: 0-0 bitti. Bu ilk yarısı pek de tat vermeyen mücadelede Galatasaray'dan Demehin, Füller sarı kart gördü; Fenerbahçe'den ise Cox 33'te, İpek Kaya 78'de sarı kart aldı. Galatasarayda ikinci yarı Giacinti ve Ecem Cümert de 61'de sarardı.
İkinci yarıda yapılan Oyuncu Değişiklikleri Fenerbahçe'ye akıcılık anlamında yaradı.
60. dakikada Sabastine topu kapıp Elif Keskin Tarafından kendisine penaltı yapılınca, Kadıköy'de hava değişti. Galatasaray'ın "yenilmezlik" aynası o anda çatladı. Oyun sakatlık nedeniyle 4 dk. duraksadı.

64. dakikada, Panamalı yıldız Marta Cox, kazanılan penaltıyı ağlara göndererek skoru 1-0 yaptı.Maçın sonucunu belirleyen, Penaltı, Galatasaray'ın namağlup serisini de bitirdi.
Fenerbahçe'nin Futbolda ki Kızları bu skorla 11'de 11 galibiyete ulaştı. Puanını 33'e çıkardı.
Galatasaray ise ilk yenilgisini alıp 30 puanda kaldı. Böylece hem ikili maç avantajını Fenerbahçe'ye kaptırdı. Hem de averajlar eşitlendiği için bu üstünlüğünü de yitirdi.
Basitçe maçı ele alırsak eğer; Fenerbahçe oyunu domine etti, rakibe orta saha ve hücumda nefes aldırmadı. Maç Sonu Enstantaneler ve Fenerbahçeli futbolcuların sevinci görülmeye değerdi.

Golün kahramanı Marta Cox, gözleri parlayarak şöyle konuştu: "Bu penaltı, sadece benim değil, tüm takımın emeğinin meyvesiydi. Taraftarın rüzgârı arkamızdaydı; o vuruşu yaparken, tribünlerin haykırışını hissettim. Fenerbahçe ailesi benim için her şey!"
Teknik direktör Gökhan Bozkaya, saha kenarında duygusal anlar yaşadı: "Kızlarım sahada bir güzel bir senfoni çaldı. Savunma, hücum hepsi görevlerini çok iyi yaptılar. Bu zafer, sezonun dönüm noktası olacak; Galatasaray'ı yenmek, Şampiyonluk Ruhunun Yansıması!"
Kaleci Göknur Güleryüz ise mütevazi ve sporcu sempatisini eden bırakmadı: "Her kurtarışımda, arkamdaki seyircimizi, takım arkadaşlarımın desteğini hissettim. Biz Fenerbahçe'yiz!"
Busem Şeker de: "Biz buraya tarih yazmaya geldik! Galatasaray'a karşı bu galibiyet için çok çalıştık. Herkese Teşekkür ediyorum!"

Başkan Sadettin Saran başta olmak üzere, yönetim verdikleri, motivasyon, özgüven ve vizyonlarıyla kulübü zirveye taşımak için var güçleriyle çalıştıklarını görüyorum ve kendilerini kutluyorum.
Gönül bu maçta TFF Başkanını, Galatasaray Kulübü Başkanını da görmeyi arzulardı. Lakin Protokol Tribününde Kadın Futboldan Sorumlu TFF Yöneticileri ve Gözlemciler dışında pek tanıdık simaya rastlayamamanın üzüntüsünü yaşadığımı iletmek isterim. Fenerbahçe elbette kendi sahasında oynadığı bir maç bile olsa tam kadro Tribünde yerlerini almışlardı. Maç sonu hem tribünde hem soyunma odasında oyuncuları ile bu haklı zaferin tadını çıkardılar.

Karşılaşmayı ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, Ak Parti MKYK Üyesi Müjde Kotil, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, 27-28. Dönem İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak ve Özel Kalem Müdürü Abdülkerim Pirim takip etti.
Mesele Kadın Hakları ve sorunları olduğunda sözlerini işittiğimiz her farkındalık dernek, STK, Parti vb. kurumların da bu güzel maça iştirak etmemeleri gerçekte biraz düşündürücüydü ama neyse!
Başta Kadınlar, Handikaplılar, Engelliler hatta çocuklar Spor yapmakta, kendilerini ifade etmekte birçok toplumsal engel ve sosyal sorunlar yaşarken bu cesur kızları renklerle ayrıştırmadan destekleyen sayısını arttırmak vicdani bir mesuliyettir. Lafı bırakıp icraatta birleşelim dostlar.
Kadın Futbol Direktörü Sami Oray Baykal Bey ile konuşmak ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak çok hoş oldu. Artık bir çay davetlerine kırmadan gitmem de şart oldu. Bu ara kendisinden Türkiye'nin '2029 UEFA Avrupa Kadınlar U17 Şampiyonası'na ev sahipliğini yapacağımızı öğrendim. Çok sevindim ama aynı zamanda şok oldum. "Bundan niye haberimiz olmadı" diye hayıflanırken, Özellikle bir iletişim ağı kurulması gerektiği hususunda fikirlerimi de aktarma şansına nail oldum. Maçın Gözlemcisi Can Filat Bey ile konuştuğumuz tatlı sohbetlerin detaylarını aktarmak doğru olmaz lakin tüm TFF yöneticilerinden benim aldığım Vibe (Gençler öyle diyor) izlenimler yeni gelişmelerin olumlu bir şekilde kamuoyuna yakın zamanda paylaşılacağı şekliyle oldu. Hayırlısı olsun!
UEFA'nın yetkilendirdiği kurumun temsilci gözlemcisi Jouni Hyytia ile de maç öncesi uzun uzun sohbet ettik. Özellikle Kadın Futbolunun Türkiye'de gelişmesini çok arzu ettiklerini, Hakemlerimiz için de geçiş döneminin adım adım profesyoneliteye yönelmesini istediklerini belirtti. Zorluklardan, yaşanan malum sıkıntılardan elbette konuştuk. Aklıma son dakika Samsunspor'un verilmeyen penaltı pozisyonunu sormak geldi. "Evet, hatalı karardı. Maçtaydım. Şaşırdım" demekle yetindi. Anladığım kadarıyla maçın hakemini gözlemlemeye geldiğini hissettim.
Yani arkadaşlar her ne olursa olsun ne yapıyorsak, hep kendimize yapıyoruz. Daha çok çalışmalı, daha çok üretmeli, daha çok tekrar etmeli ve hatalarımızı minimuma indirirken, takımlarımızın gelişim seviye çıtasını da yükseltmeliyiz.
Alexander Dumas'ın eserinde belirttiği gibi;
"All For One, One For All" yani "Birimiz, Hepimiz; Hepimiz Birimiz için" Yoksa kaotik ortamlardan ayrışıp çıkamayız, Hedeflediğimiz yükselme eğrisinde gelişemeyiz.
Evet başka ne gelişmeler oldu derseniz. Keşke Erkek Futbolu gibi Kadın Futbolu için de maç sonu hocaların, yani teknik direktörlerin basın toplantısı olsaydı çok daha anlamlı olurdu.
Ancak bu toplantıların yapılabilmesi için öncelikle akredite basın mensuplarının stadyuma gelmesi gerekmez miydi? Peki mangalda kül bırakmadan konuşan artık yazmaktan çok sosyal medya mecralarında stüdyo ortamlarında 'bir bilen'lik' yapan basın mensuplarına öncelikle Medya ve Gazetelerin karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece hem Influencer'lık hem yorumculuk hem muhabirlik hem de gazetecilik yapmanın imkânı olmadığı kanaatindeyim. Benden söylemesi…
Fenerbahçe ArsaVev, Futboluyla, Özgüveniyle, Çalışmasıyla ve Karakteriyle Liderliği Haketti.
Bu sadece üç puan değildi. Bu, Fenerbahçe'nin kadın futbolunu ciddiye alan kurumsal vizyonunun bir işaret fişeğiydi. Takımını Desteklemeye gelen tribündeki taraftarı da çok takdir ettim. Hiç susmadılar.
Sahanın içinde verilen emek kadar saha kenarında da büyük bir özveriyi anmadan geçemeyeceğim.
Başta Kadın Futboldan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Şansal olmak üzere;
Teknik direktör Gökhan Bozkaya ve Ekibi: Ahmet Dağ, Alkan Birlik, Engin Sancak, Oğuz Yıldırım, Can Sarı, Semih Bozdoğan, İrem Karataş, Buse İstanbulluoğlu, Ataner Aygür, Semih Deral, Furkan Güzel, Selim Can Akçe, Erkin Sözmen futbolcular kadar isimleri pek basına çıkmasa da bu galibiyetin kökleri, işte o sessiz profesyonellerin günlerce yaptığı çalışmalarda yatar. Onları özellikle tebrik etmek gerektiğini düşündüm.
Fenerbahçe, kadın futboluna son 4-5 yıldır süs olsun diye yatırım yapmıyor. Bu iş bir görüntü değil; kurumsal bir karardır, sürdürülebilir bir vizyondur.
Bu oyun bir futbol 11'i değil; bir kulübün kültürüdür.
Saha dışındaki yönetimsel ciddiyet, saha içindeki disiplinle birleşince…
Derbi dediğin böyle kazanılır.
Son Söz: Kadıköy'de Bir Hakikat Tekrar Ruhunu Geri Buldu:
Galatasaray Liderlik Unvanını Kaybetti,
Fenerbahçe ise Bir Gelecek Kazandı.
Galibiyet gelir geçer. Ama bugün Kadıköy'de olan şey şudur:
Fenerbahçe kadın futbolu, artık sadece amatör bir branş değil; camianın yeni gurur sahasıdır.
Skor 1–0 yazılır. Ama bu derbinin hikâyesi çok daha uzun okunur.
Erkek Futbol Takımına nazire yapar gibi olsa da Rakiple Böyle Mücadele edilir, Özveri ve Özgüvenle böyle Sonuç alınır. Takım da böyle tutulur.
Tebrikler Fenerbahçeli Kızlar Yolunuz Açık sonu Şampiyonluk Olsun!
(Eh! Efendim benimkisi Naçizane bir Temenni. O kadar emeğime de bunu dilesem çok görmezsiniz değil mi kıymetli okurlarım?)
Sevgiyle Kalınız.
#Cihan FULSER