Ermenistan'ın ilk cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan'ın 29 Temmuz 1992'de Hayk gazetesinde yayımlanan röportajı yeniden gündeme geldi.
Ter-Petrosyan, Ermeni medyasında yayınlanan röportajında, Ermenistan'ın Azerbaycan'ın Şuşa kentini işgaline de tek cümleyle değindi.
"En dikkat çekici başarının, şu anda komşu cumhuriyetlere karşı tek avantajımız olan Ermenistan'ın iç istikrarı olduğunu düşünüyorum. En büyük hata, Şuşa'nın ele geçirilmesinin (işgalinin - ed.) Tahran toplantısıyla aynı zamana denk gelmesiydi."
Ter-Petrosyan bu düşünceyi açıklamadı.
Şuşa'nın işgalinden bir gün önce Tahran'da Azerbaycan, Ermenistan ve İran heyetleri arasında bir toplantı düzenlendiği belirtilmelidir. Toplantıda Azerbaycan'ı ülkemizin o zamanki geçici cumhurbaşkanı Yakup Memmedov, Ermenistan'ı Levon Ter-Petrosyan, İran'ı ise dönemin cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani temsil etti.
Başlatıcı Tahran'ın iddiasına göre, toplantının temel amacı "Karabağ'daki çatışmaları durdurmak ve barış görüşmeleri yoluyla soruna bir çözüm bulmaktı." Ancak taraflar arasında Tahran Deklarasyonu'nun imzalanmasından bir gün sonra, 8 Mayıs 1992'de Ermeni silahlı kuvvetleri Şuşa şehrini işgal etti. Bu durum, İran'ın Şuşa'nın işgalindeki ve genel olarak Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarındaki saldırgan faaliyetlerindeki rolü konusunda şüphelere yol açtı.